Ayhan BİLGEN
Geçtiğimiz haftaya damgasını vuran üç gündem konusunu yazının başlığına taşıdım. Hükümetin gündeminin, ne ölçüde toplumun gündemi ile buluştuğunu ele almak istiyorum. Başbakan’ın gündem belirlemede gayet mahir bir siyasetçi olduğunu taktir ederek değerlendirmemize başlayalım. Ayran üzerinden başlattığı tartışma tıpkı, THY hosteslerinin makyaj renkleri gibi anında gündeme oturdu. İnsanların yaşam biçimlerine müdahale kaygısı taşıması son derece doğaldır. Ancak yadırganması gereken, aydınların, örgütlü politik çevrelerin de bu tartışmaya katılarak tam da başbakanın bu gündem belirleme arzusuna katkı sunmalarıdır.
Hayati konularda iktidar olmanın sorumluluklarını yerine getiremiyorsanız en kolay siyaset yapma yöntemi muhalefetin ve toplumun gündemini yönlendirmektir. Gündem belirlemenin bir amacı daha olabileceğini gayet tabi göz ardı etmemeliyiz. Toplumun gündeminden kaçırmaya çalıştığınız kritik işlerle meşgulseniz, yine muhalefetin bu noktalara odaklanmasını önleyici gündem belirleme operasyonlarına yoğunlaşırsınız.
Türkiye medyası bu konuları tartışıyorken kamuoyu bir anda kendisini 1 Mayıs ve Taksim mesajları ile karşı karşıya buldu. Karar siyasi iradenin ve uygulama emniyet güçlerinin olmasına rağmen doğal olarak konumu gereği bu süreçte en aktif temsil rolünü İstanbul valisi üstlendi.
12 Eylül döneminin yada Başbakan Erdoğan’ın deyimi ile Perinçek’in peşine takılan Süleyman Demirel döneminin valisi olsaydı da devleti ancak bu kadar savunabilirdi. Akla ziyan bir terminoloji ile buz devrinden kalma siyaset tanımlamaları, hiçbir fren ihtiyacı duyulmadan kamuoyu önünde ısrarla dile getirildi.
İki cümlesinden birinde “marjinal grup”, “marjinal örgüt” ifadeleri ile düşüncelerini paylaşan bir Vali’nin, demokrasi, muhalefet,ifade özgürlüğü, gösteri hakkı gibi kelimelerle pek işi olmadığı gayet açık biçimde görüldü.
Ülke nüfusunun beşte birinin yaşadığı bir şehrin en üst düzey mülki amirinin toplumsal olaylar karşısındaki bu performansı, güvenlik hakkı ve özgürlüklerin ne derece büyük bir tehdit altında olduğunu göstermeye yetmiyor mu ?
Bundan daha acil bir gündem olabilir mi ?
Siyasetin ayran ve rujla meşgul olduğu bir ülkede, 1 Mayıs dolayısı ile İstanbulluların yaşadığı felaket, toplumsal bir muhalefet için yeterince üzerinde durulmaya değer düzeyde değil mi ?
Kanal, köprü, deniz altı geçidi dahil hiçbir çözüm, bu zihniyetle yönetilen bir şehirde insanca yaşama standartları sunmaya yetmez.
Seyahat özgürlüğünü bu kadar keyfi biçimde engelleyebilen bir idareyi, hiçbir özgürlükçü anayasa ilkesi demokratik hizaya çekemez.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2015
7.04.2015
5.04.2015
31.03.2015
29.03.2015
24.03.2015
22.03.2015
16.03.2015
15.03.2015
8.03.2015