Beril DEDEOĞLU
Trump’ın sonunda Erdoğan’ı aramasından önce, NATO ve bir dizi ülke Türkiye’nin meşru savunma hakkına vurgu yaptı. Hatta AB’nin genişlemeden sorumlusu Komiseri bile, AB’nin Türkiye’ye yanlış yaptığını dile getirdi.
Trump’ı Erdoğan ile görüşmeye zorlayacak biçimde taşların döşendiği bu aşamada, çok sayıda Batılı devletin mealen dikkat çektiği bir konu vardı. Bu, Türkiye’nin hem askeri bir operasyona başvurmasında hem de Rusya ile işbirliği yapmak zorunda kalmasında Batılı devletlerin sorumluluğu olduğu konusuydu.
Açıklamalarda gayet tabi baş sorumluluğun ABD’de olduğu açıkça ifade edilmedi. Ancak ABD’nin Türkiye ile yaşadığı gerilimlerin Rusya tarafından değerlendirildiği ima edildi. Söz konusu yaklaşım, Avrupa devletlerinin Rusya korkusunun günümüzde bile son derece diri olduğunu gösteriyor. Hal böyle olunca, Türkiye’nin stratejik olarak yitirilmesi endişesinin canlandığı söylenebilir.
Ancak, Avrupa ülkelerinin ABD’ye yönelik eleştirilerinde başka bir içerik daha bulunuyor.
Türkiye’nin önerisini Türkiye’ye sunmak
Geçmişte, “Öcalan’ın yakalanması” vakasıyla PKK’nın hamiliği Avrupa’dan ABD’ye geçmişti. Suriye krizi, Kürt hareketinin yeniden Avrupa tarafından yönlendirilmesini olanaklı kılacak bir zemin yaratmıştı. ABD’nin YPG’yi destek grubu olarak seçmesiyle, bu ihtimal ortadan kalktı.
Sonuç itibarıyla ABD, hem Avrupa’yı korkutan Rusya’nın güçlenmesine neden oldu, hem de Avrupa’nın Ortadoğu’da üzerinden hareket edebileceği grup ve devletlerle bağlarını kesti.
Trump ile Erdoğan’ı görüşmeye davet eden ortama olan ihtiyacın birçok nedeni bulunmakla birlikte, ABD’nin kendisine hazırlanan “müzakere” zeminini bile kullanamadığı görülüyor.
ABD Dışişleri Bakanı, çatışmasızlık bölgesinin 30 km derinliğine uzatılması için öneride bulunuyor. Türkiye’nin önerisini yeni bir teklif gibi Türkiye’ye sunmak ilginç olsa da, olumlu bir gelişme olarak görülebilir. Ayrıca, Rusya’nın Türk-Amerikan ilişkilerini bozduğu uyarısı yapılıyor ve aslında Türkiye’nin sözü Türkiye’ye yine söylenmiş oluyor.
Fatura Trump’a mı yazılıyor?
Bir yandan ABD’den işbirliği gereği ima ediliyor, bir yandan da tarafların askeri anlamda karşı karşıya gelebileceği tehdidiyle bunun Türkiye açısından bir zorunluluk olduğu baskısı yapılıyor. Ancak bundan daha vahimi, ABD Başkanı ile yapılan görüşmenin içeriğinin bile bir anlaşmazlık konusu haline gelmiş olması.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamaya göre, Trump Türkiye’nin yıkıcı ve gerçek dışı söylemlerinden, OHAL’den, ABD vatandaşlarına karşı tutumundan ve askeri operasyonun sınırlandırılmasından söz etmiş. Türkiye ise bunların katiyen görüşülmediğini ifade ediyor.
Türkiye’nin gerçekleri çarptırmak için hiçbir nedeni yok; ama ABD’nin olabilir. Muhtemelen, Trump’a güvenmeyenler görüşme metnini önceden hazırlamışlar ve olur da işbirliği konusuna fazla vurgu yapılırsa diye önlem alınmış. Ancak asıl konu, Trump’ı ABD çıkarlarına uygun davranmamakla suçlama beklentisi. Trump çıkıp Türkiye’nin dedikleri doğru dese, ulusal çıkarlara ihanet eden; suskun kalsa bu sefer de yalancı başkan olacak.
ABD Trump’la imtihanını bitirmediği sürece, bu tür çelişkiler devam edecek. Ancak Suriye konusunda gelinen aşama gösteriyor ki, ABD bir tür “vuruşarak geri çekilme” siyaseti uyguluyor YPG’yi başkalarına kaptırmadan içeriye taşıma ve bunu yaparken de Türkiye ile işbirliği yapmıyor gibi gözüküp işbirliği yapma derdinde. Olası bir başarısızlığın sorumluluğu da Trump’a yüklenecek gibi.
Yazarlar
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.02.2019
15.02.2019
13.02.2019
25.01.2019
16.01.2019
11.01.2019
9.02.2019
4.02.2019
2.02.2019
28.12.2018