Burhanettin DURAN
Türkiye'nin işi hiçbir zaman kolay olmadı. Ancak bugün birkaç kritik dönüşüm ve meydan okuma ile aynı anda yüzleşmek durumunda.
Etrafındaki bölgenin kaosundan ve komşularının iç savaşından kaynaklanan hayati güvenlik sorunları (Deaş ve PKK-PYD) ile meşgul olmakla kalmıyor.
ABD, AB ve Rusya gibi güçlerle ilişkilerini yeni bir düzlemde yapılandırma çabası içinde.
Bunlar yetmezmiş gibi üç yıldan beri yaşadığı siyasi türbülanstan çıkaracak bir sistem değişimi arayışında. Her tür bürokratik vesayete son verecek bir başkanlık sistemi tartışması bu sebeple gündemde.
15 Temmuz darbe girişimi hem sistem dönüşümünü hem de ilişkilerini gözden geçirmeyen Türkiye'nin istikrar bulamayacağını son bir kez daha gösterdi.
O halde çatışma içindeki bir Ortadoğu'da Türkiye'nin geleceği nerede?
Avrupa Birliği ile entegrasyonu önemseyen birisi olmama rağmen mevcut Avrupa'nın gidişatı sebebiyle AB maceramızın "bitmeyen müzakere hikâyesi" olarak kalabileceğini düşünüyorum.
Rusya ile ne kadar iyi ilişkilerimiz olsa da bizim için gelecekte anlamlı bir "Avrasya" entegrasyonu bulunmuyor. Ve kaderimizin ortaklığını her geçen gün daha yakından hissettiğimiz Ortadoğu'nun bugünündeki yakıcı gerçeklikler de ortada: mülteciler, mezhep çatışması ve her çeşidiyle terör.
Bunun anlamı Türkiye'nin etraftan gelen bütün sorunlara rağmen hem güvenliğini hem demokrasisini pekiştiren bir yol izlemek zorunda olduğu.
Büyük- bölgesel güçlerin rekabeti sebebiyle kısa vadede bölgenin mezhebi ve etnik çatışmadan çıkmasının kolay olmadığını daha önceki yazımda belirtmiştim. Ancak uzun vadede halkların iradesini temsil eden "Müslüman demokrasilerin" gelecek vaat edebileceğini öngörmüştüm.
Mevcut panoramaya bakarak ülkemizin geleceği ile ilgili kötümser öngörülerde bulunanlar var:
"daha fazla otoriterleşme." Olumlu öngörüler arasında ise Türkiye'nin geleceğinin sekülerizmde olduğu görüşü gittikçe daha sık ifade ediliyor.
Bu görüş Arap isyanlarından sonra İslamcıların hem bölgede hem Türkiye'de "iflas ettiği" argümanına dayanıyor.
"Ilımlı hizmet" örgütlenmesi gibi görünen Gülen hareketinin bile terör örgütüne dönüşmesini de argümanını güçlendirmek için kullanıyor.
Hem de her tür "İslami iddialı grubun" siyasetle ilgilenmesinin ülkeye zarar vereceğisonucuna vararak. İslami aktörlerden demokrasi çıkmayacağı varsayımından hareket eden bu görüş ülkemize nasıl bir gelecek öngörebilir?
Elbette sekülerist bir rejim. Bu iki türlü olabilir: ya AK Parti'den kurtularak Kemalizm'in sekülerizmine geri dönüş ya da AK Parti eliyle yeni bir sekülerizm dalgası oluşturmak.
Türkiye'nin geleceğinin İslami- milli değerler /öncelikler ile demokrasiyi harmanlayan bir siyasetten yürüyeceğini düşünüyorum.
Bahsettiğim şey Batı'nın "ılımlı İslam projesi" değil.
Onun ne olduğunu gördük:
FETÖ. AK Parti ve Erdoğan on dört yıllık iktidardan sonra bile Türkiye sosyolojisini elinde tutabilen başat aktörler durumunda.
Muhafazakâr- İslami elitlerin ülkeyi siyaseten dönüştürme ve bürokrasi hegemonyasına son verme kapasitesi sekülerist elitlere kıyasla hâlâ önde.
Kaldı ki unutulmasın, FETÖ gibi yabancı istihbaratların taşeronu haline gelen "dini iddialı" gizli bir örgütün "devleti ele geçirme" ihanetini ancak AK Parti ve Erdoğan gibi İslami hassasiyetlere sahip siyasi aktörler önleyebilirdi.
Ortadoğu'nun mezhep çatışmasını realiteyi yok sayan sekülerizm ile değil, yeni bir dini meşruiyet çerçevesi ile aşabilirsiniz.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020