Burhanettin DURAN
İzmir'de deprem sonrası çalışmalarda 3 yaşındaki Elif'in kurtulması ile yüzümüz güldü. 1999 Marmara depreminde Adapazarı'nda yaşayan birisi olarak fay hatlarının harekete geçmesinin ne büyük felaket ile sonuçlanacağını çok iyi biliyorum. Minik Elif'in kendisini kurtaran kahraman itfaiyecinin parmağına sıkıca tutunması beni o kadar mutlu etti ki, bilinç altımda aynı isimde aynı yaştaki kızımla özdeşlik kurduğumu sonradan fark ettim. Evet, afet bilinci ile yaşamayı normalliğimizin bir parçası haline getirmeyi gerektiren bir coğrafyada yaşıyoruz. Tıpkı Mart'tan bu yana Kovid-19 salgını ile yaşamayı öğrendiğimiz gibi... Depreme hazırlıklı olmanın bir yaşam tarzı haline gelmesi için bireylerin ve kamunun gerekli tedbirleri alması gerektiğini hatırlatarak yazımda bu coğrafyayı, çok uzakta olsa da yakından ilgilendiren başka bir olaya odaklanmak isterim: 2020 Amerikan seçimleri. ABD, "adil ve özgür seçimlerin büyük risk altında olduğu" tartışmasıyla 2020 seçim kampanyasını yaşadı.
ABD'li seçmenler bugün oy verme sürecini tamamladılar. Tamamladılar diyorum; zira 3 Kasım Salı gününden önce yaklaşık 95 milyon seçmen oyunu kullandı zaten. Her iki başkan adayı ve ailesi de dahil... Katılımın yüksek olması beklenen seçimlerde anketlerin söylediği gibi Biden mı seçilecek yoksa 2016'daki gibi "gizli Trumpçılar" Trump'ı ikinci dönem başkanlığa taşıyacak mı? Bu sorunun cevabını posta ile kullanılan oyların sayımı veya Pensilvanya gibi eyaletlerdeki itirazlar sebebiyle bu akşam öğrenemeyebiliriz. Biden açık ara önde bitirmezse seçimin mahkemede bitmesi ihtimal dahilinde. Şurası net, 50 eyaletin farklı oy verme-sayma mekanizmaları sebebiyle Amerikan demokrasisi için seçimler artık çok sıkıntılı bir süreç. Zaten seçimlere dış müdahale 2016 seçimlerinden bu yana gündemin başat konusu. Hatta şimdi posta ile gelen oyların sayımı sebebiyle seçim sonrası dönemde Rusya ya da Çin gibi yabancı ülkelerin olası manipülasyonlarından korkuluyor. Trump'ın oy sayımı bitmeden zaferini ilan ederek durumu daha kaotik hale getirmesi de ihtimaller arasında. Kovid-19 salgını ve Başkan Trump'ın dört yıllık icraatı etrafında Amerikan toplumu derin bir kutuplaşma yaşıyor. Biden'a "kurtarıcı" misyonu atfedenler de Trump'ın ateşli taraftarları da seçimin sonucu üzerindeki ihtilaftan sokaklara inebilir.
Mevzubahis ABD olunca, yazımın başlığındaki soruya "hiçbir şey fark etmez" diyemeyiz. Kimi Demokrat çevrelere bakarsanız Trump seçilirse Amerikan demokrasisi iyice çöküş trendine girer. Büyük güçlerin kızışan rekabetiyle daha kaotik hale gelen dünyada ABD'nin küresel önemi hızla düşer. Onlara göre, Biden seçilirse ABD'nin küresel rolü restore edildiği gibi, değerlere dayalı ittifaklar, insan hakları, demokrasi ve serbest piyasa yeniden öne çıkar. Transatlantik ittifak güçlenir ve Rusya baskılanır. Elbette Trump ya da Biden'ın seçilmesi dünya siyasetinin gidişatını etkiler. Ancak Demokratların sandığı ölçüde değil.
Bence Biden seçilse bile Trump öncesine tümüyle dönüş mümkün görünmüyor. Yani, Trump'ın devam etmesiyle daha kaotik bir dünyaya gideceğimiz net. Ancak Biden ile "liberal düzene dönmek" de hayal. Düzen arayan ama ararken de kapasitesinin üzerinde olduğu için yeni kaoslar yaratan bir dönem gelebilir. ABD'nin küresel rolündeki düşüş ve Rusya'ya açılan geniş alan Obama'nın ikinci dönemiyle başladı. Hatırlayalım, Türkiye'nin Rusya ile daha yakın çalışmaya başlaması bile Suriye'de ABD ve AB tarafından yalnız bırakılmasının sonucudur. Kaldı ki, Trump'ın "önce ABD" sloganıyla ekonomiyi toparlaması Amerikan seçmeninde içeriyi önceleyen, küresel ilgiyi azaltan yeni bir dalga oluşturdu. Öyle ki, Kovid-19 salgını olmasaydı kim kazanır sorusunu sormayacaktık. Salgın sebebiyle düşen istihdam yeniden yükseliyor. Yine büyük güçlerin rekabeti Biden'ın durdurabileceği noktayı çoktan aştı. Amerikan seçmeni yeni yönetimin Irak ve Afganistan gibi bitmeyen savaşlara geri dönmesini istemez. Bu sebeple Biden yönetiminden "hırslı bir demokrasi promosyonu" politikası bekleyen hayal kırıklığına uğrar. Trump ya da Biden, Türkiye yoluna devam eder, yeni imkanlarla ve sınamalarla...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020