Burhanettin DURAN
Amerikan ruhunu kurtarmak" için yapılan başkanlık seçimleri beklendiği gibi 3 Kasım gecesi netleşmedi. Çarşamba günü zaferini ilan eden Trump, Perşembe günü önde olduğu salıncak eyaletlerde geriye düşmesini "seçimin çalınması" olarak niteledi. Bu satırlar yazıldığında Demokrat aday Biden önde ve Beyaz Saray'ı ele geçirmeye yakındı. Trump oy sayımının "durdurulmasını" isterken Biden her bir oyun "sayılmasını" istiyordu. Anlaşılan katılımın yüzde 67 ile son 120 yılın en yükseği olduğu 2020 seçiminin kaderini posta oyları belirleyecek. Yeni başkanın kim olacağı ise Arizona, Nevada ve Georgia eyaletlerinin sonuçları ile netleşecek.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
Seçilen başkan 20 Ocak 2021'de göreve başlayacağı için Trump'ın kaybetmesi durumunda geçiş döneminin sancılı olacağı açık. Zira odadaki fil belli. Trump az farkla kaybetse bile, temsil ettiği Amerikan seçmeninin değerleri (Trumpizm) çok güçlü. Demokratların yalancılıkla, ırkçılıkla, narsizmle ve despotlukla suçladığı Trump, sadece beyaz erkeklerden (yüzde 58) ve kırsaldan güçlü destek almakla kalmadı. Aynı zamanda Latin erkeklerin yüzde 36'sının, siyahi erkeklerin de yüzde 18'inin oyunu çekebildi. Kovid-19 salgını ve ona eşlik eden ekonomik krize rağmen Trump'ın aldığı oy, fikirlerinin ve dört yıl boyunca uyguladığı politikalarının Amerikan halkı nezdindeki itibarını gösteriyor.
rumpizmin gücü Demokratlar istese de Amerikan toplumunun Trump öncesine dönmesinin ne kadar zor olacağının göstergesi. Yani Biden'ın olası başkanlığı, üçüncü Obama dönemi asla olamaz. Trump etkisi hem iç politikadan hem uluslararası düzlemden kolaylıkla silinemez. Cumhuriyetçilerin Senato'daki çoğunluğu Demokratların Transatlantik ittifakı hırslı şekilde güçlendirmesini engelleyebilir. Çin, Rusya, liberal ticaret, ilkim değişikliği gibi dosyalarda Bidencıların beklediği sonuçlar alınamayabilir. Yani, Trumpizmin "önce ABD" diyen milliyetçiliği, küreselci olması arzu edilen Biden yönetiminin baş ağrısı olacak gibi görünüyor. Dahası, Biden, kendi ideolojik destekçilerinin Amerikan demokrasisinin ruhunu "Trumpizm tehlikesinden kurtarma" yönünde ağır bir baskısı altında olacak.
Bu seçim sonuçları ile kazanırsa rövanş isteyenlerin baskısı ile Biden'ın devri sabık yapıp yapmayacağı kritik önemde. Trump'ın şahsına yönelik açılacak davalarla siyasi kariyeri bitirilir mi, hapse atılır mı? soruları bir süre gündemde olacak. İkiye bölünen ABD'nin sorunları seçimi kimin kazandığının belirlenmesiyle bitmeyecek. "Yeni ABD" ile "eski ABD'yi restore etmek" arasındaki kavga devam edecek. Trump dönemini "ABD'nin otoriterliğe kayışı" olarak niteleyen Demokratların Amerikan halkının tercihini küçümseyen "liberal kibre" yenik düşmesi mümkün.
Bu da Trump gibi politikacıların daha güçlü şekilde gelmesi ile sonuçlanır. Ancak Trump'ın gölgesi hep üzerlerinde olacak, yeni Cumhuriyetçi adayların ilham kaynağı olarak... Demem o ki, bu seçimlerde hem Demokratların liberal kibri hem de Cumhuriyetçilerin Trumpizm'i kaybetmedi. Ne "mavi dalga" şahlandı, ne kırmızı dalga geri çekildi. Her ikisinin de kazanması en sıkıntılı sonuç aslında. Washington'da adettir. Düşünce kuruluşları yeni başkana dış politika dahil çeşitli alanlarda politika önerileri hazırlarlar. İster Biden ister Trump olsun benim de yeni başkana Türkiye politikası hakkında Ankara'dan bir tavsiyem var. İdeolojik taassup içerisindeki bazı "Türkiye uzmanlarının" önerileriyle yol almak gibi bir talihsizliğe kapılmasınlar. Zira bu uzmanlar hem Türkiye siyasetinin dönüşümünü hem de ABD'nin reel-jeopolitik çıkarlarını yakalamaktan hayli uzaklar. "Hala Trump'a nasıl bu kadar oy çıkar?" diye kendi halkına "liberal kibirle" bakanların yaptığı hatayı bu uzmanlar uzun süredir AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili yapıyorlar.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020