Burhanettin DURAN
Beş aydır Riyad alışık olmadığımız sıklıkta dünya siyasetinin gündemine oturuyor. Temel sebebi, bölgesel kaosta yeni ve iddialı bir dış politika arayışında olması.
Yemen'de Husilerin attığı füzeler de Irak Başbakanı Abadi ile koordinasyon çabası da Lübnan'da Başbakan Hariri'nin istifası da Riyad'ın yakın ilgi alanında. Malum, Arap isyanları sırasında statükonun ağır topu olan Suudi Arabistan şimdilerde İran'ın sınırlandırılması projesinde lider ülke durumunda.
Muhammed bin Selman'ın haziranda veliaht olmasıyla S. Arabistan, sonucu belli olmayan "sancılı bir dönüşüm" sürecine girdi. Ekonomi, iç siyaset ve resmi ideolojinin değişiminden "hırslı" bölgesel dış politikaya kadar birçok alanda genç veliahdın iddialı girişimlerine tanık oluyoruz. Hem ülke içinde hem bölgede oyun değiştirici rol üstlenmek istiyor.
Yemen savaşı, Katar krizi, 2030 vizyonu ve ılımlı İslam'a dönme söylemi ile Suud siyasetine damgasını vuran MBS, 4 Kasım'da da taht rekabetindeki muhtemel rakiplerini bitirme amaçlı "yolsuzluk operasyonu" ile kendini gösterdi.
Aralarında Kral Abdullah'ın iki oğlu Prens Türki bin Abdullah (Riyad Valisi) ve Prens Miteb bin Abdullah'ın (Milli Muhafız Kuvvetler) da olduğu 11 prens, 4 bakan ve çok sayıda eski bakan tutuklandı. Böylece, savuma, içişleri ve milli muhafızların kontrolünü ele alan MBS iktidarını şimdilik konsolide etti. Buna medya üzerindeki kontrolü ve geçenlerde tutuklanan din adamlarını eklediğinizde MBS'nin kral olmaya hazır hale geldiğini düşünebilirsiniz.
ABD, İsrail ve Körfez'in desteğini alan bu iktidar konsolidasyonu aynı zamanda kendini reform, yeni vizyon, kalkınma ve yolsuzlukla mücadele gibi güçlü söylem unsurlarına dayandırıyor. Ancak Suudi hanedanının yaşadığı taht kavgasının ve hangi neslin yöneteceği meselesinin kolayca durulması beklenmiyor.
Klasik Suud-Vahhabi ittifakı devam ettirilebilse bile MBS'nin iktidarının Suud hanedanı içinde çok sayıda muhalif üretmesi kaçınılmaz görünüyor. Kardeşler arasında korunabilen hanedan içi denge bu yeni tutuklamalarla geri dönülemez şekilde bozuldu.
İktidarı Selman ailesine geçirme iddiasındaki veliaht, hanedan içindeki rekabeti tümüyle sonlandırmak için radikal davranmak zorunda. Bunu başarabilirse Suud hanedanına uzun süreli bir istikrar getirebilir.
Ancak eğitimli gençleri ve kadınları yanına alan MBS'nin, Vahhabiliğin muhafazakâr temsilcilerini, baskı dışında, nasıl ikna edebileceğini göreceğiz. İhtiyaç duyduğu geniş koalisyonu Vahhabiliğin sert dili olmadan ne tür bir ideolojik zeminde üretebilecek? Daha önce de yazdığım gibi muhtemel cevap Arap milliyetçiliği gibi görünüyor.
Selefiliğin apolitik versiyonunu yeni bir Arap milliyetçiliği olarak formüle etmek çelişkili bir gayret olacak. Hem Yemen'den Lübnan'a, İran'ın Şiici ideolojisi ve milisleri ile mücadele edecek. Hem Vahhabi yayılmacılığın sert dilini yumuşatarak Batı ve İsrail ile uyumlu hale getirecek.
Hem içerideki muhalif Selefi siyasallaşmayı baskı altında tutacak. Hem de klasik ulemayı rahatsız etmeden gençlerin ve kadınların "reform" beklentilerini tatmin edecek bir formül lazım.
MBS'nin değişim arayışının en radikal boyutu ülkesini rantiyecilikten kalkınmaya taşıma isteği. Ve bunun bölgesel kaosun ve İran ile rekabetin içinde gerçekleştirilmek zorunda olması. Bu sebeple MBS'nin siyaseti Suud'a uzun süreli bir istikrarın yolunu da açabilir. Devletin bekasını tehlikeye sokacak bir türbülansa da sokabilir.
Sonucu belirleyecek olan şey, Suudun İran'ı sınırlandırma hedefini iç ve dış siyasetini konsolide ederek yürütebilme kapasitesinde yatıyor. Şimdilik Suriye, Yemen ve Lübnan'da gidişat kötü, Irak'ta henüz değişen bir şey yok.
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2022
19.05.2021
15.05.2021
30.04.2021
24.04.2021
17.04.2021
6.01.2020
3.01.2020
13.10.2020