Elif ÇAKIR
Mısır prensi Mustafa Fazıl Paşa, 1867 Mart’ında Sultan Abdülaziz’e yazdığı 18 sayfalık mektubuna şu sözlerle başlıyordu:
“Padişahların sarayına en güç giren şey doğruluktur. Onların çevresini sarmış bulunan kimseler, doğruluğu kendilerinden bile saklarlar. Çünkü, bu insanlar gözlerini olanca hırsları ile diktikleri hükmetme ve hükümette bulunma lezzeti içinde ve bunun tam ortasında yaşadıklarından, halkın çekmekte olduğu türlü sıkıntıları, eziyetleri yine o halkın tembelliğinin sonucudur diye yorumlarlar.”
Fazıl Paşa hukuk, adalet, eğitim, siyasal yozlaşma gibi konularda ülkedeki mevcut durumu anlatıyor ve ülkenin batışını önleyecek, toparlamasını sağlayacak reform tavsiyelerinde bulunmuştu.
Bu mektubun üzerinden tam 153 yıl geçmiş.
***
Berat Albayrak’ı Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden istifaya zorlayan süreçte “perde arkasında yaşananları!” doğru kabul edersek, Albayrak hadisesi Fazıl Paşa’nın “Padişahların sarayına en güç giren şey doğruluktur” sözünün 153 yıl sonra bir kez daha haklı çıktığını gösterir.
Aynı zamanda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı olan Berat Albayrak’ın istifasının arkasında yaşanan iddialar neydi, onu hatırlayalım.
Hatırlayalım çünkü ortaya atılan iddialar taraflarca tekzip edilmediğine göre doğru kabul edebiliriz!
Berat Albayrak istifa mektubunu yayınlamadan 48 saat önce AK Partili milletvekillerine “Küresel ve Türkiye Ekonomisindeki Gelişmeler” üzerine bir sunum yapmış ve o sunumda özetle “Biz dolarla uğraşmıyoruz. İstesek doları düşürürüz. Faizi yükseltirseniz, döviz düşer. Bu kadar basit. Ama bizim derdimiz bu değil” demişti. Albayrak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı olmasının verdiği bir özgüvenle olsa da bir ekonomi bakanının yapmayacağı tuhaf açıklamalar yapabiliyordu. Bir gazeteci, oldukça saygıyla, sevgiyle ve muhabbetle dövizin artışından endişe duyduğunu söylediğinde, “Hayırdır niye endişe ediyorsunuz, siz maaşınızı dolarla mı alıyorsunuz” diye esprileri yapıyordu, gülümseyerek.
Karşısındaki gazeteciyi güldürse de vatandaşı güldüren bir espri değildi tabii ki!
Albayrak, “Doları istesek düşürürüz ama istemiyoruz” açıklamasından 48 sonra Instagram hesabından “At izi it izine karıştı, hadi bana eyvallah, Cenab-ı Allah sonumuzu hayreylesin” sözleriyle istifa etti. Beştepe bu istifayı “af istedi” diye tercüme etti ve onu “affettiğini” açıkladı.
Yeri en garanti olan isimdi.
Ülkenin ekonomisini sıfırlasa da başına bir şey gelmeyecek gözüyle bakılıyordu! O da öyle olduğunu bildiği için galiba tuhaf açıklamalar yapma hakkını kendisinde görüyordu.
Meğer madalyonun öteki yüzü öyle değilmiş.
***
Berat Albayrak ülkenin ekonomisine dair bazı gerçekleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gizlemiş!
Merkez Bankası’ndaki rezervler eksideymiş ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bu vahim gerçeği bilmiyormuş!
Tekzip edilmeyen iddialara göre, Beştepe’de Strateji ve Bütçe Başkanlığı görevini yürüten Naci Ağbal Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Ekim ayında genel ekonomik gidişata dair sunum yapıyor. Bu sunumlardan birinde, Erdoğan “Merkez Bankası her hafta rezerv miktarını açıklıyor, sağda solda ‘eksi rezerv’ diye bir şey söyleniyor, bu ne demek” diye soruyor. Naci Ağbal da MB rezervlerinin eksiye düştüğünü anlatıyor ve Erdoğan büyük bir şaşkınlık geçiriyor, çok öfkeleniyor.
***
Sonrası malum... Cumhurbaşkanı Erdoğan Cuma gecesi saat 3’te açıkladığı kararname ile Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ı görevden aldığını ve başına Naci Ağbal’ı getirdiğini açıkladı. Akabinde de Berat Albayrak gitti yerine Lütfi Elvan getirildi.
Sayın Lütfi Elvan demişken… Beştepe’ye yakın bütün medya, Bakan Elvan’ın göreve gelir gelmez düzenleyici ve denetleyici kurumlara “Kanun neyi emrediyorsa onu yapın” talimatı verdiğini haberleştirdi!
Bu çok acayip bir şeydi, Sayın Albayrak’ın dediği gibi “Cenab-ı Allah sonumuzu hayreylesin!” Berat Albayrak çıkıp da “Ne yani ben bürokratlarıma kanunsuzluk mu yapın diyordum, siz ne diyorsunuz” demedi! Tuhaf değil mi?
Uzun uzun Berat Albayrak’ı yazmayacağım. Çünkü konumuz Albayrak değil.
Yazımızın konusu Naci Ağbal…
Bütün bu yaşananlardan sonra şunu düşündüm. Sultan Abdülaziz dönemiyle bu dönem aynı mı diyebilirsiniz?
Şunu söylemeliyim ki, bütün yetkileri elinde toplayan, bakanları “siyasi teknisyen” olarak tanımlayan, AK Partili milletvekillerinin kendilerini “Züğürt Ağa” gibi hissettikleri bir hükümet sisteminde, dahası o “siyasi teknisyenlerin” Erdoğan’dan habersiz nefes alıp nefes vermelerinin dahi mümkün olmadığı bir konjonktürde, Erdoğan’ın Merkez Bankası’nın rezervlerinin eksiye düştüğünü bilmemesi mümkün mü bahsi ayrı bir tartışma konusudur.
Dediğim gibi ben, Beştepe’den sızdırılan hikayeye dayanarak düşündüğüm şeyi paylaşmak istiyorum.
***
Mesela diyorum, AK Parti’de başka bir Naci Ağbal olsa (kim kahraman olmak istemez değil mi?) Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gitse…
Ülkemizin adalet sorunlarıyla ilgili bir sunum yapsa, adalet sorunlarını anlatsa…
Binlerce KHK mağduru olduğunu söylese…
Bir Naci Ağbal çıksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gitse Türkiye’deki krizin temel sebebinin sürekli büyüyen cari açık olduğunu, bunun hala devam ettiğini ve eve ekmek götüremeyen vatandaşların “abartı” değil gerçek olduğuna dair sunumlar yapsa…
Türkiye’nin “Çin aşısına” mahkum edildiğini, bunun güçlü Türkiye’ye yakışmadığını söylese…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “Efendim, siz bir buçuk yıl önce hakimlere ‘coğrafi teminat’ getiriyoruz diye söz vermiştiniz, Adalet Bakanı bunu yerine getirmedi” dese…
Bir Naci Ağbal daha çıksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gitse ve ülkemizdeki adaletsizliklerle ilgili bir sunum yapsa, Adalet Bakanı’nın sürekli ülkeye “Bu yıl yargıya güven yılı olacak sözleri” verdiğini ama eyleme geçmediğini, “Adalete güveni zedeleyecek işlerin en çok onun döneminde yapıldığını” söylese, adaletsizlikleri, hukuksuzlukları bir bir anlatsa!
Bir Naci Ağbal daha çıksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gitse ülkemizde her üç vatandaştan birinin işsiz olduğuna dair sunum yapsa…!
Sonra bizler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütün bu vahim ülke gerçeklerini büyük bir şaşkınlıkla dinlediğini, sonra çok öfkelendiğini öğrensek…
Ne dersiniz?
Ülkemizde bir şeyler değişir mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.05.2025
30.04.2025
22.04.2025
28.03.2025
28.02.2025
21.01.2025
8.01.2025
1.01.2025
18.12.2024
19.11.2024