Fehmi KORU
Kendimden biliyorum: Söyleyeceği bir şeyler olduğuna inanan ve yazmaya alışmış biri için yazı hayatından kopmak ve yazmadan durmak dıştan bakanların sandığından çok daha zordur.
Bazılarımız yazan ve görüş açıklayan, bunu yapmaya mahkum varlıklarız.
Şahin Alpay’ı 35 yıldır tanırım
Şahin Alpay’ı çok uzun yıllar önce dönemin en çok satan dergilerinden biri olan ‘İslam’ adına röportaj yapmak üzere kendisinden randevu aldığımda tanımıştım.
Yıl 1983 olmalı.
Cumhuriyet gazetesinde, Hasan Cemal yayın yönetmenliğinde, daha geniş kitlelere ulaşma çabası gösteren gazetenin düzeyli bir ekinin sorumlusu olduğunu hatırlıyorum.
Hafızam beni yanıltmıyorsa, görüşme için, Cumhuriyet’in İttihat ve Terakki’den devralınan ünlü ‘Kırmızı Konak’ının en üst katındaki arşiv bölümüne çıkmam gerekmişti; oraya sığınmıştı Şahin Alpay…
‘Maocu’ diye de anılan ‘Aydınlık’ grubunun yolu Filistin’e de düşmüş bir üyesiyken onlardan ayrılarak liberal bir çizgiyi savunur hale gelmişti o yıllarda.
Görüşler çatışma doğuracak kadar farklılaşınca, Hasan Cemal ile ekibi Cumhuriyet’ten ayrıldı ve Şahin Alpay da ‘Entelektüel Bakış’ adını verdiği sayfada yeni düşünceleri duyurmak üzere, önce Milliyet’e oradan da Sabah’a geçti. Bir ara CNN-Türk’te de program yaptığını hatırlıyorum.
Kendisini gazetelerden tanımayanlar bile her eğilimden televizyon kanallarında boy göstermesinden onu hatırlıyor olmalı; hiçbir daveti geriye çevirdiğini sanmıyorum.
En başta dedim ya, bazılarımız ‘yazan ve görüş açıklayan varlık’ olmaya mahkumuz.
Onun Zaman gazetesinde ve gazetenin de içinde bulunduğu grubun kanallarında yer almış olması, kendisini ifade edeceği, görüşlerini paylaşacağı başka bir mecra bulamamış olmasıyla ilintilidir.
Yazılarında ve TV programlarında açıkladığı fikirlerle sonradan ‘FETÖ’ olarak anılmaya başlanan grubun olaylara bakışı arasında herhangi bir benzerlik yoktur.
“O da orada yazmasaydı, oralarda görünmeseydi” diyecekler yazı erbabını tanımıyorlar.
Özgürlüğe doğru adım adım
Bu yazıda Şahin Alpay’ı merkeze almamın sebebi, onun dün gece yarısı kısıtlı da olsa özgürlüğüne kavuşmasıdır.
Yoksa yazarlık hayatı ona çok benzeyen başkaları da var: Ali Bulaç.. Nazlı Ilıcak.. Ahmet Turan Alkan.. Mümtaz’er Türköne.. Mehmet ve Ahmet Altan..
Cumhuriyet davasından da tutuklu yargılanan biri var: Akın Atalay…
Diğer yazarlarla birlikte 30 Temmuz 2016 tarihinden beri tutuklu olarak yargılanıyordu Şahin Alpay. Yaşı ile ilgili sağlık sorunları olduğu biliniyordu; daha önce bıçak altına yatmıştı ve cezaevinde de by-pass ameliyatı geçirmesi gerekti.
Yargılandığı mahkeme kendisinin ‘suçlu’ olduğuna inanıyor olmalı ki, başvurusu üzerine durumunu ele alan Anayasa Mahkemesi (AYM) ‘hakkının ihlal edildiği’ kararı verdiği halde, onu serbest bırakmaya yanaşmadı.
AYM’nin tarihinde ilk kez, bir yerel mahkeme, AYM kararını uygulamaya yanaşmadı. Yürürlükteki anayasanın AYM’nin kararlarının yalnızca mahkemeleri değil, devletin bütün kurumlarını bağlayacağına dair kesin hükmüne rağmen…
Şahin Alpay’ın (ve Mehmet Altan’ın) tutukluluk halleri AYM’nin onlar hakkında ‘ihlal’ kararı aldığı 11 Ocak gününden beri devam ediyordu.
O arada Mehmet Altan AYM kararına direnen mahkeme tarafından ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Hem de üç defa.
‘Ağırlaştırılmış müebbet’ ceza kanunundan ‘idam’ kaldırılınca onun yerine konulmuş ceza oluyor.
Hain bir darbe girişimi yaşamış bir ülkeyiz ve OHAL uygulaması hukuk düzeninin doğal akışını da etkiliyor.
Evrensel hukuk normları yine de varlığını belli etti; bu sevindirici.
AYM, bir-iki gün içerisinde bu defa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından başvurusu görüşülecek Şahin Alpay’ın durumunu Strasburg’taki yargıçlardan önce ele alıp Ocak ayındaki hükmünü biraz daha kesin bir dille tekrarladı ve kararını hemen yayınladı.
Yerel mahkeme de bu defa AYM kararına uydu.
Şahin Alpay artık özgür. Yurtdışına çıkma yasağı bulunduğu ve adli kontrola tabi tutulduğu için kısıtlı bir özgürlük bu.
Olsun.
Diğer yazarların da durumlarının yine evrensel ölçüler mihengine vurularak yeniden gözden geçirilmesinde yarar var.
Genel olarak ülkemizin ve özel olarak yargının prestiji açısından yarar var.
Hatayı yazar yaparsa…
Yazarlar ve düşünce sahipleri de hata yapabilir, yanılabilir; onların hataları ve yanılgılarının cezası, günümüz dünyasında, konuşan ve tartışan toplum tarafından veriliyor.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.09.2025
26.09.2025
19.09.2025
18.09.2025
16.09.2025
22.08.2025
19.08.2025
17.08.2025
15.08.2025
14.08.2025