Fehmi KORU
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu kurultaydan partisinin vitrinini istediği gibi yenileme imkânı bularak çıkmanın verdiği özgüvenle Bugün gazetesine konuşmuş. Söyledikleri, özellikle Aleviliği ‘ayrı bir din’ gibi algılayan yakın çevreye verdiği mesaj bakımından önemli. Ancak yine de ‘din’ konusu üzerinde fazla düşünme fırsatı bulamadığını akla düşüren bir yanlışı var.
Önce Alevilik ile ilgili tespitine bakalım. Dediği şu: “Alevilik bir inançtır, Müslümanlığın bir parçasıdır. Aynı Allah’a inanıyorsunuz, aynı Peygamber’e, aynı kitaba inanıyorsunuz. Farklı bir din olabilir mi? Hayır.”
Uzun asırlar içerisinde, tarihî ve sosyolojik şartlar yüzünden, aynı din mensuplarının inanç esasları ve uygulamaları konusunda farklılıklar meydana gelebildiği bilinir. Bazılarının kabul etmemizi istedikleri gibi Alevilik ‘İslâm-dışı’ bir inanç sistemi değildir; İslâm-dışı olsaydı ‘tek Allah’ inancı olmaz, İslâm’ın peygamberi ve kitabı inkâr edilir, ibadeti de bulunmazdı. Oysa Alevilik, tam da CHP liderinin hatırlattığı gibi, ‘İslâm-içi’ sayılması gereken bir farklılaşma çizgisidir.
Herhangi bir inanç sistemine ‘ayrı bir din’ diyebilmek için onunla en yakın benzediği ‘din’ arasında uzlaşması imkânsız özellikler bulunması gerekir. Museviliğin tek bir ırkın dini olması ile Hıristiyanlık’ta Tanrı’yı ‘üçleme’ (eski dilde ‘teslis’), bu iki inanç sistemini ırklar-üstü ve ‘tevhid’ (tek Tanrı inancı) ilkesine sahip İslam’dan ve birbirinden ayırır.
Aleviliğin ‘ayrı bir din’ olduğu iddiası bu sebepten havada kalıyor. CHP lideri Alevilik için “Ayrı bir din değildir” derken haklıdır.
Yalnız, bu tespiti yaptığı cümlelerden sonra gelen ve ‘din istismarı’na karşı olduğunu söyleme ihtiyacını dışa vuran sözlerinin bir bölümüne ciddi itirazım var. Elbette kimsenin elinde bir başkasının inancını ölçecek terazi yoktur. Elbette din siyasete âlet edilmemelidir. Elbette herkes inancını özgürce yaşayabilmelidir.
Esas bundan sonra söyledikleri sorunlu CHP liderinin. Tasavvuftan bahsederken şöyle diyor: “O alanı siyasete malzeme etmemeliyiz. Mevlana’ya, Hacı Bektaş-ı Veli’ye, Sarı Saltuk’a, Aşık Sümmani’ye, Karacaoğlan’a, Yunus Emre’ye haksızlık etmiş oluruz. Onlar hiç siyaset yapmadılar, inançlarını insanlık felsefesi ile yoğurdular. Geleceğe, aydınlığa bir toplumun nasıl taşınacağını gösterdiler.”
Bir siyasi parti liderinin, içinde yer aldığı siyaset alanına bu denli ters bakması anlaşılır gibi değil. Dini siyasete malzeme etmemek ile Mevlana’nın, Yunus’un, Hacı Bektaş’ın, Karacaoğlan, Sarı Saltuk ve Aşık Sümmani’nin siyasetten uzak durmalarının ne ilgisi var Allah aşkına? Kendilerine atfedilen eserlere göz attığımızda, hemen hepsinde, dönemlerinin devlet yönetimlerine dair bir şeyler söyleme ihtiyacı duydukları görülüyor. Hangisi siyasetten uzak durmuş bu kişilerin?
Varsayalım öyleler... Onlar gibi ‘insanlık felsefesi ile inançlarını yoğurmuş’ olanların siyasete özendirilmesi, uzak duruyorlarsa eleştirilmeleri gerekmez mi? Bir siyasetçinin siyaset mesleğine ‘kirli’ muamelesi yapması gerçekten anlaşılır gibi değil.
Siyasetle doğru-dürüst insanların ilgilenmemesini istemekle, siyasete de, partisine de, kendisine de haksızlık etmiş oluyor CHP lideri...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025