Hakan TAHMAZ
Seçimlerden sonra CHP saflarında aşağıdan gelişen ve kendini sert bir biçimde dışa vuran değişim rüzgârı esiyor.
Merkez yönetimini ve kadrolarını önüne katmış sürükler biçimde seyreden değişim isteğinin, rüzgârının doğuracağı sonuçlar Türkiye siyasetinde merak konusu.
Genel başkanın kim olacağı, yeni yönetimin kimlerden teşkil edileceği, tartışmaların odağına oturmuş bir hâlde ve yıpratıcı bir tarzda sürüyor.
Tartışmalar kişiselleştiriliyor, zorunlu bir hâl almış olan politik ve örgütsel değişimin kapsamı daraltılıyor ve anlamsızlaştırılıyor.
Üç gün önce İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı Ekrem İmamoğlu, bir gazetecinin ‘değişimden kastınız nedir?’ sorusuna, “Çok geniş bir çerçevesi var. Parti içindeki münazaralarımız, konuşmalarımız bittikten sonra elbette tam olarak ne arzu ettiğimizi, neyi istediğimizi kamuoyuyla paylaşırız’ biçimdeki yanıtı durumu özetler niteliğindeydi.
CHP yetkililerinden veya çevresinden şu ana kadar değişim ihtiyacını bundan daha geniş perspektifle ele alan ve net bir biçimde açıklayan cümle duymadık.
Başarısız seçim sonrası değişim ihtiyacını dile getirmek için cümle kuran CHP’lilerin büyük çoğunluğu genel başkanın istifasıyla, değişmesiyle sınırlı, Deniz Baykal CHP’sinin yaşam tarzı gerilimi üzerinden siyaset kurmasına benzer tarzda ve yaklaşımla bir öze dönüşten söz ediyorlar.
Hâlbuki, mevcut CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son bir yıldır partisinin Meclis Grup toplantılarındaki bir çok konuşmasında, Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçişte başarılı olabilmek için cumhuriyetin ikinci yüzyılını demokrasiyle taçlandırmanın bir tür ön şartı olarak, partinin demokratik değişim ihtiyacını ve bunun zorunluluğunun altını çizmekteydi.
Kemal Kılıçdaroğlu bu kapsamda birkaç kez partililere destek ve önümden çekilin çağrısı yaptı. 25-26 Temmuz 2020 tarihinde yapılan CHP 37. Olağan Kurultay’ında 1381 delegenin oy birliği ile kabul ettiği 13 maddeden oluşan İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi iktidara gelindiğinde uygulanacak temel politikaları ve partinin değişim ve dönüşüm istikametini belirlemişti.
Bu koşullarda eskimiş, paslanmış siyasal kodlarla, alışkanlıklarla; herhangi bir partinin bugünün Türkiye’sinin toplumsal, siyasal, siyasal sorunlarına gerçekçi çözümler üretmesi, seçmenin onayını alması ve gerçekleştirmesi mümkün değil.
İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi’nin 13 maddesini özet olarak hatırlamakta yarar var.
1- Yeni bir Anayasa ile Güçlendirilmiş Demokratik Parlamenter Sisteme geçilecektir.
- Türkiye’nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır.
- Devlet yönetiminde ve toplumsal düzende liyakat sistemi hâkim kılınacaktır.
- “Seçim Yasası” değişecek, milletin vekilini millet seçecektir.
- “Siyasi Ahlak Yasası” çıkarılacaktır.
- Kamu İhale Kanunu, rekabet ve şeffaflığı sağlayacak şekilde yeniden düzenlenecektir.
- “Sayıştay” gerçek işlevine kavuşturulacak, “Ulusal Vergi Konseyi” ve TBMM’de “Kesin Hesap Komisyonu” kurulacaktır.
- Güçlü bir “Stratejik Planlama Teşkilatı” kurulacaktır.
- Eğitim sistemi, tüm bileşenlerinin ortak çabasıyla yeniden yapılandırılacaktır.
- Gelecek nesiller için “Ekosistem Hakkı” korunacaktır.
- Güçlü sosyal devletin ilk adımı olarak “Aile Destekleri Sigortası Kurumu” kurulacaktır.
- Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır.
- “Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı” kurulacaktır.
Bu çağrıyla Kemal Kılıçdaroğlu CHP’si, “rejim” ve “laiklik” yerine sosyal adalet, emek, demokrasi, insan hakları gibi sosyal demokrat değerlere rücu etme sinyali vermişti.
Millet İttifakı’nın altı partisi Ortak Politikalar Metni ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem belgesini ortaklaşa üretti. Millet İttifakı’nın 13. Cumhurbaşkanı adayı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim kampanyası, son iki haftaya kadar bu metinler doğrultusunda sürdürüldü.
Son bir yıldır Kemal Kılıçdaroğlu sadece partisinin değil Türkiye’nin önünü açan farklılıklarla aynı masada buluşmasının ve asgari müştereklerde birlikte hareket ve mücadele etmesinin imkânlarının neler ve nasıl olabileceğini gösterdi.
Bugünün bütün siyasal akımları, partileri, çevreleri seçim değerlendirmesini, muhasebesini köklü ve radikal örgütsel ve politik yeniden yapılanma ihtiyacı perspektifiyle yapmak zorundadırlar.
ROTASIZ YÖNETİMLE DEMOKRATİK DEĞİŞİM OLMAZ
Şimdi film geriye sarılmak isteniyor, genel başkan ve genel merkez yönetimiyle sınırlı değişim hedefleniyor, sığ sularda yüzerek yol almaya çalışılıyor gibi görülüyor.
Bu türden bir çabanın sonunun hüsran olacağı çok açıktır. Türkiye toplumu siyasal, sosyal ve kültürel radikal değişim yaşarken, Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi‘ne geçişle siyaset alanında da çok şey değişti. 2023 seçimleri hemen hemen her şeyin değiştiğini gösterdi.
Bu koşullarda eskimiş, paslanmış siyasal kodlarla, alışkanlıklarla; herhangi bir partinin bugünün Türkiye’sinin toplumsal, siyasal, siyasal sorunlarına gerçekçi çözümler üretmesi, seçmenin onayını alması ve gerçekleştirmesi mümkün değil.
Her şeyden önce artık yeni rejimin seçim sistemi, iki parti merkezli ve zorunlu iki temel ittifaklı bir sistem oldu. 2023 seçimlerindeki ittifaklar bir tercih değil zorunluluktu.
Bunu dikkate almayan hiçbir siyasal parti, Türkiye’nin bugünkü siyasetsizliğe mahkûm edilmişlikten kurtuluşuna katkı sunamaz. Aksine popüler ve politik ezberlerle ve kişisel hırslarla hareket edildiği sürece, Türkiye’ye kötülük yapmakta ısrar edilmiş olunur.
Bugünün bütün siyasal akımları, partileri, çevreleri seçim değerlendirmesini, muhasebesini köklü ve radikal örgütsel ve politik yeniden yapılanma ihtiyacı perspektifiyle yapmak zorundadırlar.
Eksikliklerine rağmen İkinci Yüzyıl Beyannamesi’nin 13 maddesi CHP’nin politik değişiminin köşe taşları olarak değerlendirilebilir, pas geçilmemelidir. Değilse, önümüzdeki seçimlerde de benzer sonuçlara muhalefet şimdiden kendini hazırlamalıdır.
Yazarlar
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.08.2025
29.07.2025
25.07.2025
23.07.2025
19.07.2025
11.07.2025
21.05.2025
1.04.2025
20.02.2025
1.02.2025