Hasan CEMAL
01 Nisan 2011
CHP ile ilgili olarak dünkü yazımda yönetim boşluğu, liderlik boşluğu gibi bazı temel konulara değinmiş, bu durumun oy artışını engellediğini belirtmiştim.
Bu bakımdan Ak Parti’de durum ne?
Kılıçdaroğlu CHP’si yönetim zafiyeti olan bir parti...
Buna karşılık Ak Parti taşları yerli yerine bir hayli oturmuş, ‘yönetilen’, kimin ne yaptığı fazla karışık olmayan, birlik görüntüsü veren bir parti...
Parti aygıtı çalışıyor.
Seçim aygıtı çalışıyor.
Sürekli nabız tutarak, buna göre şöyle ya da böyle politikalar üreterek çalışan ciddi bir parti olduğu rahatça söylenebilir Ak Parti’nin...
Örneğin, Tayyip Erdoğan’ın ara sıra ‘Kasımpaşalılık’tan veya bir anlık fevri bir patlamadan kaynaklanan kontrolsüz çıkışlarının dışında, bir lider olarak yaptığı konuşmalar büyük ölçüde parti içi kurmay çalışmalarının da izini taşıyor.
Ak Parti’nin yönetim konusunda olduğu gibi liderlik açısından da fazla bir sıkıntısı olduğu söylenemez.
Erdoğan liderlik koltuğunu dolduruyor.
Dediğim dedikçi.
Partisine fazlasıyla hâkim. Parti içi lider sultası bakımından siyasal hayatımızın çok ilginç örneklerini veriyor.
Karizması var.
Kitleleri etkiliyor.
Üst üste üçüncü genel seçimi kazanmaya aday olması da liderlik açısından fazla bir derdi olmadığını gösteriyor Erdoğan’ın.
Bütün bunlar da onu, anlaşılan, gittikçe daha çok kendi kendisiyle dolu, eski deyişle meşbu hale getirerek, demokrasiyle bağdaşmayan otoriter eğilimlerini güçlendiriyor.
Evet, Ak Parti bugün üçüncü kez genel seçim kazanma yolunda.
Ama bu demek değildir ki Ak Parti’de her şey yolunda gidiyor.
Hayır öyle değil.
12 Haziran’a giderken Ak Parti’nin de bir ‘vizyon tazeleme’ye ihtiyacı var.
Öncelikle demokrasi anlayışına yeniden bakması gerekiyor.
Demokrasi konusunda daha çok ‘çoğunlukçuluk’a dayanan bakışını değiştirmesi şart, eğer Erdoğan’a yönelik otoriterlik eleştirilerindeki haklılık payını etkisiz kılmak istiyorsa...
Demokrasi anlayışını geliştiremeyen bir Ak Parti zamanla tökezler, Türkiye’nin önünü açamaz.
Demokrasi anlayışını geliştiremeyen bir Ak Parti, Türkiye’de ‘askeri vesayet sistemi’ne son veremez.
Ak Parti’de değişime, ince ayara ihtiyaç gösteren bir konu daha var:
Muhafazakârlık.
Bunun sadece ‘dindarlık’la sınırlı olmadığını, olamayacağının altını çizmelerinde yarar var Tayyip Erdoğan kurmaylarının.
Kürt sorunu bir başka konu.
Ak Parti’nin bu sorunu çözüm rayına oturtmadan Türkiye’de demokrasi ve hukuk, aş ve iş dertlerinin bitmeyeceğini anlaması gerekir.
Türkiye’nin bu temel sorunlarını çözebilecek temel çerçeve ise artık sır değil:
Yeni, sivil, demokratik anayasa...
Seçime giderken böyle bir vizyon tazelemesi yapabilecek mi Erdoğan’ın Ak Partisi?..
Bu sorunun yanıtı için iki şeyi beklemek lazım:
Milletvekili aday listesi...
Ve seçim bildirgesi...
Bu iki konu belli olunca, Ak Parti’nin oy oranı ne olabilir sorusu daha sağlıklı tartışılabilir.
Partilerin 12 Haziran’a ilişkin oy oranlarına gelince... Satır başlarıyla bugün için denebilir ki:
(1) Ak Parti oylarının yüzde 45’le 51 arasında değişmesi yakın ihtimal.
(2) Ak Parti yüzde 50 ve hafif üzerine de çıkabilir.
(3) Ama bunun gerçekleşebilmesi için MHP’nin yüzde 10 barajına takılması şart. Bu olasılık var.
(4) CHP’nin yüzde 30’u yakalaması ya da üzerine çıkması şimdilik kolay gözükmüyor.
(5) CHP’nin bir başka güçlüğü kitle partisi olmayışından kaynaklanıyor. CHP, Türkiye’nin her yerinde yok. Dengeli bir oy dağılımından yoksun bir parti.
CHP’nin 51 ilde almış olduğu oyların oranı yüzde 20’nin altında.
Bu durumda CHP oylarını arttırsa bile, milletvekili sayısı artmıyor. Oy yüzdesine göre çıkarabildiği milletvekili sayısı sınırlı kalıyor.
(6) Türkiye’nin tek kitle partisi, Ak Parti. CHP ve MHP’nin kitle partisi olmamaları, milletvekili dağılımında Ak Parti’nin lehine çalışıyor.
(7) Siyasal parti liderlerinin 12 Haziran’la ilgili ‘psikolojik eşikleri’ne gelince:
Tayyip Erdoğan yüzde 50.
Kılıçdaroğlu yüzde 30.
Bahçeli yüzde 10.
Bu oranları yakalayamayan parti liderleri 12 Haziran gecesi başını yastığa rahat koyamayacak.
(8) BDP ne yapacak?
2007’de 19 milletvekili çıkardılar. Sonra 21’i tamamlayıp TBMM’de grup oluşturdular. Son genel seçimlerde elde ettikleri deneyimle BDP’nin 12 Haziran’da 28-29 milletvekili çıkarması yakın ihtimal...
(9) Peki, Ak Parti Kürt oylarını hangi oranda alır? 2007’de patlama yapmış, Kürt oylarının çoğunluğunu almıştı.
2009 yerel seçimlerindeyse geriledi, başarı BDP’nin oldu.
2007’nin koşulları, 27 Nisan muhtıraları şimdi yok. Bunun yerine örneğin KÇK operasyonları var.
Ancak Ak Parti, iktidar olanaklarıyla Güneydoğu’ya hizmet götürdü. Din faktörüne yine sahip. Bu arada devletle Öcalan görüşüyor artık...
Bunlar da Kürt oyları konusunda Ak Parti’nin lehine çalışabilir seçim sandığında...
Uzun lafın kısası:
Eğer hiç beklenmedik olaylar ya da bir olay yaşanmazsa, Türkiye teknesi bugünkü gibi seyrederse...
12 Haziran’da iktidar yine iktidar, muhalefet yine muhalefet olarak kalacak.
Ak Parti yine tek başına kazanacak.
MHP baraja takılırsa, yüzde 50 ve üstüyle 367 ve üstüne de çıkabilecek Ak Parti...
MHP baraja takılmazsa, geriye iki ihtimal kalıyor Ak Parti için:
330 ve üstü veya 275-330 arası...
CHP’nin ise 12 Haziran’da yüzde 26-30 bandında yine ana muhalefet partisi olarak kalması ağır basan ihtimal...
Dört günlük seçim notlarını burada noktalıyorum.
Bu kısa diziye partililerden ve yandaşlarından gelebilecek tepkileri az çok kestiriyorum.
Malum, özellikle seçime giderken hiçbir parti “Benim yoğurdum kara” demez.
12 Haziran’a daha iki buçuk ay var. Hele Türkiye gibi bir ülkede siyaseten uzun bir süredir bu.
Çok şey değişebilir de...
OKURLARA DUYURU
Siz bu satırları okurken ben bir konferans için Amerika’da olacağım. Yazılarım bir süre Los Angeles ve New York’tan devam edecek.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Ankara-İmralı-Kandil üçgeninde hava olumlu
3.03.2025 - Silahlara veda zamanı... Hoş geldin barış!
28.02.2025 - Erdoğan "eyy TÜSİAD" diye bağırdı, polis anında başkanları topladı!
20.02.2025 - Yine CHP'nin önemi üzerine..
13.02.2025 - Dostluklar insanı ayakta tutar!
28.11.2024 - CHP'nin önemi
12.11.2024 - Terör ve şiddete lanet olsun!
24.10.2024 - Açık mektup!
27.08.2024 - Ortadoğu cehennemine Gazze'ye BARIŞ gelecek mi?
20.04.2024 - 31 Mart, CHP için bir büyük seçim başarısı ama yetmez!
9.04.2024
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
Ad Soyad Giriniz...
Yorumunuzu Giriniz...
adil ozcan
ahmet altan turkiyenin ilerlemesini bu kadar hazmedemeyisinin sebebini ben anliyorum .yine de bir yazsan da baskalari da ogrense buna cesaretin var mi?