Hasan CEMAL
- Yargıya güven yeterli değil.
- Kimse de bunun aksini iddia etmiyor.
- Yargı bağımsızlığına güvenin zayıfladığı bir ülkede...
- Hukukun öngörülebilir olmadığı bir ülkede...
- Böyle bir ülkede ekonomik başarılar sürdürülemez.
- Özgürlük ve hukuk açığını kapatmak için çaba sarf etmeliyiz.
- Yoksa, ekonomik istikrar ve eylem planının etkili uygulanması anlamını yitirir.
- Bunca yıllık demokrasi deneyiminin ardından ifade ve düşünce özgürlüğünün hâlâ tartışılmasından huzursuzluk duyuyorum.
- Demokrasinin temel dinamiği olan ifade özgürlüğüne yönelik yaygın tahammülsüzlüğü süratle aşmalıyız.
- Yoksa bu tahammülsüzlük toplumu ve geleceğimizi köreltir.
- Şiddete çağrı olmadıkça çok seslilikten korkmamalıyız.
- Bir düşünün, çok sesli olmayan bir toplumda, yeni anayasa nasıl tartışılabilir, AB uyumu nasıl müzakere edilebilir, bölgesel kalkınma nasıl tartışılacak, sormak isterim.
- Özgürlükçü laiklik anlayışı, bireyselleşmenin temelini oluşturur.
- Bu temel üzerinde bilimsel düşünce, inisiyatif alma, sorgulama, araştırma olguları yükselir.
- Nitelikli eğitim yoluyla elde edeceğimiz bu özellikler toplumun gelişmişliğinin olmazsa olmazlarıdır.
- Biz yetişkinlerin sorumluluğu elde edilen kazanımları artırarak yeni nesillere devretmektir.
- Bunu yapmazsak insanlık, yurttaşlık görevimizi ve gelecek nesillere karşı sorumluluğumuzu yerine getirmemiş oluruz.
- Gerek yeni Anayasa'nın yaratacağı heyecan ve umut, gerekse AB normlarında özgürlüklerin genişletilmesi için yapılacak düzenlemelerle Türkiye'nin müreffeh ve huzurlu geleceğine yöneleceğine inanıyoruz.
Yukarıdaki satırlar, TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes’in.
Mustafa Koç’un da anıldığı TÜSİAD Genel Kurulu’nda Başkan’ın yapmış olduğu bu eleştiriler son derece isabetli.
Evet, bu ülkede yargıya güven yok.
Evet, yargı bağımsızdır diyene pek raslanmıyor.
Evet, böyle bir ülkede ekonomik başarı sürdürülebilir değildir.
Evet, böyle bir ülkede ekonomik istikrar kalıcı olmaz.
Evet, ifade özgürlüğüne tahammülsüzlük aşılmalıdır.
Evet, bu tahammülsüzlük geleceğimiz karartır.
Evet, ‘çok seslilik’ten korkmamalıyız.
Evet, özgürlükçü laikliği savunmalıyız.
Evet, özgürlükçü laiklik bireyselleşmenin temelidir.
Evet, bilimsel düşünce, inisiyatif alma, sorgulama, araştırma olguları ancak laiklik temeli üstünde yükselir.
Evet, AB normlarında özgürlüklerin genişletilmesi bu ülkede refah ve barışın yollarını açar.
Evet öyle.
TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran-Symes’in vurguladığı bu noktaların hepsine katılıyorum.
Çünkü bu noktalar, Türkiye’de istikrar, barış ve demokrasinin ipuçlarını veriyor, bu açılardan doğru bir çerçeve çiziyor.
Ama bugün Türkiye böyle değil.
Barış, demokrasi ve istikrar sularından uzaklaşıyoruz.
Ne yazık ki öyle.
Ekonomideki durum da parlak değil.
Ekonomik istikrar gitgide kırılganlaşıyor.
Küresel ekonomideki kara bulutların Türkiye’yi de etki alanına alması yakın ihtimal olarak gösteriliyor.
Öte yandan Güneydoğu’suyla, Suriye’siyle gittikçe parlayan bir yangının içinde Türkiye zaten.
Yine bu Türkiye, yedi düvelle kavgalı.
Amerika’sıyla, Rusya’sıyla papaz olmuş bir Türkiye’de yaşıyoruz.
Yani, her yanı ‘düşmanlar’la çevrilmiş bir Türkiye...
Halimiz gerçekten hazin.
Bir ülke böyle nereye gidebilir ki?..
Son söz:
Diliyorum, TÜSİAD ve Başkanı’na karşı Saray’dan yine ‘eyy eyy’leryükselmez!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024