Hasan CEMAL
Tayyip Erdoğan geçen gün Harp Akademileri Komutanlığı’na gitti, generallere, subaylara seslendi:
- Yiğit arkadaşlarım!
- Sizlerle gurur duyuyorum.
- Sizler yiğitsiniz.
- Cesursunuz.
- Eğitimlisiniz.
- Bilgili ve dirayetlisiniz.
- Sadakatlisiniz.
- Sizlerle iftihar ediyorum.
Dünkü yazımı bu konuya ayırmış, sormuştum:
- Erdoğan mı değişti, asker mi?
- Erdoğan mı askeri teslim aldı, asker mi Erdoğan’ı?
Erdoğan’ın Harp Akademileri konuşmasıyla ilgili olarak bugün aklıma başka sorular takıldı.
Gelişi güzel şöyle sıralayabilirim:
Asker, Erdoğan’ı sevebilir mi?
Asker, Erdoğan’ı samimi bulabilir mi?
Asker, Erdoğan’ın değiştiğine inanabilir mi?
Ya da Milli Görüş gömleğini sırtından çıkardığına inanabilir mi?
Asker, Erdoğan’ın hayata,
Türkiye ve dünyaya bakışını beğenebilir mi?Paylaşabilir mi?
Asker, Erdoğan’ın Atatürk’e, laik cumhuriyete, din ve devlet işlerine bakışını olumlu bulabilir mi?Asker, Ergenekon ve Balyoz’la ilgili olarak, “Ben bu davaların savcısıyım” diyebilmiş Erdoğan’a güvenebilir mi?
Asker, kendi komutanlarının, kendi silah arkadaşlarının hapse atıldığı, yıllarca yargılandığı bir dönemin Başbakan’ından, Erdoğan’dan nereye kadar hoşlanabilir?
Asker, bir Genelkurmay Başkanı’nın ‘terör örgütü iderliği’nden yargılanmasını ne kadar içine sindirebilir? Asker, “Paralelciler bizi aldattı” deyip işin işinden sıyrıldığını belirten Erdoğan’a ne kadar inanabilir, onu bu konuda ne kadar affedebilir?
Ya da affeder mi?
Asker, bir cumhurbaşkanı olarak, bir başkumandan olarak Erdoğan’ı ne kadar içine sindirebilir? Asker, sırtını sistemli bir biçimde Batı’ya dönen, yüzünü Doğu’ya, İslam alemine çeviren, Batılı hayat tarzından hiç hoşlanmadığını her fırsatta belli eden bir Erdoğan’a sempati duyabilir mi?
Asker, Erdoğan’ın Atatürk’e, laik cumhuriyete ihanet ettiğini düşünüyor olabilir mi?
Böylesi duygu ve düşünceler kafaların arkasında saklı duruyor olabilir mi?
Asker, askeri vesayet kurumlarının büyük ölçüde yerli yerinde durduğu, ‘Atatürkçü yetişme ve eğitim’ tarzının askeri okullarda, akademilerde aynen devam ettiği bir ortamda, Erdoğan’a bakış açısını nereye kadar değiştirebilir ki?..
Sorular çoğaltılabilir ama gereksiz.
Peki, neden bu kadar soruyu alt alta sıralıyorum ki?
Yoksa darbe kışkırtıcılığı mı?
Çoktandır ortalıkta gözükmeyen kışlaya dönüp bakmaalışkanlığını kaşımak mı?
Elbette hayır, ikisi de değil.
Sadece bir durum tespiti yapıyorum.
Ayrıca cuntacılık nedir, iyi bildiğimi sanıyorum.
Bizzat yaşadığım için öyle.
Üstelik, başta Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım olmak üzere kitaplarını da yazdım.
Bu kitapları da darbecilik tarihin çöp tenekesine atılsın, Türkiye’de de asker, demokrasilerdeki gibi, seçilmiş sivil otoriteye tabi olsundiye yazdım.
Bu arada not düşmekte yarar var.
Bugün darbe deyince, daha çok akla askeri darbeler geliyor.
Oysa sivil darbeler de var.
Seçim sandığı yoluyla gelen darbeler...
Bunlardan birini şimdi kendi ülkemizde yaşamaktayız.
Erdoğan adım adım kendi ‘sivil diktası’nı yerleştiriyor.
Anayasayı ‘bekleme odası’na alıyor.
Rejimi fiilen değiştiriyor.
Anayasa Mahkemesi kararlarına uymuyor.
‘Güçler ayrılığı’nı, ‘yargı bağımsızlığı’nı çiğniyor.
Sözü daha fazla uzatmak istemiyorum.
Bugün asker kışlasında!
Asker, seçilmiş ‘sivil otorite’ye tabi gözüküyor.
Peki ya sivil otorite, demokrasi ve hukuka bağlı mı?
Hayır değil.
Asıl mesele de burada düğümleniyor.
Bu düğümü nasıl çözeceğiz?
Halkın oyuyla gelen, ‘oyunun temel kuralları’nı unutmaya başlarsa n’olacak?
N’apacağız?..
Hem askeri, hem sivil darbelere hayır derken bazen aklıma takılan şu soruyla yazımı noktalıyorum:
Acaba Erdoğan’la asker, geçen gün bir sahnesine Harp Akademileri’nde tanık olduğumuz bir tiyatro oyunu mu oynamaktalar?..
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024