Hasan CEMAL
Başbakan Yıldırım, gazeteci takımını Çengelköy'deki Vahdettin Köşkü'nde toplamış, gazetecilere kalın ayar çekerken, Afrindolayısıyla nasıl gazetecilik yapılması gerektiğini anlatmış...
Haberlerde milli menfaatler kollanacakmış...
Harekâtın tamamen terör örgütlerine yönelik olduğu, sivil halkı koruduğu öne çıkarılacakmış...
Bilgi kirliliği yaratan görüntü ve açıklamalara itibar edilmeyecekmiş... TSK’nın Afrin’de yaptığı operasyonun sadece PKK/PYD’ye değil DEAŞ’a yönelik olduğu da ön plana çıkarılacakmış...
Operasyonun yerli ve milli silah üretimi ve kabiliyetiyle olduğu hatırlatılacakmış...
Olası şehit haberleri verilirken titiz davranılacakmış...
Türkiye’ye karşı olumsuz algı yaratacak kişilerden görüş alınmamalıymış...
İçim fena oldu.
Yarım yüzyıllık meslek hayatımda bu kaçıncı ayar?..
Tarih, 13 Aralık 1992.
Aradan 27 yıl geçmiş.
Sabah gazetesindeki yazım aşağıda.
* * *
Gazetecinin devletten yana olanı, devlete karşı olanı yoktur.
Gazeteci, gazetecidir!
Bizim mesleğin el kitabında gazeteciyle ilgili bu tür tanımlara
rastlanmaz.
Sadece gerçekten yanadır gazeteci! Devlete yardımcı olmak, devlete karşı olmak, devleti yönetmek gibi merakların peşinde olmaz gazeteci, eğer gerçekten gazeteciyse.
Devleti yönetenler, devlet ve siyaset adamlarıyla bürokratlardır. Devlete yardımcı olan kişi ve kuruluşlar da vardır. Bunlar da saygıdeğer mesleklerdir.
Bir gazeteci de merak duyabilir bu işlere. Yapmak istiyorsa da meslek değiştirir, gazeteci kimliğini bırakır, devlet yöneticiliğine soyunur o zaman.
Veya gazeteciliği bırakır, militan olur.
Şurası iyi bilinmeli:
Devletten bağımsız bir meslektir gazetecilik!
Gerçeğin peşindedir gazeteci. Gerçeği araştırır, gerçeği yakalayıp kamuoyuna yansıtmaya çalışır.
Kuşkusuz gerçek, gazetecinin tekelinde değildir. Devletin de, siyasal iktidarın da tekelinde değildir.
Herkes yanılabilir.
Yanılabileceğinin bilincinde olmalıdır.
Çünkü kimse bilmez bütün yanıtları.
Ama şunun farkındadır gazeteci: Halk gerçeklerden haberdar
olduğu ölçüde, tercihlerini daha isabetli yapar, daha yerinde kararlar verir.
Kamuoyu doğru bilgilendirildiği ölçüde, denetim görevini daha etkili biçimde yerine getirir.
Böylece, demokrasinin çarkları daha iyi döner. Devlet yönetiminde hukukun kuralları gitgide kökleşir. Siyaset sahnesiyle devlet yönetiminde iyinin kötüyü kovması daha kolaylaşır.
Gazetecinin kötü huyları vardır. Vazgeçmez onlardan. Çünkü mesleğin ayrılmaz parçasıdır bu huylar.
Örneğin, kapalı kapılar ardında neyin olup neyin bittiğini öğrenmezse çatlar.
Kendisine söylenenle yetinmek gibi bir alışkanlığı yoktur.
Kendisine söylenmeyeni, kafaların arkasındakileri sergilemeye dönük ihtirasını bir türlü gemleyemez.
Ama bu kötü huyları başına da bela olur. Demokraside gazetecinin gerçek merakı kendisini devletle, iktidar ve güç sahipleriyle karşı karşıya getirir.
Bu durum bazen iyice keskinleşir. Özellikle savaş ve terörle mücadele gibi konularda iki tarafın anlaşmazlığı daha büyür.
Çünkü savaşlarda ilk kurban, kayıp ya da eski deyişle zayiat gerçeğin kendisidir. Böyle dönemlerde psikolojik savaş ön plana geçer. Savaşan tarafların verdiği bilgilerin gerçeği ne kadar yansıttığı bilinmez. İki taraf da kayıplarını en az, kazançlarını en abartılı biçimde duyurmak ister.
O yüzden savaş gazeteciliği çok çetindir.
Savaş koşullarında gerçeği yakalamak, yakaladıktan sonra da yansıtmak çok güçtür.
Vietnam Savaşı bu açıdan ilginç bir örnek sayılabilir. Bu savaşta 45 gazeteci ölmüş, 18’i de kaybolmuştur. Bu savaşın ABD tarafından kazanılamaz bir savaş olduğunu ilk yazanlar, Amerikalı meslektaşlarımız olmuştur. Bu açıdan Mai Lai Katliamı gibi gerçekleri yakalayıp kamuoyuna yansıttıkları için de Amerikan yönetimleri tarafından düşmanla işbirliği içinde olmaya kadar varan suçlamalara göğüs germişlerdir.
Amerikan yönetimlerinin savaşla ilgili gerçekleri kamuoyundan nasıl sakladıkları da yine Amerikan basınında gün ışığına çıkmıştır.
The Washington Post ve The New York Times’ın ele geçirdikleri Pentagon belgelerinin yayımını durdurmak için ulusal güvenlikgerekçesi ortaya atılmıştır. Ama fayda etmemiştir.
Savaş ve gazetecilik konusunda klasikleşen bir örnekten daha söz edilebilir. İngiltere ve Arjantin arasındaki Falkland Savaşı’nda BBC’nin yayınları Londra’daki muhafazakâr iktidarı çıldırtmıştır. Çünkü BBC, savaş devam ederken, düşmanın görüşlerini de yansıtmaktan geri kalmamıştır.
Savaş gibi terörle mücadelenin yoğunlaştığı dönemlerde de iktidarla basın karşı karşıya gelir. Basının devlete yardımcı olması istenir. Basın ise gerçekleri en iyi biçimde yansıtmanın doğru olacağını savunur genellikle.
Bu konuda, Washington Post’un sahibi Katharine Graham’ın gö- rüşleri ilginçtir:
“Basın olarak terörist faaliyetlere ayırdığımız yeri sınırlamaya çağrılıyoruz. Ancak ben, terörist faaliyetlerle ilgili bilgi akışı üzerindeki her türlü kısıtlamaya karşıyım. Terörizmin basın tarafından mümkün olduğunca kapsamlı biçimde yansıtılmasından yanayım.
Bazı politikacılar, teröristlerin mesajlarına halkın inanacağından korkuyorlar. Bu nedenle basını da susturmaya çalışıyorlar. Oysa terörist bir saldırı eninde sonunda kendi kendini yenilgiye uğratan bir zemine sahiptir. Teröristler ne zaman saldırsalar, bir yerde kendilerini vururlar. Çünkü teröristler, kin ve şiddeti taşıyorlar. Kısacası basın, haberleri toplayarak ve yapabildiği ölçüde gerçekleri en iyi biçimde yansıtarak demokrasinin çıkarlarına en iyi biçimde hizmet eder.”
Bayan Graham, demokrasi kültürünü yansıtan bu konuşmasını 1985’te Londra’da düzenlenen “terör ve basın” konulu bir konferansta yapmıştır.
* * *
Yıllar geçiyor.
Ne devleti yönetmeyi, ne gazeteciliği öğrenebiliyoruz.
Ne yazık ki öyle.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.03.2025
28.02.2025
20.02.2025
13.02.2025
28.11.2024
12.11.2024
24.10.2024
27.08.2024
20.04.2024
9.04.2024