Haşmet BABAOĞLU
Para pul...
Haz, keyif, tat...
Bu alanlarda yeni çağrılara hep açık kalıyoruz.
Fakat ne zaman ki, iş yapıp ettiklerimizi sorgulamaya ve üzerinde düşünmeye geliyor...
Bundan hiç hoşlanmıyoruz.
Maraton modası üzerine dünkü yazıma sosyal medyadan gelen tepkilere bakınca bu gerçeği bir kez daha anladım.
Mesela "koşuyorum, kafamı boşaltıyor; fena mı?" diye kızarak soruyorlar.
Tamam da...
Kafamızın "dolu" olduğundan bu kadar emin miyiz? Neyi boşaltıyoruz?
Neden rahatlamak için gezinmeyi bıraktık da koşmaya başladık?
Neden dünyanın her yerinde kitlesel maraton koşuları düzenlenmeye başladı?
Hiperaktif bir dünyadayız, dur durak bilmiyor.
Hiçbir yere odaklanamayan zihinlerimiz (kariyer hırsı hariç) öyle kolay kolay disiplin altına alınamıyor.
Bir de orta sınıf beyaz yakalıların onca tüketime rağmen dinmek bilmeyen mutsuzluktan yakınmaları var.
Bütün bunlara düzeni tehlikeye atmayacak biçimde nasıl bir çare bulunabilirdi?
Küresel/ kitlesel kültür üreticileri çare olarak önce "koşma"yı önerdi. Tuttu.
Hatta bağımlılık yarattı.
Sonra yavaş yavaş belirginleşmeye başlayan "anlamsızlığın" üzerini örtmek için 500 ciddi atletin arkasına yüz binden fazla amatör koşucuyu takmayı denediler. O da tuttu. Hele "hayır işi için koşmak" modeli uygulanınca bürokrasi, şirketler, medya bayıldı bu işe.
Tabii, giyim endüstrisi de durur mu? H&M gibi bir popülist marka bile Alexandra Wang'a koşu kıyafeti tasarımları yaptırdı.
Düşünebiliyor musunuz? Son Londra maratonunda ne hayır işleri konuşuldu, ne de işin spor yanı. En gözde konu Ashmei'nin maraton için ürettiği özel çoraplardı.
Her şeye karşın maraton koşmak başka bir şey...
Maratona katılıp yürüsen bile zihnindeki motivasyon "çileciliği göze alma" cesaretidir.
Türkçeye garip bir seçimle "Koşmasaydım Yazamazdım" adıyla aktarılan kitabında Haruki Murakami de 42 kilometrelik maraton koşusunu acıyla hesaplaşma olarak anlatır. Ona göre işin püf noktası şu: Acı çekersin ama "işinin bittiğini" düşünürsen, gerçekten bitersin!
Tam burada ünlü yüzücü Ian Thorpe'un sözü aklıma geliyor: "Acıya bağımlı oldum. Bunu özlüyorum.
Ağlama noktasına gelinceye kadar acı hissetmeyi özlüyorum." Sonuç...
Devamını getirmeye yine yer kalmadı.
Galiba yanlış yapıyorum. Gazete köşelerinde bu meseleleri ele alıp hakkıyla anlatmak zor.
Vazgeçtim!
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.05.2019
10.05.2019
23.04.2019
16.04.2019
8.02.2019
19.03.2019
18.03.2019
14.03.2019
4.02.2019
19.02.2019