Hayko BAĞDAT

Hayko BAĞDAT
Hayko BAĞDAT
Tüm Yazıları
Ben bu devlete güvenmiyorum
5.02.2015
2870

 Cumhuriyet savcılarına önceden belirteyim; aşağıda yazdıklarım hakkında bana dava açmayınız. Çünkü hepsini Recep Tayyip Erdoğan’dan işittim. Ülkenin 13 yıldır kaderini belirleyen bir insanın yalancısıyım, ona göre…

Ben bu ülkenin polisine güvenmiyorum!

Devletin en tepesinden yıllardır haykırıyorlar. Polis içerisinde derin devletin, İsrail’in, Amerika’nın Faiz Lobisi’nin elemanları cirit atıyormuş. Bu teşkilatın bazı amirleri kaos yaratmak için vatandaşa özellikle şiddet uygulayan, cinayetlerde parmağı olan, suçlulara yol veren, rozetini, üniformasını hainlere satmış tehlikeli adamlarmış. Kanunlara göre değil, şer odaklarının sinsi hesaplarına göre davranıyorlarmış.

Bir kısmını kelepçeleyip kodese tıkmaları bundanmış.

Ben bu ülkenin askerine güvenmiyorum.

Askeriye kendi vatandaşına düşman hukuku uygulayan, siyaseti dizayn etmek için kozmik odalarda harekat planları kurgulayan, toplu katliamlardan siyasi suikastlara kadar sabıkası olan tehlikeli bir kurummuş.

Milli iradeye müdahale etmeyi görevleri bilen bu eli silahlı adamlara karşı dikkatli olmak gerekiyormuş.

Bir kısmını kelepçeleyip kodese tıkmaları bundanmış.

Ben bu ülkenin savcılarına güvenmiyorum.

Bu memleketin savcılarından bazıları yasayla, hukukla ilgisi olmayan maşalarmış. Başka memleketlerin, iç mihrakların kirli oyunlarına alet olurken savcılık makamının korumasına sığınıyorlarmış. Ellerindeki dosyaları görev ve sorumluluk bilinciyle değil intikam ve kötülük dürtüsüyle işletiyorlarmış.

Bir kısmını kelepçeleyip kodese tıkmaları bundanmış.

Ben bu ülkenin hakimlerine güvenmiyorum.

Adaleti mülkün temeli kılmaya memur olan hakimlerin bazıları terör örgütlerinden emir alabiliyormuş. Yatırımların baltalanmasına, suçluların tahliyesine, masumların cezalandırılmasına, felaketlerin örtülmesine kadar pek çok vukuatları varmış.

Bir kısmını kelepçeleyip kodese tıkmaları bundanmış.

Ben bu ülkenin medyasına güvenmiyorum.

Koca koca medya grupları, şirketlerinin menfaatleri uğruna yalancılığın dibine vurabiliyormuş. Siyasetçilerle kurdukları ilişki hastalıklı ve çıkar odaklıymış. Gerçekleri manipüle etmeyi, vatandaşın kanına girmeyi, suçsuz insanları hedef göstermeyi, suçluyu övmeyi alışkanlık haline getirmişler.

Tetikçilerden köşe yazarı çıkarıp manşetlerden zehir kusmak bunların en iyi marifetiymiş.

Bir kısmını kelepçeleyip kodese tıkmaları bundanmış.

Ben bu ülkenin siyasetçisine güvenmiyorum.

Ben bu ülkenin akademisine güvenmiyorum.

Ben bu ülkenin HSYK’sına güvenmiyorum.

Ben bu ülkenin istihbaratına güvenmiyorum.

Adli Tıp Kurumu’na, anket şirketlerine, bilir kişisine, sivil toplumuna, iş insanına, okul müdürüne, müfettişine, doktoruna, eczacısına…

Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından duyduğum için çok net söylüyorum. İçlerinde hainler dolu olan bu yapıların hiçbirine güvenmiyorum.

Yönettiği devletin tüm kurumlarını böyle tarif eden Cumhurbaşkanı’na gelince…

Ben bu ülkenin Cumhurbaşkanına da güvenmiyorum.

Erken seçimden tek başına iktidar olarak çıkabilme ihtimali için son dönem politikaları hakkında anket yaptıracak olan AKP’nin “son dönem politikaları”na da güvenmiyorum.

Hal böyleyken patlayan bombalardan kalkan savaş uçaklarına, şehit haberlerinden operasyon kararlarına kadar başımıza gelen her olay karşısında şüphelerim var.

İçi çürümüş bir devletin hepimizi sürüklediği felaketler karşısında kuşkularım var.

Can ve mal güvenliğimizi sağlamakla görevli olan tüm kurumlar başka hesapların peşine düşmüş olabilirler.

Toprağa düşen insanlarımız, oynanan büyük ve kirli oyunların kurbanı olabilirler.

Hakkını yememek lazım, sanırım Erdoğan haklıdır.

İçeriden bildiriyor çünkü.

Onun yönettiği bu devlete güvenmemek iyi bir fikir olabilir…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar