Hayko BAĞDAT

Hayko BAĞDAT
Hayko BAĞDAT
Tüm Yazıları
Kemal Bey’in hangi yumruğu havada?
5.02.2015
2299

Kemal Kılıçdaroğlu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kılıçdaroğlu’nun yönettiği CHP’deki dönüşümden memnun musunuz?

Uzunca süredir katıldığım tüm televizyon programlarında veya tüm özel sohbetlerde bu sorulara hep olumlu cevap verdiğimi söyleyebilirim.

Bugünkü CHP benim için ideal bir sosyal demokrat parti kimliğini henüz taşımasa da kendi yakıngeçmişiyle kıyasladığımızda önemli bir mesafe katetmiştir.

Abdullah Gül’ün Ermeniliğinin peşine düşmüş Birgül Ayman Gülerlerin, “Dersim’de analar ağlamasın deseydik operasyonu yapamazdık” diyen Onur Öymenlerin vitrinde olduğu bir partinin bugünkü pozisyonu başkadır elbette.

Sizlere, aynı eylemlerde polisten beraber gaz yediğim ona yakın CHP’li vekil sayabilirim.

Bir hak davası için bir vekile ulaşmak gerekiyorsa telefon defterimde HDP’li vekil kadar CHP’li vekilin numarası mevcut.

Geleneksel kodlarını büyük oranda korumasına rağmen CHP’deki bu değişimi desteklemenin elzem olduğunu savunup duruyorum hep.

Kemal Bey’in ve ailesinin insani vasıflarını da büyük bir saygıyla izlediğimi belirteyim.

Belirteyim ki birazdan yazacaklarım Kemal Bey’i daha çok üzsün…

Kemal Bey bunu nasıl yaparsınız?

“Anadilde eğitim konusu pedagogların konusudur. Bir arkadaşımdan rapor bekliyorum” ezberiyle tabanınızdan çekinerek yıllardır topu taca attığınız gibi bir konu değil bu.

Ya da Andımız konusunda ne dediğinizi tam anlayamadığımız yarım ağız açıklamalarınıza kızdığımız gibi de kızmıyoruz.

Konu Ermeni soykırımına gelince soluğu asla bir araya gelmediğiniz Erdoğan’ın yanında alıp neredeyse kafanıza kalpak geçirdiğiniz hallerinize de benzemiyor.

Bu ve buna benzer tüm durumlarda “kardeşim adamın da işi zor. Biraz sabırlı olmak lazım” diyerek partinizdeki dönüşüme yol veren benim gibi pek çok insana açıklayınız lütfen…

Başımızdaki seçim hükümetine güveniyor musunuz?

Partinizden bir tane bile üye vermediğiniz bu hükümetin elindeki silahın emniyetini niye açtınız?

Siz daha önce AKP’nin Suriye’yi bahane ederek seçim hesaplarıyla memleketi kaosa sürükleyecek kadar tehlikeli olduğunu söylemediniz mi?

“Buradan Genelkurmay Başkanına seslenmek isterim; Türkiye’yi maceraya sokmayın. Hele hele şaibeli bir Başbakan varken. Hele hele bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’nı ‘terörist’ diye içeri atmış bir başbakan varken. Böyle bir provokasyon olabilir. Erdoğan, orduyu oraya sokmak isteyebilir. Herkesin çok dikkatli olması lazım. Ortadoğu bataklığına girmeye Türkiye’nin hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur.” demediniz mi?

“Suriye’ye girmeye kalkarlarsa bugün yaşadığımız faturadan daha ağırını ödemeye hazır olmalıyız. Bu iş Saray’da oturmaya benzemez. Uluslararası dengeleri baştan beri AKP hükümeti okuyamadı, o nedenle bu noktaya geldik.

Uyarıyorum, sakın ha! Bu senaryo Türkiye’ye ağır bedeller ödetti, ödetmeyi sürdürür. En tehlikeli olanı dış politikayı iç politika unsuru haline getirmektir. Maalesef AKP bunu yaptı. Korkarım devam etme niyetinde. Savaşı son çare olarak değil de ilk çare olarak düşünen bir zihniyet, ülkeyi aydınlığa, refaha taşıyamaz.” demediniz mi?

 

“Ben MİT TIR’larının, yani Suriye’ye gönderilen silahların, devletin politikası olarak gönderildiğine ve MGK’da konuşulduğuna inanmıyorum. Birilerinin siyasi maceralarını gerçekleştirmek için yaptığı bir şey. MİT’in içinde bir kanat, Erdoğan, Davutoğlu ve Arap yarımadasındaki bazı devletler, Katar… Silahları Türkiye’ye getirdiler, Türkiye üzerinden geçirdiler. Bu TIR’lar giderken insani yardım malzemesi diyorlardı. 70 milyon insana yalan söylediler. Arkasından TIR’larda silah olduğu ortaya çıktı.” demediniz mi?

“Terörle mücadele” yöntemlerimiz yeterli değil mi?

Son bir ayda Suruç dahil 85 sivil, 96 polis ve askeri toprağa verdiğimiz bir ortamda sorumluluğu kimde buluyorsunuz?

Zaten BM üyesi olan ve kendisine karşı yapılacak olası bir saldırıda misilleme ve tedbir alma hakkı olan bir ülke değil miyiz?

Zaten IŞİD’e karşı oluşturulan Uluslararası Koalisyon’un bir üyesi değil miyiz?

Siz, menfaatleri uğruna başımıza her türlü belayı açabilecek, seçim sürecinde memleketi yangın yerine çevirmiş bir hükümete bakan vermeyi ayıp gördünüz de mermi vermeyi mi “vatanseverlik” saydınız?

Şehit cenazesindeki Yarbay’ı bağrınıza basarken barış temsilcisiydiniz de bu tezkere ile Kuvay-i Milliye ruhunu mu yakaladınız?

Tabanınızın veya partinizin fabrika ayarlarının insan hayatından önemli olduğunu mu söylüyorsunuz?

Bu konulara açıklık getiriniz.

Üstelik bunu hemen yapınız ki bizler de sol yumruğu havada vekillerinizi ciddiye alıp almayacağımızı bilelim…

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar