Hüseyin GÜLERCE
Çözüm sürecine destek verenler de dâhil, endişe ve kaygılar var. Bu, kanaatimce üç temel sebepten kaynaklanıyor.
Birincisi, CHP ve MHP, başta genel başkanları olmak üzere, İmralı görüşmelerini esas alarak, sürecin bilinmezlerle dolu olduğu noktasında ha bire kafa karıştırıyorlar. İtirazlarında haklılık payı olsa bile, hükümeti ihanetle suçlamaya kadar varan üslupları, haklılıklarını unutturuyor, siyasî tavra dönüştürüyor. Dolayısıyla eleştirileri, yapıcı değil, yıkıcı oluyor, endişe ve kaygıları besliyor.
İkincisi, KCK-PKK-BDP çizgisiyle temsil edilen siyasî Kürtçülük hareketinin güven vermeyen tavır, hedef ve üslupları, tam bir endişe kaynağı. Yıllardır, terör, şiddet ve baskı ile ulaşamadıkları hedeflere, çözüm sürecinde “barış” lafını öne çıkartarak, “artık siyasî mücadele dönemi” diyerek, farklı bir yolu deneyerek ulaşmak istiyorlar… Demokratikleşme derken, vali ve kaymakamların kaldırılmasını telaffuza kadar varan, bugünün gerçekleriyle asla bağdaşmayan, Türkiye’yi, federal bir yapıya doğru zorlamaya çalışan, ülkenin yüzde 85’ini oluşturan Türk çoğunluğun hassasiyetlerine balta sallayan bir tavır…
Güven problemi için başka sebeplerimiz de var. KCK-PKK terör yapılanması; bugüne kadar kendilerine karşı çıkan aşiretleri, kanaat önderlerini, siyasî mücadeleden yana tavır koyarak şiddeti onaylamayanları, çocuklarını bile katlederek sindiren, korkutan, tehdit, şantaj ve baskı uygulayan bir karabasandır. Bunların anladığı demokratik özerklikte, kendilerinden olmayanların hayat hakkı yoktur. Bu gerçek, birlikte yaşama iradesinin sahibi bölge insanının iliklerine kadar işlemiştir. Önceki gün Zaman’da Aziz İstegün imzalı manşet haber çok önemliydi. PKK’nın, dağdaki silahları sınır dışına çıkardıktan sonra şehir merkezlerinde yoğunlaşacağı, çözüm süreci ile birlikte KCK’nın yeniden hareketlendiği, örgütlenme, taban geliştirme, ideolojik eğitim ve vergilendirme konularında faaliyetlerin arttığı, dağa çıkışların devam ettiği hususları elbette endişe kaynağıdır…
Üçüncüsü, KCK-PKK-BDP, dış bağlantıları olan, Türkiye’nin güçlenmesinden rahatsızlık duyan komşu ülkelerin ve küresel güç odaklarının etkisinde bulunan bir yapıdır. Dış konjonktürdeki değişiklikler, çözüm sürecini her türlü provokasyona açık halde tutuyor.
Bütün bunlara rağmen, çözüm sürecinin getireceği iç barış ikliminin, Türkiye’nin yarınları adına çok değerli olduğuna inandığım için şahsen ben desteğimi sonuna kadar devam ettireceğim. Bu meseleyi sırf AK Parti çözüyor diye pompalanan bazı endişe ve kaygılara da katılmadığımı beyan ediyorum:
1. AK Parti, BDP’nin dümen suyuna girmeyecektir. BDP ile başkanlık, yarı başkanlık karşılığında pazarlık olmayacaktır.
2. AK Parti, KCK-PKK’nın meşrulaştırılarak; terör, şiddet ve baskı ile elde edemediklerini, çözüm sürecinde elde etmesine asla göz yummayacaktır.
3. Yeni anayasa ve demokratikleşme, KCK-PKK-BDP’ye rehin verilmemiştir, verilmeyecektir. Zaten bu konuda bu çizgi, parti kapatmanın zorlaştırılmasına karşı çıkmak ve referandumda hayır cephesinin değirmenine su taşımaktan sabıkalıdır. Demokratikleşme talebinin asıl sahibi, 2010 referandumunda yüzde 58 evet diyen iradedir…
4. Türk milleti, anayasada silinmeyecektir. Ancak herkesi Türk olarak tanımlama devri, vesayet zihniyeti bitecektir.
5. AK Parti, Türkiye’yi federasyona götürecek, ardından da bölünmesine neden olacak bir tavizi asla vermez, vermeyecektir… [email protected]
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019