Hüseyin GÜLERCE
İstanbul’daki yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna, herkesin sükunet, itidal ve basiretle bakması gerekiyor. Öfke, acelecilik, itham, karalama, siyaseten kazanç elde etme ile ilgili bakış açıları, ortalığın toz duman haline gelmesinden başka işe yaramaz. Hele yargı kararlarını beklemeden, göz önünde olanları suçlu ilan etmek asla savunulamaz…
Yolsuzluk, rant devşirme, rüşvet gibi haksız kazanç elde etme yolları bu ülkede hep var oldu. Bakan çocuklarının da katıldığı bir soruşturma, bu açıdan topluma şaşırtıcı gelmez. Bundan önce de bakanların kendilerinin, yakınlarının katıldığı nice vakalar oldu. AK Parti’nin, girdiği ilk seçimde iktidara gelmesinin en önemli âmili, bu kötülükleri sona erdireceğine dair verdiği güvendir. Şaşırtıcı olan, iktidarın bu güveni sarsacak adımlarıdır…
Hükümetin, İstanbul’daki soruşturmada, Emniyet içindeki tayinleri ve yargı ile ilgili kararları, maalesef böyle bir yanlışı işaret ediyor. Hâlbuki hükümet, daha ilk saatlerde; “kim yapmış olursa olsun, kimsenin gözünün yaşına bakmayız, milletin vergileri, yetimin hakkı bize emanet, gereken ne ise yapılacak” deseydi, siyaseten sıkıntı doğuran bu mesele, AK Parti’nin lehine yeni bir dönemi bile başlatırdı. Bunun için hâlâ zaman var. Yanlış algılara sebep olacak bugünkü tablo hâlâ düzeltilebilir. Değilse, bu yolsuzluk konularının Türkiye’de siyaseten nelere mal olduğunu kimse unutmuş değil.
Sayın Başbakan, bürokrasi içindeki bir ekip tarafından hançerlendiği kanaatindedir. Bu konuda elinde sağlam deliller varsa gereğini evet, yapmalıdır. Hukuk içinde kalarak, öfke kontrolü ile yapacaklarına -bir daha söylüyorum, sağlam deliller ile- kimse itiraz edemez. Madem sivil iradeye karşı organize bir çelmeleme, kafa tutma var, hiçbir iktidar buna seyirci kalamaz, milletten aldığı emaneti bürokratlara terk edemez, etmemelidir.
Burada gereken hassasiyet; milyonları rencide edecek acele kararları almama basiretinin gösterilmesidir. Daha açık söyleyeyim, “örgüt”, “çete” olarak adlandırılanları, Hizmet hareketi ile bağlantılı kimseler gibi lanse etmek, Hizmet’i bir günah keçisi, potansiyel bir tehdit gibi göstermek yanlışın en büyüğü olur. Böyle bir yanlış, sadece bu milletin düşmanlarını sevindirir. Bu hançer, maşeri vicdanı paramparça eder. Türkiye’nin istikbalini karartır. Çünkü Muhterem Fethullah Gülen Hocaefendi, avukatı vasıtasıyla açıkça beyan etti; söz konusu kamu görevlileriyle, Hizmet camiasının en küçük bir ilgisi yoktur. Bunlar bahane edilerek masumlara toslamanın, manevî sorumluluğu çok ağır olur.
Hükümet, Türkiye Cumhuriyeti hükümetidir. Yabancıların değil, bizim hükümetimizdir. Onun yıpranmasını değil, başarılı olmasını vicdan sahibi herkes ister. Yanlış varsa, sandıkta düzeltilir. Demokrasinin gereği de budur.
Hükümete tuzak kurmak, dışarıyla işbirliği yapmak, Türkiye’nin adını dünyalara duyuranların işi olamaz. Tam tersine, bu ülkenin hayrına olan insanlar, istikrardan yanadır. Ülkenin, zincir atmasını istemezler. Çözüm sürecinin sekteye uğramasını da istemezler. Çünkü analar artık ağlamasın, derler. Üçüncü olarak da, milletimize kurulan bütün tuzakları, gönül beraberliğimizin, kardeşliğimizin, birliğimizin bozacığını bilirler, bunun üstüne titrerler…
AK Parti iktidarının kapısındaki yakın tehlike, makul olanın, hukukî olanın dışına çıkıp, her şeyi berhava edecek öfkeli bir kalkıştır…
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019