Hüseyin GÜLERCE
Ağustos sıcaklarını ilk defa hatırlayan Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), nihayet liglerin ertelenmesinin işaretini verdi.
Günlerdir ayağında top dolaştıran Federasyon, nihayet dümen kırmanın bir bahanesini de bulmuş oldu. Genelkurmay'ın, Ergenekon ve Balyoz davalarında yaptığı hatayı, TFF de yapıyor; süreci yanlış yönetiyorlar. İşte en son tutuklu Albay Dursun Çiçek, kendi isteği ile verdiği ifadede, internet andıcı konusunda dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ dâhil, üstlerini işaret etti. Daha önce de vurguladım; davalar uzuyorsa, kurumlar, yargıya yardımcı olmadıkları içindir. Bir belgedeki imza ıslak mı, değil mi diye kaç tane kriminal laboratuvar dolaştırıldı. Yetmedi, dönemin koskoca Genelkurmay Başkanı elinde sallayarak "bu bir kâğıt parçası" dedi. Aynı komutan, Beykoz'da dolu LAW silahları bulunmuşken, eline boş olanı alıp, arkasında TSK'nın bütün generalleri oturuyorken, "işte boru" deyip şov yaptı. Hâlbuki bir belgenin, asıl mı, sahte mi olduğunu, en iyi kurum içindekiler bilir. Yargıya yardımcı olunsa, uzayan davalar şimdiye kadar çoktan biterdi.
Genelkurmay ve TFF, süreci neden yanlış yönetiyorlar? En önemli sebep, Türkiye'deki değişimin/demokratikleşmenin okunamamasıdır. İkincisi de, yeni durumu bir türlü kabullenememedir. Kurumlar içindeki vesayetçi zihniyet sahipleri ise kabullenememeden de öte, bu durumu bir türlü hazmedemiyorlar. Düştükleri duruma bir türlü inanamıyorlar. Vesayetçilerin gafleti, bir gün kendilerinin de yargıda ifade vereceklerini hiç hesaba katmamış olmaları. İçine düştükleri durumun geçici olduğunu zannettiler. Kaybolan kontrollerini yeniden kazanabileceklerine inandılar, inandırıldılar. Askerden daha askerci "siviller" onları, "biz de sizi bir şey zannediyorduk, yazıklar olsun" diye sürekli tahrik ettiler. Ama yargı yılmadı. Böyle olunca da her geçen gün, sürecin yanlış yönetilmesinin faturası ağırlaştı.
Karargâh'taki komutanların, meslekî aidiyet duygusunun tesirinde kaldıkları, bunun da insanî bir durum olduğu söylenebilir. Doğrudur da. Yıllarca birlikte çalıştığınız, çoluk çocuk tanıştığınız insanlarla aranızda bir yakınlık olur. Ayrıca koskoca bir silahlı kuvvetler camiası... Bu yüzden gelinen kavşaktaki soru çok ağır: Aidiyet mi, hukuk mu?
Aynı soru, futbol camiası için de geçerli. Üstelik milyonlarca taraftar, karda kışta, zor günde, iyi günde takımlarına sahip çıkıyor ve destek veriyor. Onun için soru onlar için de zor: Takım mı, aidiyet duygusu mu, yoksa hukuk mu?
Hukuk, yanlış yapanın adalete boyun eğmesidir. Adalet, kirden, yanlıştan arınmayı, utançla yaşama yerine açık alınla yürümeyi sağlar. Kim yanlış yaptıysa yanına kâr kalmamalıdır. Onun için de vicdanlar devreye girmelidir. Aidiyetin getirdiği duygusallığı bir kenara bırakıp, yüreklere taş basıp, adaletten yana, hukuktan yana tavır konulmalıdır. Hangi vicdanlı, insaflı taraftar; hile ve şike sayesinde kazanılmış bir kupa ile gurur duyabilir? Böyle bir durumu sineye çekebilir? Doğrusu, artık hukuk devreye girmişse, herkesin aidiyet yerine ahlakî zemini korumaya çalışmasıdır. Toplum dürüst ve temiz olmadıkça, yukarıdakilerden adalet istemenin anlamı olabilir mi?
***
Fenerbahçelilere zaruri bir açıklama:
Eski bir Fenerbahçeli futbolcu, bir televizyon programında, benim Zaman'da çıkan yazımdaki ifadelerimi çarpıtarak, yazmadıklarımı yazmış gibi anlatarak, üstelik hakarete varan bir kışkırtıcılıkla, Fenerbahçe camiasını tahrik ederek ileri geri laflar etti. Programın moderatörü kendisini sık sık ikaz etmek zorunda kaldı, "cevap hakkı doğuyor" dedi. Eski bir tanıdığım olduğu için mesele yapmak istemedim. Ancak dost çevremdeki Fenerbahçelilerden gördüm ki, aleyhte bir hava estiriliyor. Herkesle gönül köprüleri kurmak için çabalayan bizler gibi insanların, milyonlarca Fenerbahçeliyi karşısına alması asla söz konusu olamaz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019