Hüseyin GÜLERCE
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birkaç gündür F. Gülen’in liderliğini yaptığı ve yargıda, “Paralel Devlet Yapılanması/ Fethullahçı Terör Örgütü” olarak isimlendirilen yapı ile ilgili ısrarlı beyanlarda bulunuyor. “2013 yılından beri ihanet şebekesine karşı verdiğimiz mücadele bitmedi. Bölücü terör örgütünden bu paralel devlet yapılanmasının hiçbir farkı yoktur, ikisi de aynıdır” diyor.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen Kaymakamlar Toplantısı’ndaki konuşmasında; “Paralel ihanet çetesinin içeride ve dışarıda ülkemize verdiği zararı, şu anda bize en büyük husumeti besleyen ülkeler dahi başaramamıştır, bundan emin olunuz. Bu yapı, Milli Güvenlik Kurulumuz tarafından devletimiz ve milletimiz aleyhine çalışan bir terör örgütü olarak tescil edilmiştir. Paralel yapıyla mücadele çalışmaları, gerek Milli Güvenlik Kurulumuz gerekse Devlet Denetleme Kurulumuz aracılığıyla yakından takip edilmektedir” diyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yansıttığı bu kararlılık, Fethullah Gülen’i baştan beri etkilemiyor. Pensilvanya’dan sürekli olarak Cumhurbaşkanı’na her hafta birkaç kere hakaretler ediyor ve bağlılarına umut zehri aşılamaya devam ediyor.
Geçtiğimiz pazartesi günü herkul.org’da yayınlanan son konuşmasında da kendisine bile bile iftira edildiğini, bunu yapanın Müslüman geçinse bile kâfir olduğunu, kendilerine karşı Lenin gibi, Hitler gibi hareket edildiğini söyleyerek umut zehrini de aşılıyor: “Zulmedenler bir gün mutlaka çer-çöp gibi savrulacaklar, hiç tereddüdünüz olmasın.”
Daha önce de söyledim, kanaatimce F. Gülen’in ciddi bir sağlık problemi var. 20 Aralık 2013’teki beddua seansından beri davranışları normal değil. Kendisini Erdoğan’ı ve AK Parti’yi devirmeye kim ikna etmiş ise -ki ABD’de ikamet etmesi CIA ile irtibatı herkesin aklına getirtiyor- Gülen hükümetle, devletle savaşmaktan vazgeçmiyor. Öylesine savruldu ki, HDP’nin desteklenmesinden tutun, PKK terörünü yok sayan, devletimizi kendi vatandaşlarına kıyım ve katliam uygulamakla suçlayan akademisyenlerin bildirisine, herkesten fazla ve ABD Başkan Yardımcısı ile birlikte, Onursal Başkanı olduğu Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı destek verdi. Şu anda Gülen, ABD, HDP, PKK ve PKK’yı koruyan müstemleke aydınları ile aynı fotoğraf karesinin içindedir. Türkiye’nin Cumhurbaşkanına ve AK Parti iktidarına karşı ABD’de, Temsilciler Meclisi üyelerinden ve Senatörlerden imza toplatan da kendisidir. Milli, yerli ve bağımsız çizgiden, küresel çevrelerin taşeronluğuna savrulan Gülenistlerin, milletimizle hiçbir bağı kalmamıştır. Gülen şöyle diyor: “Onca zulüm işleniyor ama bütün bunlar karşısında zerre kadar insanî duygu ve düşünce seslendirilmiyor. Bir tepki yok.”
Neden acaba? İnsanlar neden Gülen ve bağlılarına sahip çıkmıyor? Gülen kendini hala hatasız “seçilmiş kurtarıcı” gibi gördüğü için aynaya bakmıyor. Normal bir insan gibi kendisini, hatalarını, savrulmasını sorgulayabilseydi, Türkiye’de yüzde 90’ın kendisine güvenmediğini görürdü, anlardı. İnsanlar, Gülen konuştukça, “asıl iftiraları sen atıyorsun, asıl gıybetleri sen yapıyorsun, sen insanlara ‘Firavun, Nemrut, münafık, kâfir’ diyorsun. Sahte delillerle kumpas kurmalar, sınavlarda soru çalmalar, kul hakkı yemeler, binlerce insanın dinlenmesi, kasetler, şantajlar, hatta Dink cinayeti bile, seni sevdiğini söyleyen insanlarla birlikte anılıyor. Dün Türkçe Olimpiyatlarında stadyumları dolduran insanlar bugün emniyetin, adliyenin önüne gelmiyor, sana sahip çıkmıyor. Dün sana bağlı medyayı acımasızca kullandığın için bugün sizinkilerin ‘medya özgürlüğü’ çağrılarına kimse dönüp bakmıyor bile...
Fethullah Gülen’in en büyük vebali nedir biliyor musunuz? Milletin ideallerini, himmetlerini ve fedakârlığını sömürdü. Milletin evladını kendi projelerine alet etti. En zeki çocuklarımızı bir ideal, dava ambalajına sardığı plan ve projeleri için hipnoz etti. Milletin en zeki evlatlarını aldı, kendi devletinin içine bir ajan gibi soktu, kendi devletine karşı kullandı.
Bu millet Gülen’in devletimize karşı oynadığı oyunu, yaptıklarını unutmayacak. Zulmedenin imdat çağrısına kimse dönüp bakmaz...
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019