Hüseyin GÜLERCE
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ), iş dünyası yapılanmasını Türkiye İş Adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) üzerinden yaptı. TUSKON’un, FETÖ’ye mensubiyetinin ve örgütsel tavrının delili olarak, bu konuda hazırlanan iddianamede, firari şüpheli Genel Başkan Rıza Nur Meral'in 1 Mart 2014'te gerçekleşen 5. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşma gösterildi.
Metnini, Fetullah Gülen’in yazdığı o konuşmada Meral şunları söylemişti:
“Oylarınızla yönetime gelenlerin, sizleri Haşhaşi'likle, ur, virüs ve kandan beslenen vampirler olmakla suçlamaları çok ağırınıza gidiyor, biliyorum. Ama şuna da inanıyorum ki, yakın gelecekte, kimlerin inlerde saklanacaklarını, kimlerin yaşayacak in arayacaklarını, kimlerin müsvedde, kimlerin asıl olduğunu herkes görecek...”
Salondakiler tarafından ayakta alkışlanan bu meydan okuma, 15 Temmuz’a giden süreçte, hatta 15 Temmuz sonrasında, FETÖ’cülerin neden çözülmediklerini, neden pişmanlık duymadıklarını da izah ediyor…
Bu meydan okuma, 215 bin FETÖ’cünün kendi aralarındaki gizli/şifreli haberleşme programı olan ByLock’u neden kullandıklarını da izah ediyor.
Çünkü o TUSKON kongresindekiler, sonrasında 15 Temmuz darbesinin değişik safhalarında görev icabı yer alanlar, devletin bütün kurumlarındaki kripto elemanlar; TSK’da, emniyette, yargıda, medyada, iş dünyasında ve aklınıza gelen her platformda kendini F. Gülen’in emrinde görenlerin hepsi, FETÖ elebaşının, Erdoğan’a ve hükümete karşı açtığı savaşta galip geleceğine inanıyorlardı…
Evet, bütün sır burada, galip geleceklerine inanıyorlardı, hala da inanıyorlar... “Beklenen salih zat”, kendini Mehdi gören, Gülenistleri de buna inandıran F. Gülen, yenilemezdi. O asırlardır beklenen kurtarıcıydı, şimdiye kadar yenilmemişti, yine yenilmeyecekti. O Erdoğan’a bir savaş açmışsa, bunu –tövbe hâşâ- Peygamberimizle istişare etmiş, O’na onaylatmıştı.
Bu savaşın galibi, mağlubu belliydi. Öyle ise gizli/şifreli bir haberleşme programını (ByLock’u) kullanmanın hiçbir sakıncası olamazdı. Endişelenmeye mahal yoktu.
Velev ki bir gün isimler deşifre olsa, bundan kim zarar görürdü ki... Nasılsa F. Gülen bu savaştan galip çıkacaktı. Hatta bu ByLock kullanma, FETÖ’ye bağlılığın bir kanıtı olacaktı. “Bakın listelerde benim de adım var” denilerek sadakat belgesi gibi gösterilecekti.
Bu 215 bin kişi ve ByLock kullanmadığı halde- deşifre olmamaları için kozmik statüde tutulan- daha binlerce kişinin pişmanlık duymamaları, sonunda galip gelecekleri ve Erdoğan’ın yenileceği inancından kaynaklanıyor.
F. Gülen’i desteklemeye devam etmeleri, 15 Temmuz hain darbe girişimindeki 250 şehide, 2 binden fazla gaziye rağmen FETÖ elebaşına bağlılıklarının devam etmesi, hep içtikleri umut zehrinden kaynaklanıyor.
Yine 1 Mart 2014’teki TUSKON kongresindeki meydan okumaya döneyim. İki ay öncesinde 17/25 Aralık yolsuzluk kılıflı siyasi darbe teşebbüsü olmuş... Bir hafta sonra MİT TIR'larının durdurulması ihaneti gerçekleşmiş... Mesele Erdoğan meselesi olmaktan çıkmış… Milli güvenliğimizi tehdit eden, Türkiye’yi uluslararası alanda terör örgütlerine yardım etmekle suçlayan bir komplo ile karşı karşıya kalınmış... Bütün bunlara rağmen ayakta alkışlarla meydan okunmuş...
Bu “RAĞMEN” çok önemli. Çünkü 15 Temmuz’da tankların masum vatandaşlarımızın üzerine sürülmesine RAĞMEN, Cumhurbaşkanlığının, Meclis’in, polis özel harekât merkezinin F-16 savaş uçakları ile bombalanmasına RAĞMEN... Cumhurbaşkanına suikast düzenlenmesine, yargılamalarda ortaya çıkan sınavlarda soru çalmalara, TSK’daki kumpaslara, Baykal ve MHP’lilere kaset şantajı yapılmasına, Yunanistan’a ve Almanya’ya sığınan FÖTÖ’cü hain subayların devlet sırlarını satmasına RAĞMEN... Bütün bunlara rağmen, FETÖ elemanları pişman olmuyor, yanlış yaptıklarını kabul etmiyor, F. Gülen’i, hiçbir şey olmamış gibi desteklemeye devam ediyor.
Çünkü rüyalar devam ediyor, tekrar geleceklerine inanıyorlar.
F. Gülen’in sapıttığını, düşmanlarımızın ajanı olduğunu, devletimize/milletimize hainlik yaptığını bir görebilseler, bir anlayabilseler...
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019