Hüseyin GÜLERCE
Yaşadıklarımızın; Kılıçdaroğlu’nun AHaber’e ve ATV’ye, yağlı urganı hatırlatmasından tutun, ABD’nin Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma provokasyonuna kadar hepsinin özeti şudur:
Yıllardır Atlantik Cephesi’nin uydusu yapılmış Türkiye, AK Parti iktidarı ile Batı’ya, Haçlı zihniyetinin sahiplerine ciddi rahatsızlık vermeye başladı. Ortadoğu’yu, İsrail’in güvenliği ve ABD menfaatleri için yeniden şekillendirme hamlesinde, Türkiye tekere taş koyuyor. Bilhassa Erdoğan, Batı/Haçlı için “öngörülemez ve kontrol edilemez” hale geldi. Ne yapıp edip 10 Ağustos 2014’teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’ın adaylığının önüne geçilmeliydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ismi üzerinden Türkiye’nin kuşatma altına alınması, Mayıs/Haziran 2013’te Gezi olayları ile başladı. 17/25 Aralık 2013’te bu kuşatma aleniyete döküldü. Bugün, bütün delilleri ile ortaya çıktı ki, FETÖ’nün; emniyet, yargı, medyadaki elemanlarının organizasyonu ve CHP’nin siyasi desteği ile “yolsuzluk ve rüşvet operasyonu” susturucusu takılmış bir siyasi cinayete teşebbüs edildi. Hemen bir hafta sonra “IŞİD’e silah yardımı yapılıyor” suçlaması için MİT TIRlarını durdurma ihaneti sahnelendi. Yine FETÖ’nün emniyet, yargı, medya organizasyonu ve CHP’nin siyasi desteği devredeydi. Bu defa FETÖ kumpası uluslararası düzleme taşınmak isteniyor, Uluslararası Ceza Mahkemesinde Erdoğan’ın yargılanması için algı operasyonu yürütülüyordu.
Bu ilk kuşatma hamlesi milletin Erdoğan’a verdiği destek ile boşa çıkarıldı. Erdoğan, halkın seçtiği ilk Cumhurbaşkanı oldu. Erdoğan boyun eğmiyor, millet ona desteğini devam ettiriyordu. 1 Kasım 2015 seçimleri, Batı-FETÖ-CHP ittifakını çileden çıkardı, zor durumda bıraktı. İçerden dışarıdan ne yapılırsa yapılsın, CHP’ye iktidar yolu açılmıyordu. Erdoğan, Emniyet, yargı ve TSK içindeki FETÖ’cülerin üzerine kararlı yürümeye devam ediyordu.
1 Kasım yenilgisi kırılma noktası oldu. Gözü dönen şer cephesi FETÖ’ye 15 Temmuz darbe girişiminin yolunu açtı. Yine Erdoğan’ın dik duruşu, milletin Çanakkale ruhunu şahlandırması ile bir daha püskürtüldüler.
Bir hususun altını çiziyorum: Türkiye’nin kuşatma altına alınmasındaki her merhalede üç müttefik var:
1. ABD, AB ve İsrail. 2. FETÖ 3. CHP
Önümüzde Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi seçimi var. Batı’yı, FETÖ’yü, CHP’yi, bu seçimde Erdoğan’ın seçilecek olması ihtimali büsbütün telaşlandırıyor.
Bugünkü kuşatmaya bakalım. Sondan başlayalım; Trump, ABD Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı alıyor. Suriye’de ABD, PKK’ya binlerce TIR ile silah yardımı yapıyor. NATO tatbikatlarında Türkiye’ye tehdit mesajları veriliyor.
ABD mahkemelerinde Rıza Sarraf üzerinden 17/25 Aralık bu defa da yurt dışında sahneleniyor. CHP 17/25 Aralık’ta olduğu gibi bu defa da rolünü oynuyor. Yine CHP, MAN adaları/Erdoğan’ın yakınları hikâyesi ile yeni bir düğmeye daha basıyor.
Bu son kuşatma hamlesinde de üç müttefik var: ABD, AB, İsrail... FETÖ, CHP… (FETÖ elebaşı F. Gülen aylar önce; “Haçlılar size zarar vermez, kadınınıza, kızınıza, mabedinize dokunmazlar” diyerek, bir Haçlı saldırısında, milli direnci kırmanın işaretlerini verdi.)
Kuşatmanın şartları ağırlaşıyor, baskıları giderek artıyor. CHP maalesef iç bünyeyi kutuplaştırıcı, Erdoğan nefreti üzerinden kin ve öfke ile toplumu geren bir tavır sergiliyor.
Kılıçdaroğlu’nun, Turkuvaz Medya bünyesindeki ATV ve AHaber’i isim vererek tehdit etmesi, vatan hainliği ile suçlaması; “Ben senin boynuna neyi takacağımı çok iyi biliyorum” demesi, akıl tutulması değildir. Bilinçli, planlı bir gerilim stratejisi sonucudur.
Türkiye’de bugüne kadar hiçbir siyasi, medyayı böylesine ölümle tehdit etmemiştir. Bu bir yönüyle iç çatışma provokasyonudur. CHP’nin milyonlarca üyesi/seçmeni var. Liderleri, “bu vatan hainlerini asmak lazım” mesajı veriyorsa, Türkiye suikastlara, saldırılara, patlamalara açık hale getiriliyor demektir.
Kılıçdaroğlu’nun, basın özgürlüğü şampiyonluğunu unutup, medyayı ölümle tehdit etmesi karşısında “merkez medya”nın sessizliği çok manidardır!
Asıl vatanseverlikleri sorgulanması gerekenler; Türkiye kuşatılırken tarafsız kalanlardır…
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019