İbrahim Karagül
Adem’den bu yana verilen mücadelede önceki gün bir şehidimiz daha oldu.
İbrahim’in, İsmail’in, Musa’nın, İsa’nın, Muhammed’in yolundan gidenler, adalet için savaşanlar, insanlık tarihinin onurlu sayfalarını tercih edenler, ilâhî olan tarafta saf tutanlar, yeryüzünün bozguncularına, kötülüklerine bir kurban daha verdi.
Bir inanmış adam, bir vatansever adam, bir iyi adam, bu dünyanın bütün çirkinliklerine sırtını dönmüş bir adam, binlerce Rabia şehidinin acısını yüreğinde taşıyan bir adam, Mısır’ın binlerce yıllık karanlık zulüm tarihinde bir ışık yakabilmiş bir adam, Tanrı ile savaşa tutuşan Firavun nesline karşı Allah’ın elçilerine, mesajlarına tutunan bir adam, Muhammed Mursi, şehit edildi.
İSA’YI ÇARMIHA GERENLER, HZ. MUHAMMED’İ MEKKE’DEN SÜRENLER, MURSİ’Yİ ŞEHİT ETTİ.
Altı yıldır uygulanan sistematik işkencelere, yavaş yavaş öldürmeye ayarlı yöntemlere daha fazla direnemedi. Mahkeme salonunda son nefesini verdi, gözlerini yumdu. Bu dünyadan gitti. Mücadelesini verdi, bedelini ödedi ve gitti. İsa’yı çarmıha gerenler, Muhammed’i Mekke’den sürenler, Allah’ın elçilerine acı çektirenler, onların yol arkadaşı Mursi’yi de bu dünyadan sürdü.
Mısır zindanında ABD ve İsrail istihbaratının insafına terkedildi, onlar tarafından sorgulandı, onlar tarafından işkenceye tabi tutuldu, onların öldürme planlarına göre şehit edildi.
MISIR CUNTASI, S. ARABİSTAN VE BAE: İNSANLIĞIN ANAVATANINI KİRLETTİLER..
Mısır cuntası, Suudi Arabistan yönetimi, BAE, ABD ve İsrail gibi patronlarının talimatıyla bir halkın özgürlük direncini kırdı, onları meydanlarda kıyıma uğrattı. Adalete, özgürlüğe, insanlık onuruna karşı, bir milletin duygularına, inançlarına karşı bir şer cephesi, bir Haçlı cephesi kurdu.
Bu toprakları, bu coğrafyayı, bu kadim şehirleri, insanlığın anavatanını kirlettiler, Allah’ın adaletine savaş açtılar, bütün kutsallara saldırdılar. Onlar özgürlüğe karşı köleliği tercih ettiler, adam olmaya karşı efendi aramayı seçtiler, Allah’ın iradesine meydan okudular. Allah’ın ve peygamberlerinin yerine Mısır’ın Firavun geleneğini seçtiler.
ONURLARINI, KUTSALLARINI, ÜLKELERİNİ SATTILAR.. ALLAH’IN O TOPRAKLARDAKİ EMANETİNİ SATTILAR.
Ellerindeki gücü, zenginliği, silahı masumlara çevirdiler. Saf olanlaraçevirdiler. Efendilerinin talimatlarıyla onları da kendileri gibi köleleştirmek için seferber oldular.
Bunu yaparken onurlarını sattılar, kutsallarını sattılar, ülkelerini sattılar, zenginliklerini sattılar, değerlerini/namuslarını sattılar. Allah’ın o topraklardaki emanetlerini sattılar, mübarek olan ne varsa kirli bir pazarlığa malzeme yaptılar.
EY SUUDİ ARABİSTAN YÖNETİCİLERİ, NEDEN BÜTÜN KÖTÜLÜKLERDE PARMAK İZİNİZ VAR!
Ey Suudi Arabistan yöneticileri: Sudan’dan Suriye’ye, Yemen’den Libya’ya ne kadar kan dökülmüşse hepsinde neden sizin parmak iziniz var? ABD ve İsrail’in talimatları ile bu toprakları kirletmekten, coğrafyanın insanlarına zulmetmekten, onları pazarlık masalarında harcamaktan, ülkelerde iç savaşlar çıkarmaktan, “Müslüman iç savaşı” projesi için çalışmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz?
Müslümanlığı tekelinize alıp, İslâm’ın kutsallarını rehin alıp, onları kişisel saltanatınız, çıkarınız için bir alışveriş malzemesine dönüştürmekten, aşağılamaktan, ABD/İngiliz/İsrailli patronlarınıza yaranmak için peşkeş çekmekten ne zaman vazgeçeceksiniz?
EY MUHAMMED BİN SELMAN, EY MUHAMMED BİN ZAİD! SİZ KABE’Yİ, PEYGAMBER’İ BİLE PAZARLIK MASASINA SÜRDÜNÜZ?
Ey Muhammed bin Selman, Muhammed bin Zaid:
Mursi’yi öldüren sizsiniz. Mısır’ı kan gölüne çeviren sizsiniz. Libya’yı paramparça eden sizsiniz. Katar’ı abluka altına alan sizsiniz. Yemen’i mahveden sizsiniz… Şimdi Sudan’ı iç savaşa ve Batılı istilâya hazırlayan sizsiniz!
Kudüs’ü sattınız, Filistin halkını peşkeş çektiniz. Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapma yolunda en önemli adımları siz attınız?
Siz Mekke’yi, Kâbe’yi bile pazarlık masasına sürdünüz… Siz Peygamber’i bile pazarlık masasına sürdünüz… Batı’ya; “Sizi İslâm tehlikesinden kurtaracağız” sözü verdiniz…
TÜRKİYE’YE SAVAŞ AÇTINIZ. ERDOĞAN’I HEDEF ALDINIZ. ELLERİNİZDE 15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNİN DE KANI VAR!
Coğrafyanın her köşesinde onların terör örgütlerini fonladınız. ABD adına, İsrail ve İngiltere adına Müslüman ülkelere, topluluklara saldırdınız… Sizin ihanetiniz nesiller boyu unutulmayacak.
Siz Türkiye’ye açık savaş ilan ettiniz. Bu ülkede darbeleri fonladınız. Suikastlar yaptığınız, terör çetelerini şehirlerimize soktunuz. Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nı ortadan kaldırmak için entrikalar çevirdiniz. Planlar yaptınız, ortaklıklar kurdunuz.
Siz bu coğrafyanın işgalcilerisiniz, düşmanlarısınız, kötülük eksenisiniz. Mısır’da yaptıklarınızı Türkiye’de de denediniz. Patronlarınızla birlikte, FETÖ ile birlikte 15 Temmuz saldırısında siz de vardınız. Rabia şehitlerinin kanı nasıl ellerinizdeyse, 15 Temmuz şehitlerinin kanı da ellerinizde.
Mursi’yi şehit eden siz, 15 Temmuz’da Marmaris Suikast Girişimi’nin de arkasındasınız. Şimdi yine Türkiye’ye yöneldiniz. Suriye’de terörle birlikte, Türkiye’de Erdoğan düşmanlarıyla birlikte yeni senaryolar peşindesiniz.
BU ÜLKEDE MURSİ SENARYOSU İÇİN BEKLEYEN ALÇAKLAR VAR, BİLİYORUZ
Bu ülkede Mursi senaryosu için bekleyen alçaklar var, biliyoruz. Bir kez denediler, ikinci kez denemek istediklerini biliyoruz. Onlar da tıpkı o iki Veliaht gibi bu ülkenin iç işgalcileri, biliyoruz.
Onlar da ABD ile, İngiltere ile, İsrail ile ortaklık yapıyorlar, biliyoruz. Bu ülkenin Muhammed bin Selman’larını, Muhammed bin Zaid’lerini biliyoruz, izliyoruz.
Kölelik, satılmışlık, onursuzluk coğrafyayı dolaşıyor, ülkeleri yokluyor. Allah’ın âyetleriyle kendini gizlemiş, rengiyle boyanmış, kelimeleriyle konuşan ama efendilerinin talimatıyla hareket eden, yeryüzünde Allah’ın adaletine karşı savaşan çevreler bu ülkede de var, biliyoruz.
Manda, vesâyet, kölelik ruhu, yüzlerce yıldır devam ediyor, bugün de milletimize, ülkemizin mücadelesine karşı kurulan cephede yerini alıyor, biliyoruz.
EY ARAP MİLLETİ, ARAP AYDINI! O İKİ VELİAHT, YİNE SİZİ İMHA EDECEK, GÖREMİYOR MUSUNUZ?
Ey Arap milleti, ey Arap aydınları! 1991’den bu yana bütün savaşlar Arap topraklarında. Yakılan, yıkılan, harabeye çevrilen şehirler Arap topraklarında.
Neden böyle, hiç düşünmez misiniz? Yöneticileriniz, iktidar sahipleriniz sizi, ülkenizi, topraklarınızı, değerlerinizi, kutsallarınızı satıyor, görmüyor musunuz? Onların eliyle başka ülkeler de parçalanacak, yine Arap milleti bedel ödeyecek, vatanları harabeye dönecek, görmüyor musunuz?
O iki Veliaht’ın bugün Mısır’da, Libya’da, Suriye ve Yemen’de yaptıkları, Türkiye’ye yapmaya çalıştıkları kötülük aslında size dönecek, S. Arabistan’a ve Körfez ülkelerine dönecek, büyük tuzak onların üzerinden size kuruldu, anlayamıyor musunuz? Onları durdurmazsanız, 21. yüzyıl bütün Arap dünyasının köleleştirilmesiyle sonuçlanacak, göremiyor musunuz?
ORTAK TEHDİT ALTINDAYIZ. ORTAK MÜCADELE ŞARTTIR.
Mesele Mursi meselesi, Müslüman Kardeşler (İhvan) meselesi değil, çok daha ötesi. Coğrafyanın özgürlüğü, devletlerin bağımsızlığı ve milletlerin onuru meselesi ve bu mücadele ülkelerle sınırlı değil. Düşmanlık sınır tanımıyorsa, mücadele de sınır tanımayacaktır.
Ortak tehdit altındayız. Ortak bir mücadele şarttır. Artık iki cephe, iki eksen vardır. Bu da; Batılı istilâ, onların ülkelerimizdeki ortakları ile coğrafyanın, ülkelerin direncidir. Mursi ilk değil, son şehit de olmayacaktır. Ama bu rüzgâr tersine dönecek, işte o zaman bugünkü zulümler, sahiplerinin üstüne çökecektir.
Ama bu senaryoyu, Türkiye’de bir kez daha denemeye kalkışmalarına asla izin vermeyeceğiz. Türkiye’de Mursi senaryosuna umut bağlayanlar da, onların arkasındaki çokuluslu güçler de, bölgesel taşeronları da, o iki Veliaht gibi tetikçileri de, bu coğrafyanın son bin yıllık tarihine baksın yetecektir!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.09.2021
26.07.2021
28.06.2021
17.06.2021
14.06.2021
10.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
20.05.2021
17.05.2021