Kemal ÖZTÜRK
Bu öyle yenilir yutulur bir laf değil. Söyleyen de benim, sizin gibi 'normal' insan değil. ABD'nin bugün koltuğuna oturan Başkanı Donald Trump, sağ işaret parmağını sallayarak, tüm dünya televizyonları canlı yayındayken söyledi bu sözü. Kime mi? Dünyanın en büyük haber kanalı, ABD'nin en büyük medya markası CNN editörünün yüzünün ortasına.
Sanırım o editör ve dahi Atlanta'daki CNN Center'daki tüm 'Big Cheff' yöneticiler şaşkınlıkla izledi bu durumu.
“Siz yalancı medyasınız”
“You ara fake news” her ne kadar, “siz yalan habersiniz” gibi sorunlu bir cümle yapısıyla Türkçe'ye çevrilse de, ABD halkı bunun çok sert ve net bir şekilde algıladı. Trump, kızgın yüz ifadesi, gergin işaret parmağı ve tükürür gibi geçici bir bakışla, CNN editörüne, “siz yalancı medyasınız” demek istedi. 'Fake news' yani 'yalan haber' konusu ABD seçimleri boyunca herkesin başının belası olmuştu. Hatırlayın bu konuyu yazmıştım (30.12.2016), yalan haberleri yapanlar Makedonyalı üniversite öğrencileri çıkmıştı. Ancak şimdi Trump, CNN'i aynı kategoriye koydu.
Trump seçim kampanyası boyunca ABD'nin yerleşik düzeni gibi, yerleşik düzeninin medyasıyla da kavga etti. New York Times başta, en büyük medya kuruluşları ve onlarla işbirliği yapan, Robert De Niro gibi Hollywood yıldızları, Trump'ı yerin dibine sokup, oradan hiç çıkartmayacak işler yaptılar. Lakin Trump onlardan daha 'deli' çıktı ve her seferinde çelmeyle düşürüldüğü çukurdan çıktı. Şimdi intikam sırası onda. Hiç elinin ayarı da yok. Önüne gelene, Osmanlı tokadı gibi basıyor fırçayı. “Yalancısın, zavallısın, aptalsın, kabasın...” daha neler neler. Sıra BBC'ye gelecek ya, o da Londra'dan sızlanıyor duruyor: 'CNN'e ayıp edildi'. Kraliçe'nin gözdesi yakında Trump'tan tokadı yedi mi yankısı, Buckingham Sarayı'nın koridorlarında yankılanır. Kibar Kraliçe ne yapacak acaba Trump'ı görünce!
Yerleşik düzenin, yerleşik medyası
Yıllardan beri Batı medyasını, 'yalan, asılsız, manipülatif haber' yapmakla suçlayanların 'hoşafı yağ kesti'. Yani keyiften dört köşeler.
ABD'nin yerleşik statükosuyla neredeyse aynı yatakta uyuyan medya, kendi Başkanlarını 'Rusya ajanı, Rusya'nın şantajına boyun eğen adam' ilan ettiler neredeyse. Bunu da statükonun yıkılmaz kalesi, dünyanın en büyük belası CIA raporlarına dayandırdılar. Eh Trump da çıkıp, bunu 'istihbarat sızdırdı ama yalandı' dedi tabii.
CIA Başkanı John Bernan da, tıpkı Obama gibi, gider ayak bir horozlandı ki sormayın. Seçilmiş başkana posta koyup, Rusya ile yakınlaşmasını ülkenin meşhur 'neyşınıl seküriti'ye (ulusal güvenlik) zarar vermekle suçladı. ABD tarihinde olmuş şey değil. Kennedy de statükoyla kavgalıydı ama kimse adamın yüzüne bağırmadı bunu. Temiz biçimde öldürdüler.
Dünyada yerleşik medya düzeni sarsılıyor
İtalya'da bir taksi şoförü, İtalya medyasının tamamının yalan ve uydurma haber yaptığını, onlar güvenmediğini söyledi bana. Hükümeti değil, muhalefeti destekliyormuş bu yüzden. “Bizim medyamız yalancıdır” deyi verdi, para üstünü verirken.
İngiltere'de Brexit'ten sonra medyaya olan güven diplere doğru inmeye başladı. Meşhur Fransız medyası hayatın gerçekleri ve statükonun baskısıyla arada eziliyor. Alman medyası tam olarak derin devletinin kontrolüne geçti.
Demek o ki, tüm dünyada yerleşik düzenin yerleşik medyasına karşı çok büyük bir tepki var. Gerekçesi ise devleti, statükoyu, kendi çıkarlarını korumak ve yaşatmak adına, yalan haber dahil, her şeyi yapabilecek durumda olmalarıdır.
Buna karşın yeni medya grupları, yeni gazeteler ve televizyonlar çıkmıyor. Sosyal medya araçları bunun yerini alıyor artık. İtalyan taksici, desteklediği partisinin Meclis çalışmalarını Periscope, açıklamalarını Twitter, mitinglerini de Youtube'dan izlediğini söylemişti.
Trump ise tüm açıklamaları kişisel Twitter hesabından bizzat kendisi yapıyor. Sarkastik, sert, acımasız ve imla hatalarıyla dolu açıklamaları, bir anda gündeme oturuyor. Sadece Twitter üzerinden açıklama yapmasını da, bu 'medyaya güvenmiyorum' diye savunuyor.
Türkiye'de de medya eriyor
Türkiye de bu yolda. Geçen yıldan bu yana, günlük yayınlanan 41 ulusal gazete toplamda 1 milyon tiraj kaybetti. Hepsi 3 milyon 150 bin satıyor. Bu rakamın da en az %50'si gerçek değil. Tiraj kaybının en büyük nedeni dijital devrim ama ikinci büyük etken yayın politikasından kaynaklanıyor.
Aynı şekilde bu yayınlara tepki gösteren herkes başka gazete, tv arayışına girmektense, sosyal medyaya yöneliyor. Hatta vatandaşın kendisi mikro gazete çıkartıp, haber ajansı kurup, televizyon yayınları yapmaya başladı bile.
Amerika ya da Avrupa'da medya gruplarının hakimiyeti ve gücü her geçen gün azalıyor. Tekelleşme, sansür, yönlendirme, manipülasyon yapmak artık çok kolaylaştığı gibi, gerçeğin ortaya çıkması da o kadar hızlı oluyor. Medya düzeni bu şekilde devam etmeyecek kesinlikle.
Bence çok keyifli bir döneme giriyoruz. Trump'tan bahsediyorum. Düşünsenize koca CNN'nin suratının ortasına, 'sen yalancısın, sen sahtekarsın' deyiveriyor. Bunu, ifrit olduğu herkese yaptığında ortamı hayal edin. Adam ABD Başkanı, “sen de cahilsin, kabasın” diyemezsin ki.
Sizce de keyifli değil mi bunu izlemek.
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021