Kemal ÖZTÜRK
Belediye başkan aday adayları birer birer başvurularını yapıyor. En az seçimin kendisi kadar çekişmeli geçecek bir aday belirleme sürecine girildi.
Çok sayıda arkadaşım, tanıdığım, bildiğim aday adayı var AK Parti’de. İçlerinde son derece yetenekli, başarılı ve başkanlığı hak edecek derecede liyakat ve ehliyete sahip olanlar var.
Bunlar içinde genç ve gelecek vadeden biri şöyle dedi: “Onlarca aday adayı var bizim şehirde. Aramızdan birini seçecekler. Peki nasıl seçecekler? Herkes bir tanıdık peşinde. Adil bir seçim istiyoruz. O zaman liyakat sahibi insanlar aradan sıyırılabilir. Yoksa bizim şansımız yok.”
KLASİK BAŞKAN ADAYI BELİRME YÖNTEMİ SORUNLU
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bu yerel seçimde radikal bir tutum sergileyeceği ve mevcut başkanların büyük çoğunluğunu değiştireceğini açıklamalarından öğrendik. Yine bu seçimde liyakat ve ehliyete önem vereceklerini söyledi.
Ancak bunun çok kolay olmayacağını söylemeliyim. Zira yerel seçimlerde, yerel politik aktörler çok önemli rol oynarlar. Yerel siyaset, ilişkiler üzerine kuruludur. Liyakat ve ehliyet, öyle çok dikkat edilen bir şey değildir.
Bu nedenle, şehirlerde gelecek vadeden, şehre bir kalite ve katma değer katacak insanların seçilme şansları az olur.
Yerel aktörler gerekçelerini şöyle anlatırlar: ‘Bu adayın özgeçmişi, yeteneği, eğitimi gayet iyi ama şehirde tanınmıyor, teşkilat bilmiyor. Bu adayla kazanmamız çok zor. Bizim, teşkilatın tanıdığı, şehrin bildiği, özellikle hemşerisi çok olan adayla seçime girmemiz lazım’
İlk bakışta mantıklı bir açıklama gibi gelebilir size. Eminim birçok siyasetçi de bu fikirdedir.
BİR TIKANMA YAŞANIYOR AK PARTİ’DE
Ancak bu klasik seçme yönteminin, artık kısır döngü yaratan, şehre uzun vadede bir şey kazandırmayan, politik bir paradoks olduğu ortaya çıktı.
Evet, halk bildiği birini seçmek ister. Evet, parti teşkilatı bildiği biri için çalışmak ister. Hemşeriler kendinden birini başkan görmek ister. Yerel aktörler de ilişki ağlarındaki birini genel merkeze bildirmek ister. Zaten bugüne kadar hep böyle oldu. Lakin şehirlerin, belediyeciliğin gelip tıkandığı yer de işte bu sistemdir.
Bunu yerel yönetimlerde 25 yıllık tecrübeye sahip AK Parti için söylüyorum tabi. Türkiye’de yerel yönetim konusunda en başarılı işlere imza atan, yeni yöntemler ve çalışma biçimleri bulan AK Parti’nin bir tıkanma yaşadığını, kendini tekrar ettiğini ve gerilediğini sanırım herkes görüyor. Öyle olmasa, birçok belediye başkanı görevden alınmaz, mevcutların kahir ekseriyetinin de değiştirileceği söylenmezdi.
Tıkanmanın ve yolsuzluk iddiaları da dâhil, birçok sorunun ana kaynağı, başkan adayının seçilme şeklidir. 25. yılında AK Partili bir belediyenin aslında klasik belediyecilik anlamında yapacağı çok fazla bir şey yoktur. Zira artık şehirlerde çöp, kanalizasyon, su, toplu taşıma gibi sorunlar bulunmuyor. Bu nedenle klasik şekilde seçilmiş bir başkanın, fazla yapacağı şey de yok gibi gözüküyor. Ama öyle değil.
AK PARTİ MARKA ŞEHİRLER KURACAK VİZYONER ADAYLAR BULMALI
AK Parti’nin artık belediyecilikte yeni bir açılıma ihtiyacı var. Marka şehirler kurmak, dünya ile rekabet etmek, çarpık şehirleşmeye son vermek, şehrin yaşam kalitesini sanatla, müzikle, estetikle, kültürle yükseltmek, sağlıklı yaşam alanları yaratmak gibi, bir üst segment belediyeciliğe geçmesi şart.
Bunun için başkanlarda vizyon, birikim, görgü, yani liyakat ve ehliyet gerekir. Peki bu özelliğe sahip biri, aday adayları arasından nasıl sıyrılacak?
Eğer bir şehirde Karadenizli, Doğulu, Egeli vb. çok diye hemşeri odaklı birini arıyorsanız aday adaylarının yarısı siliniyor. Sonra teşkilat tanısın diyorsanız, yarısı daha eleniyor. Sonra şehrin siyasi aktörleri ‘benim adamım olsun’ diye diretiyor, geriye az sayıda vasat aday adayı kalıyor.
Burada AK Parti’nin marka olabilecek şehirlerde ve ilçelerde bu klasik yöntemi terk etmesi zorunlu oldu. Burada hemşehriciliği, teşkilatı ve ‘benim adamım olsun’ diyen parti yöneticilerini dikkate almaması gerek.
Şehri ve ilçeyi marka yapacak, dünya ile rekabete sokacak isimleri arayıp bulmalı. Sonra da onu şehre tanıtmalı, teşkilata kabul ettirmeli. AK Parti’nin, özellikle Erdoğan’ın bunu gerçekleştirme gücü var. İster kabul edin, ister etmeyin, başka türlü AK Parti’nin içine düştüğü sarmaldan kurtulması mümkün değil.
Bir şey daha: AK Parti’nin, belediyelerden gelen yolsuzluk, rüşvet benzeri ahlaki çürümeye neden olacak iddiaları en ciddi biçimde araştıracak ve sonuçlandıracak bir sisteme ihtiyacı var. Sanırım şehirlerin markalaştırılması kadar önemli bir husustur bu.
Umuyorum ki bu sistem değiştir. Ve hepimiz ülkemize yeni yeteneklerin kazandırıldığını, siyasete, yerel yönetimlere liyakat sahibi, ahlaklı ve vizyoner insanların kazandırıldığını görürüz. Aksi takdirde AK Parti’yi zor bir seçim bekliyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.05.2024
20.04.2024
20.04.2024
12.04.2024
25.01.2024
9.05.2022
7.04.2021
26.03.2021
19.03.2021
11.03.2021