Kurtuluş TAYİZ
Karakol baskınları, çatışmalar, ayaklanma ve ölümler… Güneydoğu yıllarca hep kan ve gözyaşıyla anıldı. Baharın gelişini her sene korkuyla bekledik. Newroz kutlamaları, şiddet demekti. Birkaçını saymazsak, 1984'ten sonraki Newroz kutlamaları gerilim içinde geçti. Bu kanlı döngüyü çözüm süreci kırdı; Türkiye ilk kez geçen yıl Newroz'u barış ve huzur içinde, bayram havasında kutladı.
Çözüm sürecinin resmi olmasa da sembolik başlangıç tarihi 21 Mart 2013'tür. Süreç, Abdullah Öcalan'ın Diyarbakır'daki Newroz kutlamalarında okunan mektubuyla başladı. Öcalan, Newroz'a katılan milyonların şahitliğinde silahlı mücadeleye son verdiklerini ilan etti. Geçen sürede Türkiye barışa ve huzura kavuştu. Örgüt silahlı unsurlarını sınır dışına -tümüyle olmasa bile- çıkardı. Çatışmalar durdu. Kan ve gözyaşı bitti. O gün bugündür evlere bayrağa sarılı tabutlar gitmiyor. Ne doğuda ne batıda analar ağlıyor.
Bu yıl ki Newroz'u da aynı barış havası içinde karşılıyoruz. Diyarbakır'da yine Öcalan'ın mektubu okunacak. Geçen yılki Newroz silahlara veda Newrozu'ydu, bu yılki de kucaklaşma Newroz'u olmaya aday. Dağa çıkanların eve dönüşü, siyasete katılmasının önü açılacak. Abdullah Öcalan, demokratik siyasete katılmak için hükümetten beklentilerini sıralayacak. Seçimlerden sonra müzakerelere geçilmesi gerektiğinin altını çizecek. Öcalan'ın mektubunun çözüm sürecini pekiştireceğine inanıyorum. Öcalan, çözüm sürecine geri dönüşü olmayan bir düğüm daha atacak.
Ülke yangın yerine çevrildi
Sürecin zorluklarını da göz ardı etmemek gerekiyor. İçeride ve dışarıda sürece şu veya bu biçimde karşı olan değişik güç merkezleri bulunuyor. Bugünkü siyasal krizi tetikleyen de aynı çevrelerdir. Çözüm sürecinin başlamasının ardından ülke neredeyse yangın yerine çevrildi. Gezi olayları, 17-25 Aralık darbesi, MİT TIR'larının durdurulması, dinleme kayıtlarının piyasaya sürülmesi… Sürecin başlamasıyla birlikte hükümeti devirme ve Başbakan Erdoğan'ı düşürme girişimlerine hız verildi. Siyasi iktidarın süreçten vazgeçmesi için toplumsal baskı yaratılmaya çalışıldı.
Sahnede değişik grupları, kişileri, birbirine karşıt görünen çevreleri görüyoruz. Kimisi ulusalcı, kimisi liberal, kimisi solcu, kimisi cemaatçi… Amaçları farklı görünse bile ortak noktaları, çözüm sürecini ve bu süreci başlatan siyasi iradeyi hedef almaları.
Bir kesim siyasal iktidara saldırıyor, diğer kesim Kürt hareketine; bir kısmı Başbakan Erdoğan'ı hedef tahtasına oturtuyor, diğer kesim Abdullah Öcalan'ı... Birbiriyle bağlantısız görünen bu kesimler, aslında basit bir görev paylaşımı yapıyor. Cemaat, ulusalcılar, liberaller, solcular hepsi aynı safta, kol kola. Bu güçler, Voltran oluşturarak bir yıldır süreci çökertmeye çalışıyor. Derin devlet, milli iradeye karşı en büyük savaşını çözüm süreci üzerinden veriyor.
Barışa atılan ilk adım
Geçen Newroz, barışa atılan ilk adımdı; ancak sürece karşıt olan çevreler için de Newroz, büyük bir savaşın hazırlığının yapıldığı gündü. Diyarbakır'daki barış kutlamalarını sinsice ve öfkeyle izlediler, büyük savaşın hazırlığına o gün başladılar. Abdullah Öcalan'ın mesajını kendilerine “ihanet” olarak yorumladılar. Denilebilir ki; Başbakan Erdoğan'ın ve Abdullah Öcalan'ın siyaseten kalemleri geçen Newroz'da kırıldı.
Ne var ki bunu başaramadılar; Erdoğan'ı deviremediler, Öcalan'ı bertaraf edemediler. Diyarbakır'da Öcalan'ın “tarihi” bir mektubunun daha okunması bu anlama geliyor. Başarsalardı; bu Newroz, savaş ve intikam yeminlerinin edildiği, kin ve nefret tohumlarının ekildiği, kanlı günlerin başlangıcı olacaktı. Ancak çözüm süreci, bu Newroz'la yeni bir aşamaya geçiyor. Barışın, kardeşliğin kalıcı olacağı bir aşamaya.
Newroz'un efsanedeki anlamı da zaten budur; kötülerin yenildiğini müjdeler Newroz ateşi…
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019