Kurtuluş TAYİZ
Muhalefet cephesi, 30 Mart yerel seçimlerinde gayrimeşru güç odaklarının desteği ve demokrasi dışı yöntemlerle siyasi başarı elde etmek istedi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de benzer bir süreci işletip işletemeyecekleri bu yüzden merak ediliyordu. Seçim yenilgisinin ardından muhalefetin ortak aday arayışına girmesini, bu nedenle çok önemsedim. Bu arayış, bir önceki hatayı tekrarlamak istemediklerine işaret ediyordu. "Çatı adayı" projesi, CHP ve MHP'nin ümitlerini sandığa bağladıklarını gösterdiği için önemli bir gelişme olarak görülebilir. Gayrimeşru yollara sapmadan, enerjilerini birleştirerek siyasi başarı elde etme arzuları, demokrasimizin kazanımı olarak değerlendirilebilir. İslam İşbirliği Teşkilatı eski Genel Sekreteri Ekmeleddin İhsanoğlu adının da muhalefetin demokrasi içindeki arayışının bir sonucu olarak gündeme gelmiş olmasını umuyorum.
Ancak daha ilk günden bu ismin CHP ve MHP liderlerine dışıradan fısıldandığına dair ciddi iddialar da söz konusu. Dikkate alınması gereken bir husus olsa bile bu durum bence muhalefet partilerinin kendi iç meselesi. Bu adayın bazı güç odakları tarafından muhalefete önerilmesi ve liderlerin de bu isim üzerinde uzlaşması, bu partilerin sorunudur. Seçim yarışı oyunun kuralları içinde kalınarak sürdürüldüğü müddetçe bence problem yok.
Ne var ki muhalefetin İhsanoğlu'nu tercih etmesinde içerideki koşulları dikkate almadığı da bir gerçek. Adayın, Türkiye'de tanınıp tanınmadığına pek önem verilmemiş. İslam İşbirliği Teşkilatı gibi bir kurumun başında olması ve kamuoyuna tanıtılırken uluslararası kariyerine işaret edilmesi İhsanoğlu'nun seçilmesinde "dış" etkenlerin önemsendiğini gösteriyor. Muhalefet aday profili üzerinde çalışırken, Batı tarafından memnuniyetle karşılanacak ve desteklenecek birtakım özellikleri öncelikle göz önünde bulundurmuş. İhsanoğlu'nun tercih edilmesinde Batı'yla uyumlu vizyonunun etkili olduğu anlaşılıyor. Mısır darbesi sırasında İhsanoğlu'nun tutumu, Batı'nın İslam coğrafyasına ilişkin yeni dönem politikalarıyla örtüşüyordu.
Seçimle işbaşına gelen demokratik bir hükümetin tasfiye edilmesi, Batı politikalarının sonucuydu. Batı, Mısır'da darbeye göz yumarak asker destekli bir azınlık hükümetini destekledi. Erdoğan liderliğindeki AK Parti iktidarına karşı da Batı'nın tutumu farklı değil; Batı, muhafazakâr çoğunluğa dayanan ve Batı'yla eşit ilişki kurmak isteyen AK Parti modelindeki Türkiye'yi değiştirmekten yana. Tayyip Erdoğan'a karşı rakip olarak çıkarılan Ekmeleddin İhsanoğlu ismi de Batı'nın Doğu'ya ilişkin bu siyasi tasavvurunu temsil ediyor. CHP ve MHP'nin ortak adayı, bu anlamda Batılı güç odaklarıyla tam bir uyum içinde.
Fakat mevcut şartlarda Ekmeleddin İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanlığı yarışında Erdoğan'a karşı varlık göstermesi pek mümkün görünmüyor. İlk kez siyasileşen Köşk yarışında muhalefetin siyasi bir şahsiyet yerine bürokrat bir aday göstermesi büyük hata. Daha şimdiden iki parti içinde de bu isme karşı itiraz sesleri yükselmeye başladı. Özellikle de CHP'de "muhafazakâr" kökenli bir adayın gösterilmesi nedeniyle kriz yaşanıyor. Parti yöneticileri ve milletvekilleri, Tayyip Erdoğan'ın yarışı şimdiden kazandığı yönünde mesajlar yayımlamaya başladı. Ekmeleddin İhsanoğlu gibi iç politikada pek karşılığı olmayan bir isimle muhalefetin cumhurbaşkanlığı yarışına girmesi en çok iktidar partisini sevindirdi. AK Parti, aday olmasına kesin gözüyle bakılan Tayyip Erdoğan'ın ikinci tura kalmadan seçimi rahatlıkla kazanacağını düşünüyor. Gergin ve tansiyonu yüksek geçmesi beklenen cumhurbaşkanlığı seçimleri, muhalefetin iddiasız bir aday göstermesi nedeniyle anlaşılan çok da heyecanlı geçmeyecek.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları


































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019