Kurtuluş TAYİZ
ABD ile PKK arasındaki ilişkiyi anlamak o kadar kolay değil; bunun nedeni devletler ile örgütler arasındaki bağlantıların sanıldığı gibi şeffaf olmaması. Görünürde, PKK ABD’nin “terör örgütleri listesinde” ama örgütün kullandığı silahların önemli bir kısmı Amerikan yapımı. ABD’liler, Irak ordusuna verdikleri silahların Kandil’in eline geçtiğini savunuyor. PKK’nın Suriye kolu PYD’yi de ABD açıktan silahlandırdı. Beyaz Saray, PYD’yi müttefik olarak gördüğünü ise saklamıyor.
ABD, doğrudan veya dolaylı olarak bugüne kadar hep PKK’yla temas halinde oldu. PKK da ABD ile yakınlaşmasını gizleyen bir örgüt değil. Türkiye’nin sorun yaşadığı iki örgüt liderinin (Fethullah Gülen ve Abdullah Öcalan) ABD’nin Ortadoğu şefi Graham Fuller ile diyalog içinde olması dikkat çekiciydi. Gülen’in Pensilvanya’ya yerleşmesini Fuller sağladı; Apo’nun Suriye’den çıkarıldığı sırada can havliyle ulaşmaya çalıştığı isim yine Graham Fuller idi. Bir dönem PKK’nın en tepe isimlerinden olan Osman Öcalan ise, PYD’yi 2002-2003 yılında ABD için kurduklarını itiraf etmişti.
Bu kısa girişin sebebi, ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’in dün gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda PKK’ya yaptığı ‘silah bırak’ çağrısı. Büyükelçi’nin yaptığı bu çağrı tartışma gündeminin baş sıralarına oturdu. Kamuoyu şimdi ABD’nin, Suriye’de işbirliği yaptığı PKK’nın silah bırakmasını gerçekten isteyip istemediğini merak ediyor ve bilmek istiyor.
Büyükelçi Bass’in yaptığı çağrının “diplomatik” bir açıklama olduğunu düşünenler az değil; gazetecilerin sorularına verilen alışılmış, resmi bir yanıt olarak değerlendiriliyor. PKK’ya silah bırakma çağrısının etkisiz resmi açıklamaların ötesinde de başka yanları olabilir. Bu çağrının yapıldığı zaman dilimi içinde ABD’den askeri bir heyetin Türkiye’yi ziyaret ettiğini hatırlatalım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti sırasında, sınırımıza PYD’nin yerleştirilmesi çabalarından duyduğu rahatsızlığı dile getirmesi üzerine ABD, Türkiye’nin hassasiyetlerini gözeten bir plan üzerinde çalışmak için buraya bir heyet gönderdi. Türkiye, sınırda DAEŞ varlığının temizlenmesine karşı çıkmıyor, buralara PYD’nin yerleştirilmesine karşı. Ankara, sınırımızda stratejik öneme sahip Münbiç’e Özgür Suriye Ordusu güçleri ile Türkmenlerin yerleşmesini istiyor.
İki ülkenin ortak hazırlıklar yürütmesine rağmen PYD konusunda görüş farklılıkları devam ediyor. ABD, Türkiye’nin PYD’yi tanımasından yana. Sınırımızda PYD’nin devletleşmesine gidecek bir plana Türkiye’nin boyun eğmesini istiyor.
ABD’nin Kürt politikasını şekillendiren isimlerden Ortadoğu uzmanı Henri Barkey, kısa süre önce yayınlanan bir analizinde Erdoğan’ı ABD planına ikna edebilmek için PKK militanlarının Türkiye sınırlarının dışına çekilmesini, bunun karşılığında da Ankara’nın Suriye’deki PYD oluşumuna karışmamasını, rıza göstermesini teklif etti.
ABD uzun süredir Ankara’nın PYD ile ilgili direncini aşmanın yollarını arıyor. Beyaz Saray’dan yapılan “PKK’yla çözüm masasına dönülmesi” yönündeki çağrılar da bunu yansıtıyordu. Ancak ABD, bu zayıf ve gerçekçi olmayan önerilerle Ankara’yı PKK’yla masaya oturmaya zorlamanın ve PYD devletine göz yummasını sağlamanın imkânsız olduğunu anlamış olmalı. Daha gerçekçi önerileri gündeme getirmeden Ankara’yı etkileyebilmeleri ve ikna etmeleri zor. Bundan hareketle olsa gerek Büyükelçi Bass, PKK’ya silahları bırakma çağrısı yaparak sadece daha ikna edici ve daha gerçekçi olmaya çalışıyor. PKK eğer silah bırakmaya niyetli olduğunu açıklar ve yeniden masaya dönülürse Ankara’nın Suriye’deki gelişmelere müdahil olaması imkânsız hale gelir. Bass’in çağrısı, ABD’nin Ankara’yı PYD devletine rıza göstermesi için atılan bir adım olarak görmek gerekiyor. Bunun yanı sıra, ABD’nin PKK’yı içine düştüğü çıkmazdan kurtarma ve örgüte nefes aldırma gibi bir hedefinin olduğu da söylenebilir. Zira PKK -PYD kimliğiyle- ABD’nin müttefiki sayılır; örgütün zaaf ve sıkıntılarını, ihtiyaçlarını en iyi ABD bilir.
Sonuçta PKK ve PYD’nin silahları ABD’den geliyor; silahı veren bir gün bu silahları geri de almak isteyebilir. Bunun zamanlamasını belirleyecek olan şüphesiz ABD’dir, PKK değil.
ABD’nin PKK’ya silah bıraktırma niyeti olsa kuşkusuz bunu hemen anlarız; böyle uzun uzadıya niyet okumalarına girişmeye hiç gerek kalmaz. ABD gibi bir süper gücün ciddiyeti görülür, elle tutulur, hissedilir bir ciddiyettir; Pentagon’un PKK’ya silah bıraktırma gibi bir politikası olsa onu fark etmemiz zor olmaz. Fakat maalesef ABD’nin PKK’yla ilgili henüz böyle ciddi bir politikası söz konusu değil.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019