Kurtuluş TAYİZ
Hillary Clinton’un seçim vaatlerinden biri de PKK’nın Suriye uzantısı PYD’yi silahlandırmaktı. Clinton, başkan seçilirse Obama gibi terör örgütü PYD’yi silahlandırmaya devam edeceğini açıklamıştı.
Şüphesiz bu vaat Clinton’un PYD’ye duyduğu sempatiden kaynaklanmıyordu; PYD, Amerikan yönetimine hakim küresel siyonist çetenin planları içinde önemli bir yer tutuyor. PKK gibi PYD de, Ortadoğu’da Türkiye topraklarını da içine alan “Büyük Kürdistan” projesinin ana kurucu unsurlarından biri.
Obama’nın görev süresi boyunca bu uğursuz projede hayli yol alındı. Suriye ve Irak fiili olarak bölündü; PKK ve PYD Ortadoğu’da meşruiyet kazandırılarak aktör haline getirildi. Suriye’de DEAŞ kullanılarak PYD toprak ve egemenlik sahibi yapıldı; PKK’ya ise Kandil’in yanı sıra Irak’ın Sincar bölgesinde büyük bir alan yaratılarak Barzani zayıflatıldı.
Amerikan dış politikası, İran, Irak, Haşdi Şabii milisleri, YNK (Talabani) ve Goran Haraketi ile PKK ve PYD’yi aynı çizgide buluşturarak Türkiye’yi “düşman hatlar” ile çevrelemeyi başardı.
Türkiye, Rusya ile ilişkileri düzelttikten sonra bu kuşatmayı yarma hamlesi (Fırat Kalkanı operasyonu) yaptı ve kısa sürede önemli mevziler kazandı. Ankara, bu özgüvenle Irak’ta Başika’ya yerleşerek Musul üzerinde de varlığını hissettirmeye başladı.
ABD’deki başkanlık seçimlerine gelindiğinde Türkiye, içeride FETÖ, PKK, HDP ve CHP ile hayli yıpratılmış olmasına rağmen, büyük kuşatmaya yaracak istikameti tutturmuştu. Ankara, ABD ile yaşanılan sorunları görüşmek için seçim sonrasını bekliyordu. Mevcut yönetimin terör örgütü PKK ve PYD’ye desteğini kesmeyeceği zaten uzun süre önce açığa çıkmıştı. Hatta öyle ki, olası bir Trump başkanlığı için Rakka operasyonu alelacele başlatılarak yeni başkanın, kendini PYD’yle aynı saflarda bulması hesaplanmıştı. Nitekim Rakka’daki mevcut tablo, bunu gösteriyor.
Bu koşullarda en çok merak edilen ocak ayında görevi Obama’dan devralacak olan Donald Trump’ın PKK/PYD’ye desteği sürdürüp sürdürmeyeceği. Trump’ın dış politika ve savunma danışmanlarının Türkiye ile ilgili ilk günden verdiği mesajlar umut verici olsa da hâlâ bekleyip görmek gerekiyor.
Zira ABD’nin bölgedeki varlığı biraz da Amerika’yı Ortadoğu’ya süren küresel siyonist çetenin sahada uygulamaya soktuğu projelerle ilgili. PKK/PYD, bu projenin ana unsurlarından olduklarından, kolayca gözden çıkarılamayabilirler. Trump’ın ikna edilerek, terör örgütü PKK/PYD’nin devletleştirilmesine desteğinin alınması hala imkan dâhilindedir. Ancak bunun biraz zaman alacağını söyleyebiliriz.
Trump’ın seçilmesiyle Türkiye’nin altın değerinde bir zaman kazandığı kesin. Ekonomik toparlanma sağlanabilir ve siyasal sistem değiştirilerek hızla başkanlığa geçiş sağlanabilirse Türkiye, dışarıdan ve içeriden ülkeyi bölmeye yönelik gelişecek bütün saldırıları savuşturmaya hazır hale gelir ki, bu bile tek başına ABD’deki seçim sonuçlarının en çok Türkiye’nin işine yaradığını gösteriyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019