Kurtuluş TAYİZ
Bugünlerde en çok tartışılan konu Türkiye’nin Batı blokundan bir kopuş yaşayıp yaşamadığı ile Rusya eksenine girip girmediği üzerine.
Türkiye-ABD ilişkilerinde yaşanan hızlı kopuş, bu tartışmayı gündemin baş sıralarına taşımış durumda.
Washington’ın terör örgütü PKK/PYD’ye açıktan destek sunması, örgüte -şu ana kadar- 4 bin 900 TIR dolusu silah mühimmat göndermesi, belki de daha da önemlisi, bu terör örgütünün Türkiye sınırına konuşlandırılması iki ülke arasındaki ilişkileri bitme noktasına getirdi.
ABD’den kopuş demek, haliyle başka bir eksene bağlanma anlamına da gelir. Ya da böyle bir bağlanma ihtiyacının ortaya çıkmasından bahsedilebilir.
Ankara için henüz ne Batı blokundan, dolayısıyla ABD’den kopuş söz konusu, ne de Rusya’ya bağlanma.
Rusya ile artan yakınlaşmayı inkar eden yok tabii, ama bunu konjonktürel bir yakınlaşma, geçici bir ilişki olarak değerlendirenler de var.
Sokaktaki vatandaşa sorulacak olursa ABD’nin ihanetine uğradık ama Rusya’ya da güven olmaz. Kamuoyu, Suriye meselesinde Rusya’nın samimi olmadığı görüşünde. ABD gibi Rusya’nın da yarın PYD’ye destek çıkması sürpriz olmaz.
Peki devletin düşüncesi ne?
Ankara, ABD’den kopup Rusya’ya mı bağlanıyor?
Soğuk savaş yıllarında düşman kamplarda yer aldığımız Rusya ile bugün yakınlaştığımız doğru. Hatta bu ilişkinin stratejik bir ortaklığa doğru evrildiği de söylenebilir.
Bu değişimin sebebi ABD ve Batı blokuyla yaşadığımız sıkıntılar. Mesela, Türkiye’nin bekasını tehdit eden terör örgütlerinin arkasından müttefikimiz olan ABD ve NATO çıktı. Terör örgütlerini bugün Rusya değil, ABD ve NATO silahlandırıyor. Türkiye’deki terörün Rusya kaynaklı değil, Batı kaynaklı olduğu anlaşıldı.
Fakat buna rağmen Ankara sırtını Rusya’ya yaslamış değil. İçerideki ABD yandaşları, ısrarla büyük resmi böyle göstermeye çalışıyor; ama Ankara, Rusya’ya bağlanma çabası içinde değil, aksine kendi başına bir merkez olma derdinde.
Bir geçiş dönemi yaşıyoruz; kafaların karışık olması normal. “Neyiz”, “kimiz”, “nerede duruyoruz”, “nereye doğru gidiyoruz” gibi sorular önem taşıyor.
Bu sorulara şu ana kadar verilen en net yanıtı Bilal Erdoğan’ın önceki gün yaptığı bir konuşmada rastladım. İlim Yayma Vakfı’nın toplantısında konuşan Bilal Erdoğan, hepimizin merak ettiği soruları şöyle açıklık getirdi:
“Türkiye olarak biz ne transatlantik, ne de Avrasya ülkesiyiz. Necip Fazıl’ın ifadesi, ‘Anadolu kendi başına bir kıtadır’ diyor. Dolayısıyla ‘bir köprüyüz’ falan değil biz başlı başına bağımsız özgür Türkiyeyiz. Biz sıradan ulus devlet değiliz. Bir imparatorluk bakiyesi, güçlü devlet geleneği, ayrışmaz millet bağı, hayatının her bir zerresinde İslam düşüncesini hayata geçiren bir nizamın mirasçılarıyız. Böyle bir mirasın taşıyıcılarıyız.”
Türkiye, yüzyıl sonra kendi tarihini şekillendirme, kendi göbeğini kesme şansını yakalamış durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde Türkiye’nin yakaladığı en büyük başarı da budur. Tarihimizi bu kez millet şekillendiriyor, milli iradeyi gasp eden Batı işbirlikçisi kadro ve yöneticiler değil.
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019