Mahmut ÖVÜR
Zana, çözüm için devrede
17.11.2012
2350
Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana da açlık grevine başladı. Zana, birkaç ay önceBaşbakan Erdoğan'la görüşen ve "Bu sorunu siz çözersiniz" diyebilen cesur Kürt siyasetçilerden biri.
Onu önemli kılan sadece bu cesareti değil. Zana, Kürt meselesinin Avrupa'ya ve Ortadoğu'ya bakan sivil yüzünü temsil ediyor. İçeride ve dışarıdaki Kürt kamuoyunu etkilediği gibi Türkiye ve AB kamuoyunda da bir karşılığı var.
Bu nedenle uzun süredir sessiz kalan Zana'nın açlık grevine başlaması ölümleri engellemede bir fırsat sunuyor. Aslında sivil siyasetin görevi, çözüm üretmek, barış ve diyaloga atılan küçük adımları gerilime değil büyük adımlara dönüştürmektir.
Açlık grevleriyle istenen talepler, olması gerekenlerdir ve karşılanamaz değil. Geç kalınmasına ve onca sert açıklamalara rağmen hükümet tarafı çözüme yakın duruyor. Bunu hem Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın hem de Adalet BakanıSadullah Ergin'in açık kapı bırakan açıklamalarından anlıyoruz.
Ama ne yazık ki BDP aklı bu "adımları" diyaloga, diyalogu da çözüme dönüştürmeye yetmiyor. Şimdi Leyla Zana belki de bu nedenle devreye giriyor. Bu devreye girişte de siyasetin nasıl yapılacağına ilişkin işaretler veriyor. En basit örneği, BDP aklı açlık grevi için Diyarbakır'ı ve sokağı seçerken, Zana çok meşru bir alanı, Ankara'yı, Meclis'i seçiyor.
Bu tavır ister istemez diyalog ve müzakere kanallarının açık olması anlamına geliyor. Zana da bunun altını çiziyor: "Bedenlerini açlığa yatıran gençlere bir ses olmak istedim. Bu ülke hepimize, Kürt'üne de, Türk'üne de, Arap'ına da herkese yeter. Kimliklerimizi olduğu gibi kabul edebildiğimizde sorunlar çözülür. Açlık grevi yüzünden cezaevlerinden yüzlerce tabut çıkınca birbirimizin yüzüne nasıl bakacağız? Sorunlar ancak müzakere ile çözülebilir."
Zana'nın bu yaklaşımı hükümet üzerinde bir baskı yarattığı gibi güvenilir muhataplık açısından rahatlatıyor. Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetim Başkanı Mesud Barzani'nin açıklamaları da benzer bir işleve sahip.
Tabii bu iki ismin devreye girişi PKK'yı da zorlayacak. Bu nedenle çok istediklerini de sanmıyorum.
"Umut olsun istiyorum" diyen Zana ve Barzani'nin devreye girmesi çözüme yakın durduğumuzu gösteriyor.
Onu önemli kılan sadece bu cesareti değil. Zana, Kürt meselesinin Avrupa'ya ve Ortadoğu'ya bakan sivil yüzünü temsil ediyor. İçeride ve dışarıdaki Kürt kamuoyunu etkilediği gibi Türkiye ve AB kamuoyunda da bir karşılığı var.
Bu nedenle uzun süredir sessiz kalan Zana'nın açlık grevine başlaması ölümleri engellemede bir fırsat sunuyor. Aslında sivil siyasetin görevi, çözüm üretmek, barış ve diyaloga atılan küçük adımları gerilime değil büyük adımlara dönüştürmektir.
Açlık grevleriyle istenen talepler, olması gerekenlerdir ve karşılanamaz değil. Geç kalınmasına ve onca sert açıklamalara rağmen hükümet tarafı çözüme yakın duruyor. Bunu hem Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın hem de Adalet BakanıSadullah Ergin'in açık kapı bırakan açıklamalarından anlıyoruz.
Ama ne yazık ki BDP aklı bu "adımları" diyaloga, diyalogu da çözüme dönüştürmeye yetmiyor. Şimdi Leyla Zana belki de bu nedenle devreye giriyor. Bu devreye girişte de siyasetin nasıl yapılacağına ilişkin işaretler veriyor. En basit örneği, BDP aklı açlık grevi için Diyarbakır'ı ve sokağı seçerken, Zana çok meşru bir alanı, Ankara'yı, Meclis'i seçiyor.
Bu tavır ister istemez diyalog ve müzakere kanallarının açık olması anlamına geliyor. Zana da bunun altını çiziyor: "Bedenlerini açlığa yatıran gençlere bir ses olmak istedim. Bu ülke hepimize, Kürt'üne de, Türk'üne de, Arap'ına da herkese yeter. Kimliklerimizi olduğu gibi kabul edebildiğimizde sorunlar çözülür. Açlık grevi yüzünden cezaevlerinden yüzlerce tabut çıkınca birbirimizin yüzüne nasıl bakacağız? Sorunlar ancak müzakere ile çözülebilir."
Zana'nın bu yaklaşımı hükümet üzerinde bir baskı yarattığı gibi güvenilir muhataplık açısından rahatlatıyor. Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetim Başkanı Mesud Barzani'nin açıklamaları da benzer bir işleve sahip.
Tabii bu iki ismin devreye girişi PKK'yı da zorlayacak. Bu nedenle çok istediklerini de sanmıyorum.
"Umut olsun istiyorum" diyen Zana ve Barzani'nin devreye girmesi çözüme yakın durduğumuzu gösteriyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.08.2020
28.05.2019
6.05.2019
3.05.2019
2.05.2019
28.04.2019
21.04.2019
19.04.2019
18.04.2019
13.04.2019