Mehmet TEZKAN
Deniliyor ki; Türkiye ile Hollanda arasında yaşanan kriz iki hükümete de yaradı..
Hollanda’da bugün seçim var..
Yaradı mı yaramadı mı göreceğiz..
***
Bizde de krizin hayır rüzgârını kestiği, ibrenin evete döndüğü iddia ediliyor..
AB Bakanı Çelik kararsızların evete döndüğünü söyledi..
AKP’li vekil Kocabıyık, ‘Hollanda ve Almanya’ya teşekkürler, evet oyunu iki puan artırdı’ dedi..
Cumhurbaşkanı’nın vites küçültmeyip dün de sert dille Almanya ve Hollanda başbakanlarına yüklendiğine göre kriz evet cephesini güçlendiriyor..
Konsolide ediyor..
***
Aslında Almanya’yla büyük kriz yaşanmadı.. Türk bakanların evet oylarını artırmak için yapmak istediği toplantılar yerel yönetimlerin sudan sebepleriyle iptal edildi..
Diplomasinin kanalları kullanıldı..
Başka merkezler, başka salonlar, başka mekânlar bulundu..
Türk bakanları Almanya’ya gitti.. Türk seçmenle buluştu..
Şöyle söyleyeyim.. Hollanda ile krizin çıktığı akşam Hem Aile Bakanı hem de Spor Bakanı Köln’deydi..
***
Hollanda’yla kriz aniden parladı.. Rutte Türk siyasetçilere referandum kampanyasını Hollanda’ya taşımasına izin vermeyeceğini açıkladı..
Dışişleri Bakanı gideceğini ilan etti.. Katıldığı televizyon programında ‘Uçuş izni iptal edilirse çok büyük yaptırımlarımız olur’ dedi..
Hollanda Başbakanı üstüne atladı.. Tehdit gerekçesiyle uçuşu anında iptal etti..
***
Soru şu..
Dışişleri Bakanı Hollanda’ya gidip salon toplantısı yapsaydı ne olurdu?
Hiç..
Hollanda basınında haber olmazdı..
Bizim basının bir bölümünde de haber olmazdı.. Bir bölümünde kendine küçük bir yer bulurdu..
***
Devam ediyorum..
Uçak krizi yaşanırken Köln’de olan Aile Bakanı karayoluyla Rotterdam’a gitti..
Polis hazır kuvvet bekliyormuş..
Orada yaşayan Türklere çağrı yapıldı.. Konsolosluğun çevresinde toplandılar..
Aile Bakanı 30 metre daha gidip konsolosluğa girseydi ne olurdu?
Hiç..
Hollanda basınında haber olmazdı..
Bizim basının bir bölümünde de haber olmazdı.. Bir bölümü zafer diye yer verirdi..
***
Tam tersi yapıldı.. Sert sözlerle alevlendirildi.. Neredeyse savaş gerekçesi haline getirildi..
Şimdi deniliyor ki bu kriz iki hükümete de yaradı..
***
Yaradı mı yaramadı mı bilemiyorum ama yaramışsa durum vahim demektir..
Çünkü..
Avrupa’da Türk düşmanlığı prim yaparsa...
Türklerin yoğun olduğu ülkelerde Türkiye’yle kavga oy getirirse..
Bu hal tüm partilerin resmi politikası haline gelir.. Düşmanlık yarışı başlar..
***
Bize dönelim..
Avrupa’yla kavga prim yaparsa.. Batı’yla restleşme oy getirirse..
Batı düşmanlığının önü alınamaz.. Radikal akımların ekmeğine yağ sürülür.. Radikalizm tavan yapar..
Meseleye bu gözle de bakalım..
Türkler hangi partiye oy versin!
Hollanda’da bugün yapılacak seçimden tek parti iktidarı çıkmayacak..
Yarış; adı özgürlükçü ama resmen ırkçı parti olan Wilders ile liberal parti başkanı Rutte arasında..
İkisinden biri birinci parti olacak..
Irkçı Wilders sandıktan birinci çıksa bile başbakan olamayacak..
Çünkü öteki partiler onunla koalisyona yanaşmıyor..
Büyük ihtimalle Rutte kalacak..
***
150 sandalyeli Hollanda meclisinde parti çok.. Şu anda 11 parti var.. Bu seçimde 13’e çıkması bekleniyor..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türklerin Wilders ve Rutte’nin partisine oy vermemesini istedi..
Peki, kime oy versinler?
Onu söylemedi..
Hatırı sayılır partiler arasında..
Hıristiyan Demokratlar var..
Sosyalist Parti var..
İşçi Partisi var..
Hıristiyan Birliği var..
Yeşil Sol Parti var..
***
Türkler hangisine oy versin!.
Avrupa zangır zangır titriyormuş
MHP Genel Başkanı’nın tezi bu..
Bu sebeple kriz çıkararak referandumdan evet çıkmamasını sağlamaya çalışıyorlarmış..
Devlet Bey’in tezi şöyle..
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçeceğimiz için..
***
Avrupa ülkeleri titriyormuş..
Sadece Hollanda değil, Belçika, Danimarka, İspanya, Norveç, İngiltere gibi ülkeler Türkiye’nin kendi kendine rejim değiştirmesinden ürkmüş..
Kral ve kraliçeleri korku sarmış..
l16 Nisan’da Avrupa’da da rejim değişikliğinin ilk adımı atılacakmış..
Türkiye’den yayılacak milli irade ve demokrasi depremi yaşlı kıtayı çatır çatır sallayacakmış..
16 Nisan küresel nitelikteymiş..
***
Devlet Bey’in bu yorumuna söyleyecek söz bulamadım..
Mübalağa ve mugalatanın daniskası diyeyim..
Başka bir şey demeyeyim..
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.07.2025
13.01.2025
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021