Mehmet TEZKAN
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Karar gazetesinden Taha Akyol'a konuştu, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ise haftalık değerlendirme toplantısı yaptı.
İkisinin de söyledikleri aşağı yukarı aynı: Bu sistem yürümüyor, bu sistemle ekonominin düzelmesi mümkün değil, acilen kuvvetler ayrılığını esas alan güçlü parlamenter sisteme dönülmeli. Hukukun üstünlüğü sağlanmalı.
Güzel sözler.
Altına imza atacak sözler ama geç söylenmiş sözler.
Zamanında söylenmeyen sözün,
zamanında koyulmayan tavrın,
zamanında yapılmayan eylemin,
hiçbir anlamı yoktur, laf olsun beri gitsin hükmündedir. Bugün söylediklerini üç yıl önce söyleselerdi... Rejim /sistem değişikliği için yapılan referandumun öncesi söyleselerdi bir anlamı olurdu.
Belki tarihin akışı değişirdi.
Belki parlamenter sistemde kalırdık.
Övünmek gibi olmasın ama referandum öncesi onlarca kez yeni rejimin/sistemin Türkiye'yi daha iyiye değil, kötüye götüreceğini, otoriter hatta totaliter rejime kapı açtığını yazdım. Sadece ben değil başka yazar arkadaşım da yazdı. Televizyonlarda anlatıldı. Ucube rejim dedik. Dilimiz döndüğünce uyardık ama sayımız iki elin parmaklarını geçmedi.
O günlerde onlar sustu.
Gül, parlamenter sistemden yana olduğunu hep söyledi ama referandum öncesi susmayı tercih etti. Köşesine çekildi.
Dünkü açıklamasında "bu ucube Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Türkiye'nin ilk 20 ekonomi arasında kalması bile tartışmalı hale gelmiştir" diyen Davutoğlu referandumda yeni rejimin destekçisiydi.
Referandumdan iki gün önce Erdoğan'la birlikte Konya'da kürsüye çıktı ve aynen şöyle dedi:
"17 Nisan ortak kimliğin, ortak aklın günü olmalıdır. Büyük dava günü olmalıdır."
Dediği oldu.
17 Nisan akşamı Cumhurbaşkanı'nın değimiyle atı alan Üsküdar'ı geçti.
Şimdi ne dersen de... Rejime ucube de, parlamenter sisteme dönmezsek küme düşeriz de, işsizlik bu sistem nedenle artıyor de, liyakat kavramı ortadan kalktı de, Türkiye böyle yönetilmez de, ekonomiyi yönetenler palavra sıkıyorlar de...
Boş laf olur.
Çünkü, sayenizde atı alan Üsküdar'ı geçti.
Ne olur; kandırıldık demeyin.
Ne olur; böyle olacağını tahmin edemedik demeyin.
Ne olur; Her şeye bir kişinin karar verdiğini rejime döneceğini beklemiyorduk demeyin.
Siz devletin başındaki kişilerdiniz. Biz gördük de siz nasıl görmediniz? Gördünüz de söylemek mi istemediniz, söylemeye mi çekindiniz?
Şimdi şikayet ettiğiniz sisteme geçişin vebali boynunuzdadır.
Diyorsunuz ki; parlamenter sisteme geçelim. İyi güzel de nasıl geçeceğiz?
Diyelim ki; 2023 seçimlerinde millet ittifakıyla ortak çıkardığınız aday cumhurbaşkanı seçildi.
Diyelim ki; Meclis çoğunluğunu da aldınız. Yani bugünkü tablo tersine döndü. Cumhur İttifakı'nın yerine siz geçtiniz.
Anayasa'yı nasıl değiştireceksiniz?
Nasıl parlamenter sisteme döneceksiniz?
Anayasa'yı değiştirmek için 400 vekilin oyu gerekiyor. Referandum yoluyla 360.
Bu sayıyı bulamazsanız ne olacak?
Bu yeni rejim/sistem beş yıl daha mı yürüyecek? 2027, 2028'e kadar! Parlamenter sisteme dönüş kolay değil. Meşakkatli ve uzun bir yolculuk gerektiriyor.
Çünkü; atı alan Üsküdar'ı geçti.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.07.2025
13.01.2025
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021