Mehmet TEZKAN
Kamuoyu yoklaması yapanlar soruyor ama yarın seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz sorusunun bir anlamı kalmadı?
Çünkü...
Bir: Sorunun iletildiğinin ertesi günü seçim olmayacak. Çünkü seçmen seçim havasında değil.
İki: Yeni rejimde iktidar olmak için artık partiler yarışmıyor; kişiler yarışıyor.
Şöyle mi soralım; ilk seçimde Tayyip Erdoğan'a oy verir misiniz, vermez misiniz?
Hayır. Bu da yanlış.
Tayyip Erdoğan'ın rakibi kim?
Belli değilse bu sorunun da cevabı yanlış.
Peki kamuoyunun nabzını tutmak için ne soralım?
Şunu; başkanlık sisteminden memnun musun, değil misin? Veya başkanlıkla mı yönetilmek istiyorsun, parlamenter demokrasiyle mi?
Avrasya Araştırma Şirketi bu soruyu sormuş. Yanıt yüzde 59 parlamenter sistem yüzde 32 başkanlık modeli, yüzde 9 kararsız.
İki yıllık başkanlık rejimini test eden seçmenin düşüncesi bu. İnsanlar başkanlık rejiminden memnun değil. Başkanlık rejimi Türkiye'ye uymadı. İçimize sindiremedik.
Başkanlık sitemine geçtikten sonra Türkiye'nin iki yakası bir araya gelmedi.
Cumhurbaşkanı'nın hem devletin başı hem yürütmenin yegane temsilcisi, hem partisinin genel başkanı olmasının getirdiği kargaşadan söz etmeyeceğim.
AKP il başkanlarının valilerle eş düzeyde olmasına da değinmeyeceğim.
Türkiye'nin 'Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi' adıyla aslında parti devlet modeline geçtiği konusuna hiç girmeyeceğim.
Bu rejimin 'Her şeyi tek kişiye sorun' rejimi olduğuna dair bir örnek vereceğim.
Çok örnek var, Suriye'den Libya'ya, S-400'lerden F35 uçaklarının alımına, Korona ile mücadeleye kadar onlarca örnek var. Ekonomiyi tercih ettim.
Cumhurbaşkanı uzun yıllardır faizin sebep, enflasyonun sonuç olduğunu söylüyordu. Cumhurbaşkanı'nın birkaç danışmanı dışında bu görüşü savunan ekonomist görmedim.
Neyse!..
Cumhurbaşkanı, yeni rejime/sisteme/modele geçtikten sonra bu düşüncesini hayata geçirmek istedi.
Ne yapalım dediler?
"Faizleri indirdikçe indirin, yüzde sekizlere kadar indirin. Faizler yüzde sekizlere inerse enflasyonda yüzde beşlere altılara inecektir" dedi...
Peki efendim dediler. Zaten Hazine ve Maliye Bakanı'nın aile içinden seçilmesinin (damat) nedeni buydu. Aile kararı olsun, itiraz gelmesin.
Merkez Bankası Başkanı indirelim ama paldır küldür olmaz dedi. Olacak dediler, görevine son verip, attılar. (Bu bir ilkti) Böylece Merkez Bankası'nın bağımsız olmadığını, Hazine ve Maliye Bakanı'nın veya Saray'ın (zaten ikisi de aynı şey) emrinde olduğunu dünyaya ilan ettiler.
Yeni Merkez Bankası Başkanı, emir demiri keser düşüncesiyle faizin beline vurdukça vurdu. Yüzde 24'lerden yüzde 8'lere kadar çekti. Alkış üstüne alkış aldı.
Ama ortada bir sorun vardı. Faizi sopa zoruyla aşağıya indirilirken enflasyon unutulmuştu.
Yüzde 8 faize yüzde 12 enflasyon.
Üstüne üstlük dolar patlamaz mı?
Euro sıçramaz mı?
Altın rekor üstüne rekor kırmaz mı?
Türk Lirası her geçen gün değer kaybetme şampiyonu olmaz mı?
Kısaca Cumhurbaşkanlığı kararıyla faiz haddinden fazla indirilerek veya Cumhurbaşkanı'nın faiz inerse enflasyon da iner tezi kanıtlanacak diye ekonomi çıkmaza sokuldu.
Döviz hesabı geçen ay 5 milyar dolar artmış. Bir ülkede döviz hesabı yerli para hesabından fazlaysa ekonomi çökmüş demektir.
Çöktü de.
Cumhurbaşkanı'nın tezi kanıtlanacak diye doları, Euro'yu tutmaya çalışan kamu bankaları tarihi açık verdi. Merkez Bankası'nın rezervi eridi gitti. Eksiye düştü.
Şimdi diyeceksiniz ki; faiz yüzde 20'lerde mi kalsaydı.
Hayır.
Ama bir inat uğruna bu kadar hızlı indirilmeseydi. Faiz/döviz/altın/borsa kısaca piyasa akışı gözetilerek hareket edilseydi.
Yerli/yabancı bütün ekonomistler Türkiye sıkıştı diyor, faiz kartını çöpe attığı için çıkış yolu bulamıyor diyor. Toparlanması zor diyor. İzlediği politika ekonominin kurallarına aykırı diyor. İki yakanız bir araya gelmeyecek diyor.
Durumumuz bu!..
Kimse Cumhurbaşkanı'nın inadını kıramıyor, kimse Cumhurbaşkanı'na karşı gelemiyor, kimse Cumhurbaşkanı'na itiraz edemiyor, kimse Cumhurbaşkanı'na bu yanlıştır diyemiyor.
Kimse Cumhurbaşkanı faizi düşürse enflasyonda düşer düşüncesinden vazgeçiremiyor.
Olan bize, size oluyor.
Türk Usulü Başkanlık Rejimi böyle bir şey işte.
Onlar örnekten birini seçtim. Hâlâ bu rejimi destekliyor musunuz?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021
17.08.2021
11.08.2021