Mensur Akgün
Geçtiğimiz hafta sonundaki kriz yaşanmamış olsa gündemde bu kadar sorun varken, Astana görüşmeleri, Rusya ile olan ilişkiler, IŞİD’e karşı mücadele söz konusuyken, Hollanda seçimleri bu köşeye taşınmazdı. Fakat yaşanan kriz Hollanda seçimi üstüne eğilmemizi, sonuçlarını düşünmemizi gerekli kıldı.
Bilindiği gibi bugünkü seçimlerde Hollanda Parlamentosu’ndaki 150 üyelik için aralarında Türklerin kurduğu Denk’in de olduğu 28 parti ve bağımsız adaylar yarışacak. Seçim sonucunda büyük bir olasılıkla koalisyon hükümeti kurulacak. Geert Wilders’ın ırkçı, ayrımcı, Müslüman düşmanı ve AB karşıtı Özgürlük Partisi de bir önceki seçimdeki “başarısını” katlayacak.
Hollanda’daki seçim sonucunun diğer ülkelerde zaten var olan benzeri eğilimleri, bu eğilimlerden beslenen siyasi akım ve partileri desteklememesi imkansız. Wilders’in “zaferi” pek çok gözlemciye göre Le Pen’in güçlenmesini sağlayacak. Görünen o ki Avrupa yakında bildiğimiz, anlam yüklediğimiz Avrupa olmaktan çıkacak. Birtakım değerler giderek daha da çok arka plana itilecek.
***
Ancak Avrupa ve dünya siyasetini sarsacak, bizi de doğrudan etkileyecek bu genel eğilimin değerlendirmesinden önce iki ülke arasında yaşanan kriz hakkında birkaç tespitte bulunmakta yarar var. Sanırım en başta vurgulanması gereken de Hollanda’nın tavrının, iki ülke arasında yaşanan krizin “araçsallık” mantığı dışında düşünülüp, değerlendirilmesinin şart olduğu.
Eğer krizin kime yaradığından hareketle akıl yürütecek olursak, sağlıklı bir değerlendirme yapmamız mümkün olmaz. Çünkü Hollanda’nın tavrı doğuracağı sonuç ya da gerekçesi ne olursa olsun kabul edilemez bir tavırdır. Bırakın 24 Nisan 1963 tarihli Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi gibi hukuki metinleri bir yana, böylesi bir tavır ne müttefikliğe ne de dostluğa sığar.
Her iki bakana, özellikle de Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya‘ya karşı takınılan tutum en hafif tabiriyle saygısızlıktır. Türkiye’nin Hollanda’dan özür talep etme hakkı vardır, zaten talep etmiştir de. Umarız seçim süreci bittikten ve ülkede yeni hükümet kurulduktan sonra Türkiye’nin bu ve diğer taleplerinin karşılanması konusunda gereken yapılır, ilişkilerin daha fazla zarar görmemesi sağlanır.
***
Açtığımız parantezi kapatıp seçimlere dönecek olursak, kamuoyu yoklamaları Wilders’in partisinin güçlendiğine işaret ediyor. Farklı tarihlerde farklı kurumlar tarafından yapılan yoklamalar Özgürlük Partisi’nin Hollanda Parlamentosu’nda 24 ile 39 arasında sandalye elde edebileceğini gösteriyor. Eğer Wilders 2012 seçimlerinde elde ettiği 15 sandalyeyi radikal bir şekilde arttıracak olursa, fiilen iktidarı elde edemese bile zihnen iktidara gelecek, daha doğrusu iktidar zihniyetini şekillendirecek demektir.
Bu da Hollanda’nın kültürel anlamda daha fazla içine kapanması, Müslüman karşıtlığının daha çok artması, Fransa’da Le Pen’in başkanlık yarışını kazanmasıyla iki ülkenin Birleşik Krallık gibi AB’den çıkmak için hazırlık yapmaya başlaması anlamına gelecektir. AB bir ticaret bloğu olarak çökmese dahi ciddi sarsıntı geçirecektir. Almanya tek başına birliğin mali sigortası rolünü oynamak istemeyebilecektir.
Unutmayalım ki AB’yi üyelerinin yaşadığı mali krizlere rağmen ayakta tutan zengin üyelerinin katkılarıdır. Hollanda’nın, Fransa’nın, Avusturya’nın, Macaristan’ın ve belki çok yakında Almanya’nın içine kapanması, çok kültürlülük deneyimini rafa kaldırması, ırkçı ve ayrımcı olması, AB’nin mali anlamda ve hatta ontolojik olarak daha derin bir krize sürüklenmesi, son dönemde yaşadığımız tüm tatsızlıklardan ve üyelik perspektifimizden muaf düşünüldüğünde Türkiye için arzu edilir gelişmeler değildir…
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.12.2025
7.12.2025
3.12.2025
12.11.2025
5.11.2025
2.11.2025
29.10.2025
26.10.2025
22.10.2025
19.10.2025