Mensur Akgün
Bilirsiniz, Orhan Pamuk Yeni Hayat romanına “Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti” diye başlar ve ardından bulmaya çalıştığı yeni hayatı arayan genç bir insanının hikayesini anlatır.
Aslında anlattığı hepimizin hikayesidir. Çünkü hepimiz okuyarak ya da okumadan bir şekilde kurmaya ya da bulmaya çalıştığımız hayatın peşinde koşarız. Bazılarımızın hayatında kitaplar, bazılarımızınkinde insanlar veya içinde bulunduğumuz koşullar etkili olur.
Ama kitaplar farkındalığın taşıyıcısı oldukları, hayatı idrak etmemizi kolaylaştırdıkları için ön plana çıkar. Kimimiz Marx, kimimiz Nietzsche, kimimiz Freud okuyunca hayatı anladığını, çözdüğünü düşünür. Hemen her kültürde dini metinler önemli yol göstericilerdir. Hayatı maddelerden ibaret görüp hayal kırıklığına uğrayanlar ise yaşam gurularının yazdıkları kitaplarda bazen doğrudan, bazen dolaylı olarak Marcus Aurellius’a ve Zeno’ya sığınırlar. Pek çoğumuz da hayatını kurguda arar, romanla ya da senaryoyla yaşar.
Benim hayatımda okuduğum, daha doğrusu içeriğine katıldığım için yönlendirici olan, yeni hayat aramama yol açan bir metin olmadı. Zamanında yarım yamalak anladığım Althuser’den, Poulantzas’tan etkilendim ama sonra Waltz da cazip geldi. Sanırım insanlardan daha çok etkilendim, ODTÜ’deki hocalarım gibi olmaya, samimi olmak gerekirse görünmeye çalıştım. Çağlar Keyder’in yazdıkları kadar kadife ceketine, Galip Yalman’ın duruşuna, Mehmet Gürkaynak’ın tavrına özendim. Galiba sevdiğim, taklit etmeye çalıştığım film kahramanları da oldu.
Diğer yandan zevk için de, iş gereği de çok kitap okudum, bazılarını da yarım bıraktım. Biri hariç hiç biri hayatımı köklü bir şekilde etkilemedi. O da bundan tam 40 yıl önce yayınlanan, şehirden sahile kaçışı, insan ilişkilerinin zorluğunu anlatan bir kitaptı. İçeriği ve üslubundan çok bana kendi için var olan bireyi anlatması ilginç gelmişti. Toplum için var olduğumuzu varsayan inanca aykırı bir şeyler söylüyor, sanki olmak istediğim şeyi eleştiriyordu. Bir de zamanın ruhuna, 1980 sonrası insanın kendini aramasına uyuyordu.
Daha önce de aynı yazardan isim babası Atilla İlhan olan Her Gece Bodrum’u okumuş ve hatta kitaptaki Bodrum’u bulmak üzere bir arkadaşımla birlikte Ankara’dan meşakkatli bir yolculuk ve tabii ki çok az parayla Bodrum’a gitmiştim. Bu tecrübe bile bana kitap ve yazar hakkında konuşma fırsatı vermekte, özgüven patlamasına neden olmaktaydı. Yayınlanmasından tam bir yıl sonra bir Temmuz günü deniz kıyısında edebiyatı seven, benden çok daha fazla okuyan bir çocukluk arkadaşıma o kitabı, Cehennem Kraliçesini anlattım, anladıklarımı paylaştım.
Pek etkilenmiş gibi görünmedi, hatırladığım kadarıyla da görüşlerimi benimsemedi. Zaten o gün çok konuşmadık ama Bodrum’a bir gün birlikte gitmek için sözleştik. Aylar sonra Anzac dedelerini ziyaret etmek için Gelibolu’ya gelen Yeni Zelandalı bir çiftle tanıştım. Muhtemelen artık hiç olmayacak bir şey oldu, beni, tamamen yabancı birini, arabalarıyla Bodrum’a götürdüler. Ben de o zamanlar İzmir’de olan arkadaşımı aradım. Sonra kamping minibüsünün küçük ocağında pişen patlıcanlı makarnamızı yedik. Yeni Zelandalı arkadaşlarımıza Selim İleri’yi ve Bodrum’u anlattık. Bir yıl geçmeden de bir Temmuz gününde evlendik.
***
Şimdi tesadüfen yine bir Temmuz günü, hatta tam da evlendiğimiz günde Bodrum’dayım. Otelin penceresinden içeri sızan deniz görüntüsüne bakarak ve dalga sesine dinleyerek Selim İleri’yi anıyorum. Ne Bodrum aynı Bodrum, ne de Türkiye aynı Türkiye. Romanda anılan mekanların da çoğu artık yok. Orada anlatılan insan ilişkileri kaldı mı emin değilim. Emin olduğum tek şey kitapların bir şekilde hayatımıza girdiği, bizi etkilediği. Kimin zaman anlatısını yakalamak için peşinde koşmamız, kimi zaman da üstünde konuştuğumuz için 38 yıldır evli olmamız nedeniyle.
Ben Selim İleri’ye minnettarım. İyi ki Cehennem Kraliçesi’ni yazmış, ben de iyi ki okumuşum ve üstünde bilip bilmeden konuşmuşum. Okumadıysanız Dostlukların Son Günü’nü ve Her Gece Bodrum’u da öneririm. Yeni kitapları da güzel fakat ben eskilerini daha ilginç buluyorum. Ayrıca her şeye rağmen Bodrum da çok güzel. Her anlamda ve her zamanki gibi sıcak fakat sakin. Ve davetkar. Oteller de salgın için her türlü tedbiri almış. Aklınızda bulunsun istedim. Güzel ve mutlu bir Pazar günü dileğiyle…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
11.05.2025
12.02.2025
29.01.2025
8.01.2025
25.12.2024
15.12.2024
27.11.2024
6.11.2024
20.10.2024