Serpil Çevikcan
16 Nisan referan- dumundan sonra taşlar yerine oturuyor.
Cumhur- başkanı Tayyip Erdoğan önce Ak Parti’ye üye oldu, ardından partisinin başına yeniden geçti, Ak Parti üst yönetimini belirledi ve 2019’a giden yolda beraber çalışacağı parti A takımını oluşturdu.
Referandum sonucunun gerektirdiği aşamalardan sonuncusu da dün gerçekleşti.
Cumhurbaşkanı, Ak Parti Genel Başkanı sıfatıyla Meclis’e gelerek partisinin grup toplantısında 1044 gün sonra ilk konuşmasını yaptı.
Meclis dün çok hareketliydi.
Alınan güvenlik önlemleri, oluşturulan uzun selamlama ve selfi kuyrukları, Ak Parti Grup Toplantı Salonu’nda Ak Parti teşkilatlarının bir ağızdan “Bir şarkısın sen” şarkısını söylemeleri olağanüstü günün notlarıydı.
Cumhurbaşkanı’nın Ak Parti üyeliğini yeniden kazandığı törenden itibaren kamuoyuna yansıyan Cumhurbaşkanı-Başbakan uyumunun izleri dünkü grup toplantısı öncesi ve sonrasında da açıkça görülüyordu.
Nitekim Cumhurbaşkanı, grup toplantısında Başbakan Binali Yıldırım için, “Kendisi demokrasi tarihimize altın harflerle yazılacak bir süreci başarıyla yürütmüştür” ifadesini kullandı ve teşekkür etti.
‘Değişim, icraat, seçim’ mesajları
Erdoğan, 2017’yi değişim, 2018’i icraat, 2019’u seçim yılı olarak ilan etmişti.
Referandumun sonuçları açıklandıktan sonraki her konuşmasında Cumhurbaşkanı’nın bu sacayağına dönük mesajlarını daha keskin vurgularla dinliyoruz.
Erdoğan, dünkü grup konuşmasında da partideki, “metal yorgunluğu” üzerinden bir istikamet çizdi.
Cumhurbaşkanı’nın konuşmasını dinlerken Ak Parti’nin kuruluş felsefesi konusunda yaptığı değerlendirmeler sırasında kullandığı, “toplumsal merkezi, siyasi merkezi taşıma misyonunun” altını çizdim.
Cumhurbaşkanı da Ak Parti’nin bu misyonunun altını çizip, millet-devlet bütünleşmesini sağlayarak siyasi tarihe geçtiğini belirtirken, bu süreçte siyasi rakiplerinin olmadığını da vurguladı.
Bu nedenle Ak Parti’nin kendisiyle yarışmak zorunda kaldığını belirterek, tüm bu süreçlerin bir yorgunluğa yol açtığına işaret etti.
Partisini, milletle olan bağın kopması, Ak Parti’nin misyonunu yitirmesi halinde olabilecekler konusunda uyardı.
2019, 2023, 2035 hedefleri koyan Erdoğan, Ak Parti için hazırladığı ev ödevleri net.
İki uyarı
Cumhurbaşkanı, “Önümüzdeki süreyi çok iyi değerlendirmeliyiz” dedikten sonra şu ifadeleri kullandı:
“İlk etapta tüm bakanlarımızdan 180 günlük kısa vadeli bir eylem planı istedim. Tıpkı 100 günlük acil programlarımız gibi bu programlar da milletimizin sıkıntılarını çözmeye yönelik olacak... 16 Nisan’da kabul edilen anayasa değişikliği ile başarı çıtası yüzde 50+1’e yükseldi. 1 Kasım’da aldığımız tarihimizdeki en yüksek oy oranı dahi artık yeterli değildir. Yüzde 50’nin üzerini görmeliyiz... Bu yıl sonuna kadar il, ilçe teşkilatlarımızı güncelleyeceğiz. Ortada bir metal yorgunluğu var. Çok daha dinamik, çok daha gayretli ekiplerle 2019’a hazırlanmamız gerekiyor.”
Cumhur- başkanı Erdoğan, benzer değerlendirmeleri önceki günkü Ak Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantısında da yaptı.
Erdoğan’ın en önemli iki uyarısının, “çok çalışmak” ve “tevazu içinde çalışmak” olduğunu öğrendik.
Bu arada MYK üyelerinin tespiti noktasında Ak Parti’nin kuruluşundan itibaren önemli bir ayırt edici özelliği olan, “istişare” ve “temayül yoklaması” yönteminin uygulandığını da duyduk.
Boş kâğıtla temayül
Toplantıda Erdoğan, MKYK üyelerine birer boş kâğıt dağıttırarak, MYK’da kimin yer almasını istedikleri konusunda bir temayül yoklaması yapıyor.
Dün Meclis kulisinde bu yoklamanın sonuçlarının çok büyük ölçüde A takımının oluşması konusunda etkili olduğu konuşuluyordu.
Önceki gün MKYK toplantısından yazılması gereken önemli bir bilgi daha var.
Anlaşılan o ki siyaset sahnesine yeni bir kurul geliyor.
‘Danışma Kurulu’ geliyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan, söz konusu MKYK toplantısında bir Danışma Kurulu oluşturulacağını ifade ediyor.
Dün bu kurula ilişkin detaylı bilgiler almaya çalıştık.
Öğrenebildiğimiz, kurulun üyelerinin siyasette deneyim sahibi isimlerden oluşacağı.
Kurulun çalışma prensipleri ise süreç içerisinde belirlenecek.
Kurulun, hem Beştepe’den hem Meclis’ten hem de genel merkezden bazı isimlerden oluşması ve Cumhurbaşkanlığı, Ak Parti, TBMM ve hükümet arasında bir koordinasyon işlevi de üstlenmesi bekleniyor.
Kurulun ne zaman oluşturulacağı Cumhurbaşkanı’nın kararına bağlı.
Yıldırım’ın isteği
Meclis kulislerinde en çok konuşulan konulardan biri de her geçen gün yeni senaryolara konu olan kabine revizyonu konusuydu.
Dün kuliste sohbet ettiğimiz bir bakanın, “Kabine revizyonu olsa da siz de rahatlasanız, biz de rahatlasak” esprisi aslında bir gerçeği de yansıtıyor.
Cumhurbaşkanı ve Başbakan, dün konuya ilişkin sorulara, “kapalı” cevaplar verdiler.
Başbakan Binali Yıldırım’ın kabineden dört ismin değişmesini ve değişikliğin hemen yapılmasını istediği dün kulislerde konuşuluyordu.
Cumhurbaşkanı’nın kabinenin ana omurgasını oluşturan temel bakanlıklarda değişimi şu aşamada düşünmediği belirtiliyor.
Kabine revizyonu beklendiği gibi hemen gerçekleşmedi, ancak mutlaka yapılacak.
Zamanlaması ise Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın istişaresinden çıkacak son karara bağlı.
İkinci Erdoğan dönemiyle değişim sürecini hızla kat eden Ak Parti, atılım sürecine hazırlanıyor.
Hedef 80 milyonu kucaklayacak, reformist ve dinamik bir yönetim.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018