Serpil Çevikcan
Kurultaya ilişkin tartışmaları tümüyle bıraktığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Bizim önümüzde yeni bir ufuk var, hedef var. Türkiye’nin bu kadar sorunu varken, partinin kendi içine dönüp, kendi iç sorunlarını tartışması doğru değil” dedi...
CHP, renkli kurultaylarından birini daha geride bıraktı.
2019 seçimlerine partiyi taşıyacak genel başkan ve yönetimin belirlendiği kurultaydan çıkan tablo, Adalet Yürüyüşü’nü ölçü alan CHP’lilerin daha etkin ve kararlı bir muhalefet partisi görmeyi istediği şeklinde özetlenebilir.
Bir önceki kurultayda olduğu gibi Kılıçdaroğlu’nun karşısında aday olan ve 447 oy gibi ciddi bir oy sayısına ulaşan Muharrem İnce’nin konuşmasıyla salonun coşması da bu arayışın göstergelerinden.
Yeniden Genel Başkan seçilen Kılıçdaroğlu, kurultaydan sonraki ilk grup toplantısını yaptı.
Kılıçdaroğlu ile grup toplantısının ardından, Meclis’teki makamında, Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi ve Habertürk’ten Muharrem Sarıkaya ile birlikte konuşma imkânı bulduk.
Kılıçdaroğlu, kurultayı geride bırakarak, geleceğe odaklanmamak konusunda kararlı bir tutum sergiledi.
Sorularımızın önemli bölümünü yanıtsız bıraktı.
Kurultayı bir cümleyle özetlemesini istediğimizde, temasına vurgu yaparak, “Adalet ve cesaret” dedi.
‘Gelecek ufku çizdim’
Sonucu itibarıyla nasıl değerlendirdiğini sorduğumuzda ise şu yanıtı vermekle yetindi:
“Sonuç itibariyle başarılı bir kurultaydı. Gelecek için verdiğim mesajlar çok önemliydi. Partilileri görevlendirme mesajları verdim, altı madde halinde. Türkiye’nin beş temel sorununu dile getirdim, nasıl çözeceğimizi anlattım. Bir gelecek ufku çizdim. Medya buna değil, tartışmalara odaklandı o da tabii saygı duyacağımız bir şey.”
Kılıçdaroğlu, ısrarımıza rağmen, hem kendisi hem de Muharrem İnce için 49 delegenin imza vermesiyle yaşanan tartışma ve İnce’nin, “2014’teki gibi susmayacağım” açıklamalarına yönelik sorularımızı yanıtsız bıraktı.
Kurultaya değil, bundan sonrasına bakılması gerektiğini söyledi, “geleceğe bakalım” mesajı verdi.
İnce’nin eleştirilerine karşılık, “Tartışmaları tümüyle bıraktım” vurgusu yaptı, “Bizim önümüzde yeni bir ufuk var, hedef var. Türkiye’nin bu kadar sorunu varken, partinin kendi içine dönüp, kendi iç sorunlarını tartışması doğru değil” dedi.
Baskı iddiasına tepki
Kılıçdaroğlu, soruları yanıtsız bıraksa da CHP kulislerine yansıyan bilgiler, kurultay sürecine yönelik kırgınlıklarının bulunduğunu gösteriyor.
CHP liderinin, 49 mükerrer imzayla ilgili tartışmanın kendisine mal edilmesi ve delegeye baskı yapıldığı iddiaları konularında tepkili olduğu, “Oy istediğim, baskı yaptığım delege, il başkanı varsa siyaseti bırakırım” değerlendirmesi yaptığı belirtiliyor.
1080 imza ile aday olmasına rağmen, imza verenlerden 740’ının oyunu alabilmesine de üzüldüğü ifade ediliyor.
‘Kimseyi dışlamadık’
Kılıçdaroğlu’nun, yakın çevresine, genel başkanlığa seçildiği günden bu yana kendisine etkin muhalefet yapanın bile partide kalabilmesi için çabaladığını, milletvekili ve yönetici kalmalarının önünü açtığını, hiçbir delegeye bir başka isme oy verdiği için herhangi bir eleştiri yöneltmediğini, kimseyi dışlamadığını anımsattığı ifade ediliyor.
Buna rağmen iki isim için de imza atan, imza attığı kişiye oy vermeyenlerin davranışını “karakter zaafı ve yerleşik bir siyasi kültürün devamı” olarak gördüğünü söylediği belirtiliyor.
CHP liderinin, Muharrem İnce’nin kurultayda faaliyet raporu üzerinden söz isteyip, sırası olmamasına rağmen uzun konuşma yapmasına bile kargaşa yaşanmasın diye itiraz etmediğini de kurmaylarıyla paylaştığı kaydediliyor.
CHP’de, mükerrer imza atan isimlerin kim olduğu ile ilgili çalışmalar sürüyor.
Yeni MYK’nın kimlerden oluşacağına yönelik çalışmalar da.
CHP’deki bir diğer bilgi de İnce’nin yeni bir kurultayın 2019’dan önce toplanabilmesi için etkin muhalefet yürütebileceği şeklinde.
'AFRİN İÇİNE GİRİLMESİN'
Kılıçdaroğlu, dünkü görüşmemizde, Zeytin Dalı harekâtı odaklı, güncel gelişmelerle ilgili sorularımızı ise yanıtladı. Grup toplantısındaki sözlerini tekrarlayarak, PYD’nin terör örgütü olduğunu defalarca söylediklerini tekrarladı.
AK Parti’nin, yargının PYD’yi terör örgütü saydığı dönemde görüşmeler yaptığı iddiasını yineledi. Harekâtın gidişatını nasıl gördüğünü sorduğumuzda ise çarpıcı bir yorumda bulundu:
‘Derinlere inmenin mantığı yok’
“Türkiye, güvenliğini alabilecek noktaya kadar gitmeli ama ben Afrin’e girilmesini asla doğru bulmuyorum. Kenti ele geçirmek gibi bir düşünce olmamalı. Afrin’e, terör örgütü Türkiye sınırına konuşlanmasın diye girdik. El Bab’da mesela, Fırat Kalkanı’nda belli bir yere kadar gittik. Güvenliğimizi sağlamak için konuşlandık, durduk. Daha derinlere inmenin mantığı yok. Hiç gerek de yok. Daha fazla şehit veririz, yazıktır, günahtır. Türkiye’nin güvenliği nereye kadar olursa sağlanır, oturulur konuşulur. 15 km, 20 km. Biz terörü temizledik, bu bölge artık güvenli bölgedir, buraya Suriyeliler yerleşebilir. Onlara her türlü yardım da yapılır. Ev de yapılabilir. Ama daha derinlere girmek Türkiye açısından ciddi bir sorun.”
Kılıçdaroğlu, bu düşüncesinin Kobani ve Cizire gibi PYD’nin elinde bulunan sınırdaki yerleşimler için de geçerli olup olmadığı konusunda ise “Sınır güvenliği sorunu neresi için geçerliyse, hepsi için geçerli olmalı. Onu da en iyi bilen devleti yönetenlerdir. Şurada sınır güvenliği sorunumuz var deniyorsa yine Suriye’deki ana aktörlere bilgi verilerek, görüşme uyumu da sağlanarak, Türkiye kendi güvenliğini sağlamak zorundadır” dedi.
CHP lideri, “bunun ABD’nin 30 km’lik bant önerisine benzediği” konusunda ise “Kaç km bilmiyorum ama Türkiye kendi güvenliğini sağlayacak yere kadar gitmeli. Ondan sonrası doğru olmaz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu’nun bu ifadeleri de kuşku yok ki çok tartışılacak.
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.05.2018
25.05.2018
23.05.2018
19.05.2018
16.05.2018
12.05.2018
9.02.2018
5.02.2018
2.02.2018
28.04.2018