Taha Akyol
Yine ‘Atatürk yaşasaydı’ demagojisi… Daha önce yazmıştım, Atatürk veya başka bir büyük lider hakkında “yaşasaydı…” diye ileri sürülen iddiaların hepsi boş spekülasyondur. Çünkü “yaşasaydı” diye düşünürken kendi zihnimizdeki kalıplarla kurgu yapmış oluruz. Bir başkası da kendi zihnindeki kurgularla farklı bir demagoji yapmış olur.
AK Parti Genel Başkan yardımcısı Nihat Zeybekçi’nin sözleri de böyle bir demagoji:
“Şunu net söylüyorum, Atatürk yaşasaydı CHP'li olmazdı, olamazdı… Atatürk bugün sağ olsaydı inanın bana tüm kalbimle ve samimiyetimle söylüyorum AK Parti'ye üye olurdu."
‘ATATÜRK’E DÖNMEK’
Zeybekçi otoyollardan falan bahsediyor. Her iktidarın yaptığı yeni eserler, daha öncekilerin yapamadığı eserlerdir. AK Parti, IMF tarafından “Türkiye kaplan ekonomi olma yolunda” sözleriyle övülen, yabancı sermaye girişinin başladığı reforme edilmiş bir ekonomi devralmıştı. Bunu unutmamak lazım.
Kaldı ki bir iktidar sadece eserleriyle değil, genel siyasetiyle ve bana göre bilhassa hukuka saygısı/saygısızlığı gibi birçok açıdan değerlendirilir…
Eğer Zeybekçi “bugün Atatürk’e en yakın parti” diye konuşsaydı, tahlil etmeye değerdi.
Çünkü dünya görüşü bakımından değil ama yönetim metotları bakımından Atatürk’e en yakın parti Ak Parti’dir.
Meclis’te CB sistemi önergesi görüşülürken Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın sözlerine bakın:
“Bizim yaptığımız Atatürk anayasalarına dönmektir, 1921, 1924 anayasalarına, partili cumhurbaşkanına dönmektir. Siz Atatürk'ün anayasasına karşı çıkıyorsunuz." (10 Ocak 2017)
Referandum sırasında Alman Bild gazetesi “Atatürk olsa ‘hayır’ derdi” diye manşet atmıştı. Bu bir spekülasyondu tabii.
Erdoğan ise Bild’e “kendisi de böyle yaşadığı için Atatürk olsa evet derdi” diyerek mukabil bir spekülasyonla cevap vermişti. (27 Mart 2017)
Atatürk döneminde parlamenter sistem mevcuttu. Erdoğan’ın yetkilerin tek elde toplanmasından bahsettiği açık.
Bild'in de Erdoğan'ın da gözden kaçırdığı, Türkiye’nin 21. Yüzyılda olmasıydı.
1930’LAR SİSTEMİ
CB sistemi için Atatürk’e böyle referanslar yapılması sadece basit propaganda değildi. Nasıl bir otorite düşündüklerinin de ifadesidir.
AK Parti’nin “egemenlik, kuvvetler ayrılığı/birliği, milli irade, yargı bağımsızlığı, denetim” gibi kavramlara verdiği tanımlarla 1930’lardaki tanımları mukayese ettiğimizde dikkat çekici bazı benzerlikler vardır.
Temel benzerlik “Milli hakimiyet (irade) Meclis’te tecelli ve temerküz eder” şeklinde ifade edilen kuvvetler birliğidir.
Uygulamada en önemli benzerlik; sadece yürütme yetkisinin değil, Meclis’teki iktidar partisi milletvekillerini belirleme yetkisinin de parti lideri cumhurbaşkanına ait olmasıdır. Bu yolla Meclis denetimi fiilen ortadan kalkmıştır.
Değerli tarihçi Prof. Meral Demirel, 1930’larda hükümet üzerinde hiç Meclis denetimi olmadığını, yukarıdan gelen kanun teklif ve tasarılarının yüzde 98 oranında “kabul” oyuyla Meclis’ten geçtiğini anlatır, “oybirlikli demokrasi” tanımı yapar, ironik bir tanım. (Bk. Mete Tunçay’a Armağan, 2007 s. 725-739)
GERÇEK DIŞI
Bugün Meclis’in hiçbir denetim mekanizması işlemediği gibi Beştepe’den gelen bir metne AK Partili bir vekil Meclis’te red oyu verebilir mi?
İnönü o sistemin devam edemeyeceğini görmüş ve ifade etmiş, Nihat Erim uzun makalesinde anlatmış ve Harp’ten sonra çok partili sisteme geçilmişti.
21. yüzyılda Türkiye, o sistem örnek gösterilerek inşa edilmiş CB sistemiyle yönetiliyor.
Devlet Bahçeli bile daha 2020’de “CB Sistemi'nin devamını mümkün kılacak bazı reformların acilen yapılması” gerektiğini söylemişti, (24 Mayıs 2020)
Türkiye “acil reform”a muhtaç bir sistemle yönetiliyor, 21 Yüzyılda!
Bu arada, Milli Eğitim Bakanı’nın “camileri ahır yaptılar” demagojisi…
Tek Parti döneminde din ve vicdan hürriyetine de fikir ve ifade hürriyetine de ağır baskılar yapıldı, toplumda ağır travmalar yaşandı. Merhum Zafer Toprak ve merhum Bülent Tanör gibi Atatürkçü bilim insanlarımız da o travmaları yazmışlardır. Ama “camileri ahır yaptılar” sözü, ayıp derecesinde bir hilaf-ı hakikat beyandır. Hele de Milli Eğitim Bakanı bu kadar uçta olmamadır. Milli Eğitim politikasının bu ellerde olması esef vericidir; 21. Yüzyılda dünya ileri teknoloji ve yapay zeka geleceğini inşa ediyor.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları







































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025