Taha Akyol
Erdoğan önümüzdeki seçimlere şimdiler hazırlanıyor. Partisinin Şanlıurfa il kongresinde sergilenenler normal bir kongreden öteye, seçime hazırlık etkinliğiydi. İbrahim Tatlıses’in, tekerlekli sandalyesinde platforma çıkarılması, Erdoğan’a “önümüzdeki dönem Cumhurbaşkanlığına var mısınız?” diye sormasının temin edilmesi, Erdoğan’ın da “sen varsan ben de varım” demesi, seçim kampanyasının pek erken açıldığının bir işaretidir.
Parti kongrelerinin öne alınması, Cumhurbaşkanı’nın şimdiden il kongrelerine gidip temaslarda bulunarak propaganda konuşmaları yapması da böyle…
Milletvekili olsun, belediye başkanı olsun, transfer çalışmalarına da hız verdiği görülüyor.
Dahası, muhalif belediyeleri “silkeleme” de başladı. Özellikle de Ankara ve İstanbul’u… Çünkü en büyük iki şehrimiz oldukları gibi, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu karşısında Erdoğan kamuoyu araştırmalarında geride kalıyor.
DEM oylarıyla Meclis’te Erdoğan’a adaylık yolunun açılması, seçimlerde de DEM oylarıyla Erdoğan’ın üçüncü (bir bakıma dördüncü) defa seçilmesi sağlanabilir mi?
Bahçeli’nin Öcalan çağrısıyla bu çalışma da başladı. Hele bir de “Suriye’de zafer” diye propaganda makinasının halka sunacağı bir sonuç ortaya çıkarsa…
SEÇİM TARİHİ 2027
Seçim çalışmalarına bu kadar erken başlamasının sebebi bu sene bahar ve sonbaharda seçim yapılacak olması değildir. Öyle bir seçim Beştepe’de geçecek iki yılından feragat etmek olur ki Erdoğan’ın yapacağı bir şey değil.
Üç sene sonraki bir seçime bu kadar erken hazırlanılmasının sebebi, yapılacak işlerin zorluğudur. Evvela iktisaden önümüzdeki iki yıl zorlu geçecek.
Belediye seçimlerinde yenik düşmüş Ak Parti teşkilatını motive etmek de kısa sürede mümkün olmaz; hele bu ekonomik ortamda.
2013’teki “Çözüm Süreci” iki yıl sürdükten sonra bozulmuştu. Bu defa o kadar uzatılacak bir içerik düşünülmüyor gibi… Fakat her ne olursa olsun seçimlerde bir AKP-MHP-DEM ittifakını milliyetçi-muhafazakar tabana anlatmak kolay olmaz, zamana ihtiyaç gösterir.
Suriye’de etkili miktarda bir göçmen dönüşü için de zaman lazım. Mehmet Uçum’un söylediği gibi planlanan seçim tarihi 2027’nin ikinci yarısıdır çok büyük ihtimalle ve tabii ancak DEM oylarıyla…
DEM NE YAPAR?
Bu tabii bir tahmin tablosu, ama temelsiz değil. Olaylar, davranışlar, konuşmalar bunu düşündürüyor.
Şu soru önemlidir: DEM, Erdoğan’a Meclis’te ve sandıkta destek verir mi? Henüz hiçbir işaret yok,
Fakat Öcalan’ın Erdoğan’a destek verdiği seçimler biliniyor. Evvela, ilk Çözüm Süreci döneminde, “İmralı Tutanakları”nda Öcalan “Biz Tayyip Bey’in başkanlığına destek veririz” diyordu. (28 Şubat 2018)
Erdoğan da eyalet sistemini öven, “güçlü Osmanlı’da Lazistan eyaleti var, Kürdistan eyaleti var” diye konuşuyordu. (AA 29 Mart 2013)
Selahattin Demirtaş “seni başkan yaptırmayacağız” kampanyasıyla bu desteği engellemişti… MHP’nin desteğiyle CB sistemine geçilecekti.
Öcalan’ın 2019 mahalli seçimlerinde “sandığa gitmeyin” çağrısı yaparak iktidara destek verdiği, Osman Ocalan’ı n TRT’de bu yönde konuştuğu, ama iktidarın kaybettiği hatırlardadır.
Bu defa nasıl olur? Şimdiden kestiremiyorum.
UZUN SÜRELİ İKTİDAR
Türkiye gibi şehirleşme süreci bile hâlâ oturmamış toplumlarda üç sene sonraki seçimlere kadar siyaset köprüsünün altından çok su akar.
Ben tarihin derslerine ve hukukun evrensel prensiplerine bakarım.
Tarih, uzayan iktidarların iyi sonuç vermediğini gösteriyor. AK Parti’nin ilk on yılına, bir de son on, hele de CB sisteminde geçen altı yılına bakın.
İkincisi hukuk… Başkanlık sistemlerinde müddetin iki dönemle sınırlanmasının sebebi, başkanların tek adamlaşmasına, ekibiyle devleti kendine göre kadrolaştırmasına, devlet idaresinin şahsileşmesine, siyasetin uzun süre kutuplaşmasına meydan vermemektir.
Siyaset bilimci Juan Linz 1990’da “Başkanlık Sisteminin Tehlikeleri” adlı akademik makalesinde bütün bunları yazmıştı. Aynen doğru çıkıyor.
Ben bu sistemde cumhurbaşkanın iki defadan fazla aday olmasına temel bir prensip olarak karşıyım. Juan Linz’in yazdığı sorunları yeterince yaşadık zaten.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.12.2025
28.12.2025
24.12.2025
23.12.2025
21.12.2025
19.12.2025
16.12.2025
14.12.2025
12.12.2025
10.12.2025