Taha Akyol
Lozan Antlaşması üzerinden doksan yıl geçtiği halde bizde hâlâ tartışılıyor. Üstelik akademik kalitede değil, tamamen siyasallaşmış, hatta miting meydanlarına taşınmış bir tartışma...
Geçmiş asırlara “tarih”i anlamak için bakmak yerine, güncel kavgaları körüklemek duygusuyla bakma aşamasındaki toplumlarda böyle oluyor.
İlmi tarihçilik geliştikçe duyguların yerini zamanla bilgiler alıyor.
Lozan’ı değerlendirebilmek için en azından görüşme tutanaklarını ve sadece Ankara’nın değil, ilgili bütün hükümetlerin politikalarını araştırmış olmak gerekir.
Yunan kaynaklarında Lozan
İlgili hükümetlerin politikaları deyince, tabii Yunanistan’ın Lozan politikası özellikle önemlidir. Yunan kaynaklarını araştırarak yapılan ilk akademik çalışma, bildiğim kadarıyla, Dr. Çağla Derya Tağmat’ın “Lozan Konferansı’nda Yunan Diplomasisi, 1922-1923” adlı eseridir.
Libra Kitap tarafından yayımlandı.
Genç tarihçi Dr. Tağmat Yunan arşivini, o zamanki Yunan gazetelerini ve Yunanlı tarihçilerin eserlerini araştırarak bu kitabı yazmış.
Lozan, sekiz ay süren müzakereler sonunda imzalanmış, pek çok ciddi konuyu içeren bir uluslararası antlaşmadır. Kitap, Yunanistan’la ilgili konularda Yunan tarafının politikalarını anlatıyor.
Yunanistan’ın Anadolu’da yaptığı insani kıyım ve maddi yıkım için talep ettiğimiz “tamirat bedeli”ni İsmet Paşa’nın karşılıksız bağışladığı, Ege adalarını Lozan’da kaybettiğimiz şeklinde yürütülen söylemin gerçeklerle ilgisi yoktur.
Tağmat’ın kitabında bu konularda Yunanistan tarafında nelerin yaşandığını okuyabilirsiniz.
‘Trakya meselesi’
Tağmat’ın kitabının bence en önemli tarafı “Trakya meselesi”nin Lozan’daki büyük önemini Yunan belgeleriyle ortaya koymasıdır.
Trakya bölgesi, Mondros mütarekesi döneminde Yunanistan tarafından işgal edilmiş, Mudanya mütarekesi ile işgalden kurtarılmıştı.
Yunanistan’da askeri darbe olmuş, İzmir’de ‘denize dökülen’ Yunan ordusu cunta tarafından toparlanarak Trakya hududuna konuşlandırılmıştı.
Tağmat’ın Yunan kaynaklarından aktardığına göre:
Türk Trakya’sında Türk kuvvetlerinin mevcudu 30-35 bindi...
Yunanistan ise sınırın Batı Trakya tarafına 110 bin 775 piyade eri, 39 bin 945 milis ve 4 bin 446 subaydan oluşan, 208 ağır silahla donanmış büyük bir orduyu yığmıştı!
Batı Trakya’daki bu Yunan kuvvetlerinin kumandanı General Pangalos askerlerine “Birkaç gün sonra Çatalca’ya varacağız ve utancımızı temizleyeceğiz. Trakya’nın geri kalanını ve İstanbul’u alacağız” diyordu.
Yunan politikası, İngiltere ve Fransa ile anlaşarak İstanbul’a kadarki Trakya’yı işgal edip Türkleri Lozan’da çok büyük tavizlere zorlamaktı...
Ankara’nın endişeleri
Ankara’da Başbakan Rauf Bey, Yunan politikasının Mudanya hükümlerine aykırı olduğunu belirterek müttefiklere nota verecek, kapitülasyonlar meselesi de dahil olmak üzere, Fevzi Paşa üç defa orduyu “teyakkuz”a geçirecekir.
Musul için savaşa girelim denildiğinde Kazım Karabekir Paşa, orduyu Musul’a gönderirsek Yunanistan’ın Trakya’yı işgal edebileceğini hatırlatacaktır.
Hatta Tağmat’ın kitabından okuyoruz ki, Atina, Mussolini ile gizli temas halindedir; İzmir’i bu defa İtalyanlar işgal etsin diye...
Sadece “Trakya Meselesi” değil... Böylesine son derece kritik konuları araştırmadan, Mustafa Kemal Paşa’nın 19 Temmuz 1923’te İsmet Paşa’ya neden “imzalayınız” diye telgraf çektiğini anlayamayız.
Venizelos’un sözleri
Tağmat kitabında, Yunan hükümeti adına Lozan’ı imzalayan Venizelos’un uzun açıklamasını aktarıyor:
“Yenildik ve diplomatik olarak yalnızdık, bizi yenilgiye sürükleyen bir siyasetin içine girdik, Yunanistan’ı tamamen yıkıma sürükleyen savaşın devam etmesi olanaksızdı...”
Venizelos savaşın bitmesini, barışa varılmasını yeterli başarı sayıyor.
Lozan’da Türkiye elbette başarılıdır, sadece birkaç ayrıntı farklı olabilirdi; Rauf Bey’in ısrar ettiği tamirat meselesi gibi...
Tek Parti otoriterliğine yöneltilen haklı eleştiriler, Lozan husumetine yol açmamalıdır.
Lozan hakkında konuşurken ne kadar bilgi sahibi olduğumuzu mutlaka kendimize sormalıyız. Tağmat’ın kitabı, Lozan konusunda okunması gereken araştırmalardan biridir.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
6.08.2025
5.08.2025
1.08.2025
30.07.2025
29.07.2025
25.07.2025
23.07.2025
21.07.2025
19.07.2025