Taha Akyol
Amerika, Avrupa, Japonya en kapitalist ülkeler değil mi? Orada faizler çok düşük, hatta bazen sıfır gibi… Amerikan Merkez Bankası FED bir ara faizi yüzde 2’li rakamlara yükseltti, dünyada doların değeri arttı, ama şimdi faizi aşağı çekeceği anlaşılıyor.
Bizde ise faiz yüzde 20’li rakamlarda!
Olur mu böyle şey?!
Hem Merkez Bankası da kim oluyor? Milletin seçtiği siyasilere karşı “bağımsız”olabilir mi?
Murat Çetinkaya’nın görevden alınmasıyla bu tür sözler yoğunlaştı.
Devlet Bahçeli de dün “Merkez Bankası başkanı bir bürokrattır görevini layıkıyla yapan kalır yapamayan gider” dedi…
SERMAYE VE FAİZ
Evet gelişmiş kapitalist ülkelerde faiz çok düşüktür çünkü o ülkelerde “sermaye birikimi” yüksektir. Düşünün ki, bizim 500 büyük şirketimizin net satış geliri 300 milyar dolardır; Amerikan perakende satış devi Walmart’ın satış geliri ise 514 milyar dolardır!
Sermaye birikimi böyle yüksek olduğu için oralarda faizler düşüktür. Hatta sermaye dışarıda gidecek yer arar.
Gelişmekte olan ülkelerde ise faiz daha yüksektir, çünkü “sermaye” yetersizdir. İlaveten risk faktörü de faizi yükseltir. Hele de popülist politikalarda enflasyon patlamışsa faiz de onun üstünde olmak zorundadır.
Bugün Türkiye böyle bir süreçten geçiyor.
Kriz olmasaydı da Türkiye çok uzun yıllardan beri, gelişmiş ülkelerdeki faiz oranlarının birkaç puan üstünde faiz vererek “sıcak para” çekiyor; dış ticaret açığımızın bir bölümünü böyle finanse ediyoruz.
Dostlar arasında faizle ödünç tefecilik sayılabilir ama ekonomik bir enstrüman olarak faiz ne kadar karmaşık bir konu ve niye emirle çözülemiyor, görüyorsunuz.
OSMANLI’DA FAİZ SORUNU
Nitekim tarihin bütün dönemlerinde faiz Osmanlı’da yüksek, Avrupa’da düşük oldu.
Çünkü Osmanlı’da sermaye birikimi çok düşüktü. Saygın iktisat tarihçilerimizden Mehmet Genç hocamıza göre, Kanuni zamanında bile Avrupa “nüfus, üretim hacmi, sermaye stoku, teknoloji ve enerji kapasitesi bakımından 4-5 katı büyüklükleri kontrol ediyordu!” (Osmanlı İmparatorluğunda Devlet ve Ekonomi, Ötüken Yay. s. 35)
Tüzel kişilikli “şirket” kavramı 19. yüzyıla kadar bilinmiyordu. Bu konuda Timur Kuran’ın Osmanlı ve Avrupa ekonomilerini mukayeseli inceleyen “Yollar Ayrılırken” adlı kitabını önemle tavsiye ederim. (Yapı Kredi Yay)
Şeyhülislamlar yüzde 12 civarında faize onay vermek zorunda kalırken, şirketlerin yaygınlaşmış olduğu Avrupa’da faiz yüzde 4-5 düzeyindeydi.
Devlet Galata sarraflarından yüzde 15 faizle borç alıyor, hele vergi toplama aracı olarak kullanılan mültezimler yüzde 30-40’a varan tefecilikle halkı soyuyor, üretim yapısını mahvediyorlardı.
Osmanlı ekonomisin çöküşü böyle kendi içinden olmuş, modernleşme adımları sayesinde 19. Yüzyılda yavaş da olsa bir gelişme sürecine girmişti. Bu konularda iktisat tarihçisi Şevket Pamuk’un eserlerini mutlaka okumak gerekir. (İş Bankası Yay.)
Halife Sultan ve Şeyhülislamlar emirle “düşük faiz” getirmeyi bilmiyor muydu? Bu yönde teşebbüsler daha kötü sonuçlar verdiği için vazgeçilmişti.
YENİDEN REFORM
Bugün de “düşük faiz, ucuz kredi” kavramı elbette kulağa hoş geliyor; belirli sektörlerde böyle teşvikler olmalı da…
Fakat genel ekonomide faizi düşürmenin yolu Merkez Bankası’nı “söz dinler”haline getirmek değil, bağımsızlığını güçlendirmek, sermaye arzını arttırmaktır.
2001 döneminde Bahçeli’nin de ortak olduğu Ecevit hükümeti döneminde, TCMB Kanununda yapılan düzenlemelerle bankanın bağımsızlığı sağlanmıştı. Siyaset müdahale edemesin diye başkan ve yöneticilerin görev süreleri kanunla ‘ayrıcalıklı’ olarak düzenlenmişti. Bütçe açıklarının Merkez Bankası kaynaklarıyla finanse edilemeyeceği hükmü konulmuştu! (Madde 56)
AK Parti iktidarının 2002-2010 döneminde Türkiye’ye yabancı sermaye akmasında o reformların ve AB sürecinin payı çok büyüktü.
Ama şimdi Merkez Bankası’nın bağımsızlığını daraltma ve bütçeye Merkez Bankası’ndan kaynak aktarma yönünde endişelere yol açan uygulamalar yapılıyor.
Ekonomi tarafını iktisatçılar yazıyor, söylüyor. Benim dikkat çekmek istediğim husus şu: Hukuk devleti siyasi iktidarın sınırlandırılmasıdır; Merkez Bankası’nın bağımsızlığı hukuk devleti ilkesinin bir parçasıdır. Piyasalarda bu konularda kaygılar yaratan uygulamalar geçici ferahlama sağlasa bile biraz sonra daha büyük sorunlara yol açıyor.
Yeniden hukukun üstünlüğü, yeniden reform; başka yolumuz yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025