Taha Akyol
Türkiye’de bütün milliyetçi ve muhafazakarların kalbinde bir Ayasofya hicranı vardır. Osman Yüksel’in altmış yıl önceki Ayasofya şiiri bunun en heyecanlı ifadesidir.
Şiir 10 Temmuz 2020 gününe kadar AK Parti’nin resmi gündemine hiç girmedi.
Hatta Erdoğan bir yıl önce şöyle diyordu:
“Bu işin bir siyasi boyutu var. Yan tarafta Sultanahmet’i doldurmayacaksın, ‘Ayasofya’yı dolduralım’ diyeceksin… Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgah. Biz ne zaman neyin nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz. Bu namussuzlar böyle dedi diye biz adım atmayız” (16 Mart 2019)
Ağır sözler; tezgah, oyun, namussuzlar…
Ayasofya’nın 2020 Temmuz’unda cami yapılmasında anahtar kavram “siyasi boyut”tur.
‘EN BÜYÜK MODERNLEŞME’
AK Parti reformist bir parti olarak iktidara geldi. AB sürecini hızlandırdı. Uluslararası camiada saygınlık kazandı. 2004’te Türkiye aday olma statüsünü elde etti.
Erdoğan şöyle diyordu:
“AB liderleriyle yaptığımız görüşmelerde ve uluslararası platformlar, Türkiye’nin yaptığı reformları ‘sessiz devrim’ olarak nitelendiriyorlar.” (21 Kasım 2004)
Hükümet programında Başbakan Erdoğan’ın AB sürecini “Cumhuriyetin kuruluşundan sonra en büyük modernleşme hamlesi” olarak tanımlıyordu. (6 Temmuz 2011)
Türkiye’de tasarruf oranı düşüktür, yatırımlar için büyük çapta dış kaynağa ihtiyaç vardır bu da Batı’dan geliyordu. En büyük alt yapı yatırımlarını yapan AK Parti hükümetleri aynı zamanda Batı’ya en çok borçlanan ve en çok dış yatırım çeken hükümetlerdi.
AK Partinin siyasi dili de Batı’nın siyasi değerlerini savunan bir dildi.
2019 yılında bile Cumhurbaşkanı Erdoğan şu gerçeği ifade ediyordu
“Türkiye’nin AB üyeliği sürecindeki en büyük kazanımlarından birisi de reform paketlerini geliştirmiş olmasıdır.” (30 Mayıs 2019)
İLİŞKİLER BOZULUYOR
Fakat 2010’larda iktidarın otoriterleşmeye başlaması Batı’dan eleştirilere yol açtı.
AB’da saygın bir isim olan İtalyan Romana Prodi’nin sözleri:
“Erdoğan iktidara geldiğinde, onu Türk siyasal sisteminin tam demokratikleşme sürecini ileri taşıyacak biri olarak karşılamıştık. Ama gidişat değişti ve Erdoğan her tür muhalefeti sert şekilde bastıran, gittikçe artan bir otoriterliğe kaydı.” (BBC, 8 Mayıs 2016)
Cumhurbaşkanı Erdoğan artık “AB üyeliğine ihtiyacımız da kalmamıştır” diyordu. (1 Ekim 2017)
CB hükümet sistemi referandumu sırasında gerilim tırmandı. Hollanda ve Almanya Türk politikacıların propaganda yapmasına izin vermeyince Erdoğan “bunlar Haçlı ittifakı… siz Nazisiniz” gibi sözlerle tepki gösterdi.
Halbuki iktidarın kendisi 2008 yılında seçim yasasını değiştirerek yurt dışında propaganda yapılmayacağını yazmıştı
Avrupa’yla bu çatışma ‘evet’leri en az 2 puan artırmıştı… “Yedi düvele meydan okuma” oy getiriyordu.
2023 HEDEFLERİ?
Batıyla çatışan, içe dönük hamaset dili, giderek egemen hale gelirken rant ekonomisi de tıkandı. 2011 yılında özgüvenli Türkiye ‘nin hedefi 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat yapmaktı! Halbuki virüsten önce ancak 169 milyar ihracat yapabilecekti; hedefin yarısının bile çok altında.
Oy tabanı da eriyor.
Erdoğan Ayasofya’nın camiye çevrilmesini 16 Mart 2019’da “tezgah, oyun, namussuzlar” diyerek tepkiyle karşılamış, kimse de yadırgamamıştı.
31 Mart seçimlerinde büyük şehirleri kaybetti; esasen ekonomideki sıkıntılar yüzünden.
Virüs döneminde ekonomi daha da sıkıştı. Rezerv bankalarla swap anlaşması yapamayan, turizmi sarsılan bir Türkiye var…
İÇE KAPANM
Son yıllarda “Biz kendimize yeteriz” denilmesi gösteriyor ki, dışarıdan kaynak sağlayan bir ekonomik ve siyasi program ortaya konulamıyor…
İktidar; Batı’yla ilişkiler bundan da kötü olamayacağına göre, Ayasofya’yı cami yapmanın yaratacağı tepkiler göze alınabilir diye düşünmüş olmalı.
Bu durumda içe dönük çok kuvvetli bir mesaj ne olabilir?
Tabii Ayasofya’nın camiye çevrilmesi!
İslami ve milliyetçi hassasiyeti olan hangi kalp etkilenmez ki?!
Uluslararası planda ise hükümetlerden sert tepkiler beklemiyorum ama Batı kamuoyunda Türkiye’nin imajı daha ‘uzak’ hale gelecek, aşırı sağ akımlar da İslamofobik duyguları kışkırtacaktır.
İÇ DÜZEN NASIL OLACAK?
Hatırlayalım, Erdoğan’ın bir uyarısı daha vardı:
“Dünyanın bir çok ülkesinde bizim binlerce camimiz var ‘Ayasofya açılsın’ diyenler bu camilerimizin başına ne gelir bunu düşünüyorlar mı ?”
Şimdi bunu iktidar düşünmeli!
Cami olarak ibadete açıldığında mozaikler ne olacak?
Bin beş yüz yıllık binaya namaz vakitlerinde kapanan, diğer zamanlarda açılan perdeler mi takılacak?
İç düzenleme nasıl olacak bilmiyoruz.
Türkiye vatanımızdır, Türkiye’nin üzerine husumet çekmemek hepimizin görevidir.
“Oyun”lara, “tezgah”lara dikkat edilmeli…
Batıdaki fanatiklerden “bizim camilerimizin başına ne gelir” diye ciddiyetle düşünülmeli.
İslami ibadet ile birlikte “evrensel mirasa saygı” mesajını birlikte sağlayan bir iç düzenleme yapılmalı.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
5.11.2025
4.11.2025
2.11.2025
31.10.2025
29.10.2025
28.10.2025