Taha Akyol
Kamu Görevlileri Etik Kurulu’na Cumhurbaşkanı tarafından atamalar yapıldı. Bu bir ‘etik’ kurulu olduğuna göre, atanan üyelerin kamu oyunca tarafsızlığına inanılacak isimler olması gerekmez mi?
Öyle olmadı, tam aksine… Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uygun atamalar yapıldı. Yani Partisinin genel başkanı olan Cumhurbaşkanı, partisine ve şahsına siyasi sadakat göstermiş, siyasi taraf olmuş isimleri atadı.
El öpmek isteyen bir profesör, üç eski AK Parti milletvekili, bir eski AK Parti Belediye Başkanı, bir AK Partili milletvekili adayı, iki Cumhurbaşkanı Başdanışmanı…
Ve kamuoyunun yakından tanıdığı bir eski Danıştay Başkanı, evet, Zerrin Güngör…
Kurul, kamu görevlilerini “etik değerler” açısından denetleyecekse niye hepsi belli siyasi davranıştaki isimler?
MAAŞLAR, MAKAMLAR, UNVANLAR
Yüksek bürokrasiye, kamu bankalarının yönetim kurulu üyeliklerine, kamu şirketlerinin idare meclislerine, hatta bağımsız olması gereken kurumlara atamalarda “parti” faktörü açıkça kendini gösteriyor.
Halbuki Anayasa Mahkemesi’nin de belirttiği gibi, “özel çıkarlar için veya yalnızca belli partilerin veya kişilerin yararına olarak herhangi bir yasa kabul edilemez.” (K. 1967/20)
Bu ilkenin idaredeki karşılığı, “kamu görevlerinde etik ilkeler”dir.
Fakat liyakat değil, “bizden” ilkesi kamu yönetimine hükmediyor.
Çifter çifter maaşlarla mevkiler, makamlar, unvanlar…
İhale Kanunu’nu defalarca değiştirerek kamu işlerinin fiilen ‘ihalesiz’ dağıtılması…
İktidar medyasına kamu kaynaklarından kaynak aktarımı…
Hatta yüksek yargıya bile açıkça AK Parti’den aday olmuş, bakan yardımcılığı gibi bu iktidarın siyasi kadrosunda yer almış isimler atandı.
Avrupa Birliği ve OECD, AK Parti iktidarını yıllardan beri “yolsuzlukla mücadele kanunlarını çıkarın” diye uyarıp duruyor ama yolsuzluk algısı indekslerinde Türkiye zirve yapıyor!
KANUN NE DİYORDU?
Kamu Görevlileri Etik Kurulu bunları önlemek için oluşturulmuştu; hem “kamu görevi” hem “etik” ilkeler…
Adı üstünde “kamu” deyince “kamusal tarafsızlık” ilkelerine uygun hareket etmeleri şarttır.
Hem dürüstlük ve şeffaflık hem siyasi tarafsızlık modern devletin ve modern kamu kavramının temel ilkeleridir.
Kamu Görevlileri Etik Kurulu, AK Parti’nin reformist olduğu ve “Avrupa Birliği kıstasları”nı dilinden düşürmediği dönemde, 2004 yılında kanunla kurulmuştu.
Kanunun 1. maddesi Kurul’un amacını şöyle tanımlıyordu:
“Kamu görevlilerinin uymaları gereken saydamlık, tarafsızlık, dürüstlük, hesap verebilirlik, kamu yararını gözetme gibi etik davranış ilkeleri belirlemek ve uygulamayı gözetmek…”
Meclis’te 25 Mayıs 2004 günü yapılan görüşmelerde AK Parti adına konuşan Mehmet Kurt amacın kamu görevlilerin “en yüksek ahlakî ölçülere göre davranmalarını ve kamu yararına uygun hareket etmelerini” sağlamak olduğunu söylüyordu.
NEREDEN NEREYE?
Bu kanunu çıkaran o zamanki AK Parti ile, bugünkü Ak Parti, iktidarın nerede nereye geldiğini görmek için dikkat çekici bir örnektir.
Kanun Meclis’te görüşülürken CHP adına konuşan anayasa profesörü Oya Araslı, bu kanunu “memnuniyetle karşıladıklarını” söylemiş, ama partizanca uygulanması halinde hiç iyi sonuç vermeyeceği uyarısında bulunmuştu.
Bizim demokrasimizde denetim ve denge mekanizmaları her devirde zayıf kaldığı için, uzayan iktidarlar “bizden” atamalarla kamu kurumlarına kalite kaybettirdi.
HSK’da böyle, Merkez Bankası’nda böyle…
Boğaziçi Üniversitesi’nin başına gelenler de böyle.
Bu tasarruflar ilgililerde iktidara sadakat duygusu yaratır ama ülkeye zarar veriyor.
İşte, World Economic Forum’un Küresel Rekabet raporlarına göre, Türkiye’nin kurumsal güçlülük sıralamasındaki yeri 2014 yılında 64. sıradaydı. 2019 yılında 71 sıraya düştü!
Kişi başına geliri 35 bin dolara ulaşan Güney Kore’nin “kurumsal” sıralamadaki yeri 27’dir!
Japonya’nın yeri 20, Almanya’nın yeri 16. sıradır!
Görüyor musunuz “gelişmiş ülke” ya da “muasır medeniyet” seviyesine ulaşmakla “kurumsal” ehliyet, liyakat, eğitim, şeffaflık gibi değerler arasındaki ilişkiyi?!
Objektif ahlak, hukuk, eğitim, bilim, rasyonellik, insani gelişme düzeyi, kurumsal kalite…
Bunlar kısa vadede oy getirmiyor ama uzun vadede gelişmiş ülkelerin refahına ulaşmanın olmazsa olmaz şartlarıdır.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.06.2025
8.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
23.05.2025
22.05.2025
18.05.2025
15.05.2025