Taha Akyol
Lakin tarihi hadiseleri günümüzün siyasi kavgaları için araçsallaştırmak maalesef derinlikten yoksun görüşlere yol açıyor. Ufkumuzu açması, tahlil kabiliyetimizi geliştirmesi gereken tarih buharlaşıyor.
İşte bir gazete, manşetinde “30 Ağustos güneşi Afganistan’da parlıyor” diyerek Taliban propagandası yapıyordu! (Aydınlık) Çin de Taliban’ı destekliyor ya…
Başka bir gazete “laik Türkiye senin zaferin” diye manşet atmıştı. (Posta)
Bugünlerde “Atatürk olmasaydı Türkiye Taliban gibi olurdu” diye manşetler, yazılar okuyoruz. Osmanlı hiç Taliban gibi olmadı. Cumhuriyet’in kadrosu ve bütün temel kurumları da Osmanlı modernleşmesinin eserleridir.
MİLLİ MÜCADELE’DE DİPLOMASİ
Büyük Zafer’in diplomatik yönü bilhassa önemlidir. İngiltere, asıl düşmanı olan Almanya’ya karşı Fransa, Rusya, Yunanistan ve İtalya’yı harbe sokmak için gizli anlaşmalarla Osmanlı topraklarını onlara paylaştırmıştı.
Şerif Hüseyin’in isyanı da İngiliz desteğiyle olmuştu.
Bunun içindir ki, Gazi Mustafa Kemal Paşa, “iç cephe”nin önemini anlatırken İngiltere için şöyle demiştir:
“Düşmanlarımız, ki başta en zelil düşman olan İngiliz, asıl bu cepheyi yıkmak için iki üç seneden beri, asırlardan beri sarf-ı mesai etmektedir.”
Zelil yani alçak… En alçak düşman olan İngiliz…
Mustafa Kemal ne zaman ve nerede söylemiştir bunu? Meclis’in 6 Mart 1922 günlü gizli oturumunda! (Gizli Zabıt Ceridesi, cilt 3, s. 7)
Mustafa Kemal bütün ömrü boyunca açık konuşmalarında hiçbir devlete hakaret etmemiş, öfkesine kapılıp diplomasiyi unutmamıştır.
‘SULH’ GİRİŞİMİ
Bütün Taarruz’dan önce diplomasi tecrübesi bulunan Yusuf Kemal (Tengirşek) ve Fethi (Okyar) Beyleri Paris ve Londra’ya göndererek “sulh yoluyla çözüm” teşebbüslerinde bulundu.
Hem savaş yorgunu Batı kamuoyuna mesaj veriyor, hem Türkiye’nin taarruz gücü olmadığının sanılmasını istiyordu.
Bu hem taarruz hazırlıklarına zaman kazandırmış hem İngiliz Parlamentosu’nda Türkiye lehindeki zayıf eğilimin güçlenmesine katkıda bulunmuştur.
Avam Kamarası’nda General Townshend, Joseph Kenworthy ve Aubrey Herbert başta olmak üzere Türkiye lehine konuşmalar başlamıştı.
GENERAL TOWNSHEND
General Townshend, Türk-İslam düşmanı Başbakan Lloyd George’u Avam Kamarasın’da şu sözlerle eleştiriyordu:
“Âsi general diye vasıflandırdığınız vatansever Mustafa Kemal gibi tarihte başka âsi generaller de vardır, George Washington bunlardan biridir.” (30 Mayıs 1922)
Townshend Kut’ül Amare’de Türklere esir düşmüş, Enver Paşa ona saygıdeğer misafir muamelesi yapmış, Milli Mücadele sırasında Ankara’ya gelerek Mustafa Kemal ve Başvekil Rauf Bey’le konuşmuştur.
Büyük Taarruz başladığında Evanjelik Başbakan Lloyd George artık Yunanistan’a kredi bile veremeyecek, Büyük Zafer’in ardından 19 Ekim’de Lloyd George hükümeti düşecektir.
İşte diplomasi!
Mustafa Kemal İngilizlere açıkça “en alçak düşman” deseydi, hakaret edip aşağılasaydı bu olur muydu?
RUSYA VE FRANSA İLE DİPLOMASİ
Milli Mücadele diplomasisinin diğer çok önemli bir unsuru Lenin Rusya’sıyla ittifaktır. Lenin’den silah ve mali destek alındı. Mustafa Kemal’in emperyalizm ve kapitalizm aleyhine konuşmaları bu dönemdedir.
Antep, Urfa, Maraş ve Adana kurtulduktan sonra Fransa ile iyi ilişkiler geliştirildi, Ankara İtilafnamesi imzalandı. Mustafa Kemal’in Fransız İhtilali’ni coşkuyla öven konuşmaları bu dönemdedir.
Büyük Taarruz hazırlanırken Fransa ve İtalya’dan kamyon, makinalı tüfek, obüs topları ve keşif uçakları satın alındı. Fransız ve İtalyan bayraklı gemilerle Mersin limanına getirildi…
Ayrıntılar için benim “Türk’ün Ateşle İmtihanı, 1921-1922” adlı kitabıma bakabilirsiniz.
Gazi 1930’ların ortalarından itibaren de Faşist İtalyan tehdidine karşı İngiltere ve Fransa ile ittifak yapmaya çalışacak, bu iyi ilişkiler Türkiye’ye Hatay’ı kazandıracaktır; tek kurşun atmadan.
Tek Parti ve Takrir-i Sükûn dönemlerindeki ağır sorunların etkisiyle Milli Mücadele’yi ve Lozan’ı küçümsemek, Mustafa Kemal, Fevzi, İsmet ve Karabekir paşaların üstün tecrübelerini görmezlikten gelmek, körlüktür.
NOT: Niye Atatürk demiyorum? Gazi, Atatürk soyadını 1934’te alacaktır da ondan.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
12.08.2025
10.08.2025
8.08.2025
6.08.2025
5.08.2025
1.08.2025
30.07.2025
29.07.2025
25.07.2025
23.07.2025