Tuncer KÖSEOĞLU
“Aynalar sadece güzelliğin bozulmuş mu diye bakmak için değildir. Kendine söz vermek için de kullanılır. Ara sıra geçin aynanın karşısına 'Ben merhametliyim. Acımasız değilim ve hiçbir zaman acımasız olmayacağım' diye söz verin kendinize. Çünkü insan olabilmek merhametli olmayı gerektirir.”
Yukarıdaki satırlar 10 yaşındaki bir kız çocuğu Elanur’a ait. Büyüklerin acımasızlığı üzerine bir yazı kaleme aldı. ‘Acımasızlık ve insanlar’ başlığı adı altında. Annesinin bloğunda yazısını yazdı. Günlük hırslarımız, kavgalarımız içinde, sadece bugünü değil, her şeyimiz dediğimiz, uğruna çok şeye katlandığımız çocuklarımızı, yani yarınlarımızı da kaybediyoruz. Elanur, o masum minik kalbiyle bize ayna tutup “ne yapıyorsunuz? Kendinize gelin” diyor.
Büyüklerin dünyasına ayna tutan Elanur, şöyle devam ediyor yazısında: “Son günlerde insanların acımasızlık duygusu çok arttı. Gazetelere, haberlere bakınca doğru dürüst bir haber görebiliyor musunuz? Neymiş “ağrı kesici vermedi diye öldürmüş”, neymiş “namus meselesiymiş”… Sen eğer sadece para için, yürümekte zorlanan yaşlı kadının çantasını almaya çalışıp ayakta durmakta zorlanan o masum kadını yerlerde sürüklersen sana söylenecek söz yoktur. Bu yapılan acımasızlıktır. Önüne gelen bir kişiye sor: Otobüste, minibüste vb. yerlerde engellilere, yaşlılara, hamilelere, gazilere, çocuklara yer veriyor mu? Onlara dışarıda yardım ediyor mu? Çoğunluk eminim ki “Evet” der. Acaba gerçek mi? Değil. Çoğu insan bu konuda yalan söylüyor. Nereden biliyorum? Ben herkesi, her şeyi gözlemlerim. Yer vermemek için camdan dışarı bakanlar mı, uyumuş taklidi yapanlar mı dersin. Bunlar gerçekten çok kötü davranışlar. Bu insanların terbiyeleri, merhametleri nerede?”
Doğrusunu söylemek gerekirse uzun zamandır gerçeği bu kadar çıplak, şok etkisi yaratacak bir yazı okumamıştım. Biz büyükleri omuzlarından tutup adeta silkeliyor küçük kız… “Bir durun, hırslarınızın kavgalarınızın esaretine girerek sadece kendinizi mahvetmiyorsunuz, bizleri de yok ediyorsunuz” diyor adeta… Haksız mı peki? Günlük yaşamın koşturmacası içinde tanık olduğumuz şiddet şaşırtmıyor bizleri. Giderek artan bir şiddet çemberinin içinde yaşıyoruz. Şiddetten daha kötüsü ise bunun artık normalleşmesi, sıradanlaşması. Sıradan bir kötülükten daha kötü ne olabilir ki…
Herkesin karşısındakini ötekileştirdiği, işin tuhafı suçu yine karşısındakine yükleyerek içindeki ‘nefreti’ çoğalttığı bir ortamda çocuklara bakın biraz… Onların bozulmamış duygularla dünyayı nasıl algıladıklarına bakın. Hadi biz unuttuk hangi vakit masumiyetimizi kaybettiğimizi. Kendi ‘haklılığımız’ adına yüksek perdeden savunmaya geçerek, her şeyi yapmayı kendimize layık görüyoruz. Peki ya çocuklar ne olacak? ‘Üstün varlık insan’ diyerek diğer canlıları yok ettik, yok etmeye de bütün acımasızlığımızla devam ediyoruz. Tükete tükete kendi neslimize sıra geldi. Geleceğimize umutlu yarınlar, aydınlık günler yerine giderek artan şiddeti miras bırakıyoruz. İşte bu hırs ve şiddet insanlığın sonunu getirecek…
Her şeye rağmen biz büyükleri oyunlarına almayan çocuklar var, dünyanın geleceği adına umutları artıran. Bizleri oyunlarına almadıkları gibi örnek de almıyorlar. Sahi bir bakın kendinize, örnek alınacak neyimiz kaldı; şiddeti kutsamaktan başka…
İşte böyle bir zamanda geldi üç aylık kangal yavrusu. Düştüğü 70 metrelik kuyudan kurtulması için dua ettik. Yaşama tutunma çabası yüreğimizi ısıttı. Onun için ağladık. 11 gün sonra kurtuldu ve sevinç gözyaşları döktük. Aslında kuyudan çıkan unuttuğumuz insanlığımızdı. Küçük bir yavru köpek minicik bedeniyle bize bunu gösterdi. Kalbimiz o köpeğin kurtulması için çarpmadı, unuttuğumuz değerlerimiz için çarptı. Küçük kangal yavrusunun da Elanur’un da ortak özelliği masum olmaları. Masumlara kıymayın efendiler. Ve asla unutmayın şunu: Çocuklar bizleri gözetliyor. Bizim yaptıklarımızı yapmayacak kadar iyi gözetliyor hem de… İyi ki çocuklar var, diğer canlılar var. Uçurumun kenarına geldiğimizde bizleri ellerini uzatıp yukarıya çekiyorlar…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.12.2023
20.05.2023
7.03.2022
1.03.2022
14.02.2022
28.01.2022
24.01.2022
12.01.2022
29.12.2021
20.12.2021