Ural ATEŞER
Fotoğrafı gördünüz mü... Ankara'da sırtı TOMA'lardan atılan su içindeki madde neyse ondan dolayı yanmış bir adam... Tüm dünyada, katillere, çocuk tecavüzcülerine, bilmem ne suçu işlemiş meczuplara bile "kötü" muamele yapılması İŞKENCE olarak tanımlanıyor...
Katılırsın-katılmazsınız, iyi ya da kötü dersiniz...
Devlet tümden "suç" gibi de görebilir... Ne olursa olsun... Sonuçta SİLAHSIZ, ÖRGÜTSÜZ biraraya gelmiş insanların protesto gösterilerinde hangi akla hizmet, hangi insan hakları çerçevesinde içeriği bilinmeyen maddesıkarak insanların yaralanmalarına, acı çekmelerine sebep olabilirsiniz... Çıldırdınız mı...
"Ne yapalım önleyemiyoruz..." gibi bahaneler çoçuklar için bile bayat... Görevi yönetmek olanlar, her durumda, her krizde uluslararası normlara uygun, yasalar ve hukuk çerçevesinde, insan hakları korunarak bir çözüm bulabilmelidirler... "Efendim Almanya, Fransa ... ülkelerde de polis zaman zaman böyle tedbirlere başvuruyor" demek de savunma değildir... Eğer o ülkelerde de böyle şeyler yapılıyorsa, yani göstericilerin vücutlarında yanıklar, yaralanmalar oluşturan maddeler sıkılıyorsa (ki hiç duymadım, görmedim, ama) o ülkelerde desuç işleniyor demektir...
Kötü, örnek olamaz...
Demokrasi ZOR rejimdir... Küçücük çocuktan an azılı rakibine kadar herkes hesap sorar... Herkese hesap vermek zorundadır yönetenler... Böyle olmayan bir rejimle, küçük aralıklar haricinde, bu ülke senelerce yönetildi... Cumhuriyet'in temelinde var "bana karşı olanı ezerim" rejimi... Ama 10 senedir ülkeyi yönetmek üzere halkın seçmen çoğunluğu tarafından ve tamamen hukuki yollarla seçilmiş bir hükümet var... Arkasında önemli bir halk desteği olan bir hükümet var... Ülkeye demokrasi getireceğini, insanların daha özgür olacakları bir düzen vadederek seçilmiş bir hükümet var...
"Balkon konuşması"nda bu halka verilen sözlerin sahibi ve bu yönde sayısız olumlu işlere imza atmış, kendinden olmayanların bile desteğini/sempatisini kazanma yolunda bir Başbakan'ı vardı bu ülkenin... Dünyada Türkiye'nin güvenilir yüzü olan bir Başbakan'ı vardı bu ülkenin...
Ama son zamanlarda ne bu hükümet ne de bu Başbakan tanınmaz halde... YÖNETEMİYOR... Yönettiğim zannettiği her an şiddeti tırmandırıyor ve demokrasi-insan hakları rayından çıkıyor...
Bir şeyler oldu...
Sihir bozuldu...
İnsanın çıldırmış olması lazım bu telekomunikasyon çağıda "ben yaparım olur", "ben yalan atarım dünyayı kandırırım" gibi düşünebilmesi için... Olaylar, uygulamalar anında tüm dünyada milyonlarca kişiye ulaşıyor... Hiç bir şekilde yönetemezsiniz bir ülkeyi, eğer silahsız, barışçı göstericilerin protestolarına demokrasi ve insan hakları sınırları içinde çözümler bulamazsanız... Kendi tarafınızda zannettiğiniz büyük bir kitle bile size sırt çevirir...
Size muhalefeti kanunlar ve demokratik sınırlar içinde yürütenlerin dışında pusuda bekleyen akbabaların olduğu bir gerçek... Ama onların varlığı, uygulanan bu şiddeti haklı çıkarmaz... Onları açığa çıkaracak, onların rüyalarını boşa çıkaracak tek yol barışçı göstericileri onların kucağına atmak değil, onları demokratik yollardan ikna edebilmektir... Daha fazla demokrasi... Daha fazla adalet... Daha fazla vicdan... Ama adam öldüren devlet memurunu cezalandıracağınıza ödüllendirirseniz, eli palalı haydutları serbest bırakan, suçluları koruyan bir düzeni savunursanız bu inandırıcılıktan uzaklaşırsınız, hızla uzaklaşıyorsunuz...Türkiye'yi siyah-beyaz olarak görmeyenlere de görev düşüyor bence... Son günlerde "ay ne kadar yanlış yapmışım bu hükümete destek verdiğim için ... Keşke yetmez ama evet demeseydim ..." gibi tevil yoluna giden "aydınlar"a söyleyecek söz bulamıyorum...
Yaşı 70'lere gelmiş, kafasının kılı ağarmış, hayatı darbelerle, politik mücadelelerle geçmiş insanların bir kaç sene gibi kısa bir dönem içindeki kararlarında böyle revizyonlar yapıyor olmaları, onların bugün takındıkları tavır içinde kuşku yaratıyor... Bir kaç sene sonra bugünkü tavırları için de "özür" dileyebilirler... Hayır... Bu hükümete biat etmeden iyi olan her girişimini desteklemek, ama bugün olduğu gibi inanılmaz yanlışlarında da eleştirmek...
Şiar buydu... Hala bu...
Artık, benim kendi payıma pek umutlu olmamama rağmen... Umut, yine bir cehennemden geçmeden düze çıkabilmekte... Bunun yolunu hep birlikte aramak zorundayız...
Dün ekranlara düşen bir haber bunun ipucunu veriyor bize kanımca... Antakya'dan Alaiddin Taş'ın sözleriyle, bu ipucu, "barış ve uzlaşı dilinin sürece hakim olması gerektiği" şeklindedir...
Bakalım görelim... Ne kadar dilimize, hareketlerimize barış ve uzlaşı kavramlarını sokabileceğiz.
Yazarlar
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2020
27.01.2020
1.02.2020
29.12.2019
27.11.2019
12.10.2019
5.06.2019
3.06.2019
1.06.2019
24.04.2019