Vahap COŞKUN
Kamusal Politika ve Demokrasi Çalışmaları Merkezi (PODEM), “Kadınların Gözünden Türkiye: Siyaset, Ekonomi ve Toplumsal Meseleler” başlıklı bir rapor yayınladı. 12 ilde yürütülen ve 2832 kişiyi kapsayan saha araştırması ise 84 kişi ile yapılan derinlemesine mülakatlara dayanan rapor, Zeynep Güloz Bakır, Gülşah Dark Kahyaoğlu ve Rümeysa Çamdereli tarafından kaleme alındı. Beş bölümden oluşan rapor, kadınların siyaseti, gündelik hayata, toplumsal meselelere ve geleceğe dair bakışlarını bütünlüklü bir şekilde ortaya koyuyor.
Raporun saha çalışması Kasım ve Aralık 2018 ile Ocak 2019’da yapıldı. Araştırmadan sonraki dönemde Türkiye’de, insanların algılarına menfi veya müspet yönde tesir eden çok sayıda hadisenin meydana geldiğine şüphe yok. Dolayısıyla araştırma bugün yapılsa, oranlar değişebilir. Lakin yapı ve bağlam ana hatlarıyla aynı olduğundan, aradan geçen bir yıllık sürede kadınların siyasete, topluma ve dünyaya dair perspektiflerinde radikal bir değişimin olduğu da söylenemez.
Gündelik hayat pratikleri
Kadınların siyaset hakkında genel olarak olumsuz bir kanaatleri var; siyasetteki gerginliğin ve kutuplaşmanın huzurlarını bozduğunu ve hayatlarını olumsuz etkilediğini belirtiyorlar. Kadınların bir bölümüne göre toplumsal cinsiyet rolleri, ortak yaşamın sorumluluklarının adil bir şekilde paylaşılmasını engelliyor. Bilhassa ailevi sorumlulukların paylaşımında kadınlar büyük bir haksızlığa maruz kalıyorlar. Kadınların % 40’ı eşinin ev işlerine yardım etmediğini, bütün yükü tek başına omuzlamak durumunda kaldığını söylüyor.
Keza, ekonomik olarak eşlere bağlı kalmak da kadınların rahatsız ediyor. Ekonomik bağımlılık ve ailevi faktörler, kadınların özellikle doğrudan kendileriyle ilgili konularda karar almalarını güçleştiriyor. Kadınlar, ev ya da çocuklarla alakalı kararların alınma süreçlerine daha çok katılıyor, bu kararları daha rahat alabiliyor ve uygulayabiliyor. Fakat kadınların kişisel konularda karar almaları hem daha uzun zaman alıyor hem de uygulamaları daha zor oluyor. Zorluklara karşı kadınlar, ya kararlarını zamana bırakıyor ya da ısrarcı davranıp eşlerini ikna etmeye çalışıyorlar.
Şehirleşme ve eğitime bağlı olarak, kadınların kendi hayatları üzerindeki söz hakları artıyor. Kendi kararıyla evlenen kadınların oranı % 53; ama bu oran yaş gençleştikçe artıyor. 50 yaş ve üzeri kadınların ancak % 30’u kendi tercihiyle evlenirken, bu oran 30-49 yaş aralığındaki kadınlarda % 60’a, 18-19 yaş aralığındaki kadınlarda % 70’e yükseliyor.
Çalışma alanında kadınlara yönelik birtakım önyargılar var. Buna rağmen kadınlar, kendi sorumluluk sahalarında etkin karar alıp icra edebiliyorlar. Kadınlara göre, kadınların iş hayatına daha çok girmelerinde, toplumsal düzeyde kullanılan dilin büyük bir önemi var. Kamusal aktörlerin, kanaat önderlerinin, din adamlarının vs. teşvik edici dil kullanmaları hem kadınları heveslendiriyor hem de daha az dirençle karşılaşmalarını sağlıyor. Ama kadınları eve mahkûm eden dil ise kafaları karıştırıyor, cesareti kırıyor.
Türkiye’nin toplumsal meseleleri
Kadınlar siyasetle yakından ilgilenmediklerini söylüyorlar ama Türkiye’nin hem iç hem dış meseleleri hakkındaki görüşlerini açıklıkla dillendirmekten imtina etmiyorlar. Kadınlar en çok memnuniyet duyduğu iki alan var: Sağlık sistemi (% 47.7) ve belediye hizmetleri (% 40.5). En çok rahatsızlık duydukları konu ise, ekonomi; % 44’ü ekonominin kötü olduğunu, % 39’u da şimdiki durumun 5 yıl öncesine oranla daha kötüleştiğini ifade ediyor. Bununla birlikte, kadınlar, umudu da elden bırakmıyorlar. Gelecek beş yıla ilişkin görüşleri sorulduğunda ise % 40’ı ekonominin bugünden daha iyi olacağını ifade ediyorlar.
Kadınların yarısı, Türkiye’nin bölgedeki diğer ülkelere nazaran daha güçlü bir ülke olduğunu düşünüyor. Suriye politikasında kadınların % 27.5’i hükümeti başarılı, % 44.2’si başarısız buluyor, % 28.4’ü ise bu konuda kararsız. Kadınların % 50.6’sı Suriyelilerin Türkiye’deki varlığından rahatsızlık duyuyor, , % 67.6’sı ise Suriyeli mültecilere vatandaşlık hakkının verilmesini istemiyor.
Seçmen kimlikleri üzerinden bakıldığında, AK Partililerin % 49.1’i, CHP’lilerin % 55.1’i, HDP’lilerin % 39.5’i, MHP’lilerin % 52.2’si ve İYİ Partililerin % 58.7’si Suriyelilerin varlığından rahatsızlık duyuyor. Derinlemesine görüşmelerde, kadınların Suriyelilere daha çok güvenlikçi bir bakış açısıyla değerlendirdiği ortaya çıkıyor. Kadınlar, çocuklarının Suriyeli çocuklarla aynı okulda eğitim görmesinden ve sosyal hayatta iç içe yaşamalarından hoşnut olmadıklarını beyan ediyorlar.
Kadınlar arasında Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üye olmakla ilgili beklentiler düşük; ama üyeliğin Türkiye için “iyi” olacağını düşünenlerin sayısı yüksek. (% 56)
Süreç, anadilde eğitim, cemevleri
Çözüm sürecinin değerlendirilmesinde katılımcılar birbirine yakın üç parçaya bölünmüş durumda. Kürt meselesinin çözümü için yeni bir sürecin başlamasını isteyenler % 34.3, buna karşı duranlar % 35.3, kararsız olanlar ise % 30.4.
Bu oranlar sürecin iki siyasi aktöründen biri olan AK Parti’de aşağı yukarı aynı çıkıyor. AK Partili kadınların % 32.2’si sürece dönülmesini savunurken, % 36’si buna karşı çıkıyor, % 31.8’si ise kararsız olduğunu beyan ediyor. Buna mukabil HDP’de güçlü bir süreç taraftarlığı var; HDP’li kadınların % 85’i süreç lehine görüş bildirirken sadece % 5’i karşıt pozisyonda duruyor. HDP’li kararsızlar ise % 10 civarında.
Kadınların % 40.9’u Kürtlerin anadillerinde devlet okullarında eğitim görmelerini kabul etmiyor, % 35.2’si de anadilde eğitimi destekliyor. Gençlerde olumlu bir duruş varken yaş ilerledikçe karşıtlık artıyor. Anadilde eğitim taraftarlarının oranı AK Parti’de % % 31.5, CHP’de % 26.8, HDP’de % 89.3, MHP’de % 17.9, İYİ Parti’de ise % 15.7 olarak çıkıyor. Karşıtlık oranlarına gelince; AK Partililerin % 43.1’i, CHP’lilerin % 41.6’sı, HDP’lilerin % 4’ü, MHP’lilerin % 5.5’i ve İYİ Partililerin % 63.8’i anadilde eğitime karşı çıkıyor.
Kadınların % 37.1’i “Cemevleri ibadethane olmalı” derken % 37.3’ü de cemevlerinin ibadethane olmaması gerektiğini savunuyor. Cemevlerine destek daha çok gençlerden geliyor, Siyasi parti düzeyinde bu fikrin savunulmasında HDP uzak ara önde çıkıyor. (% 71.2). HDP’yi sırayla CHP (% 44.2), AK Parti (% 29.3), İYİ Parti (% 27.6) ve MHP (% 22) izliyor.
Bir arada yaşama ve gelecek kaygısı
Kadınların kendilerine en uzak hissettikleri kesim Suriyeliler; onları eşcinseller, ateistler ve Ermeniler izliyor. Araştırmaya katılan kadınlar, bu kesimlere mensup bireylerin kamusal makamlarda görev yapmalarına karşı duruyorlar. Bu karşıtlık, öğretmenlikte en üst düzeye çıkıyor; onların, çocuklarının öğretmeni olmasını istemiyorlar.
Kadınların geleceğe dair kaygılarının başında ekonomik durum geliyor. Ekonominin ardından eğitim, güvenlik ve savaş kaygısı, siyasi gidişat ve ülke istikrarı ile temel hak ve özgürlükler diğer kaygı alanlarını oluşturuyor. Burada iki önemli husus var: Biri, geleceğe dair kaygılarda, yaş ve siyasi parti düzeyinde bir ortaklaşmanın olmasıdır. Diğeri ise, bu kaygıların azaltılmasında veya giderilmesinde siyasi dinamiklerin yeterli etki gücüne sahip olmadığı fikridir.
Araştırmadan çıkarılacak çok sayıda ders var; Siyasi aktörlerin, bu araştırmadan çıkaracağı çok ders var; bahusus kadınlar ile aralarındaki güven açığı siyasetçilerin üzerinde en çok kafa yorması gereken konuların başında geliyor.
Kürdistan 24, 12.02.2020
Yazarlar
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025
15.07.2025