Vahap COŞKUN
İYİ Parti, MHP içindeki iktidar mücadelesinden doğdu. Sarsılmaz olduğu düşünülen Devlet Bahçeli’ye karşı bayrak açan Meral Akşener, liderlik rekabetinde çok büyük bir mesafe kaydetti. Normal şartlar altında yapılacak bir yarışta Bahçeli’nin genel başkanlık koltuğunu kaptırma tehlikesinin büyümesi iktidarı harekete geçirdi. İktidar, hukuki ve fiili gücünü seferber ederek Bahçeli’yi, kelimenin tam anlamıyla koruması altına aldı. Bahçeli de devlet desteğiyle Akşener’i tasfiye etti.
MHP ile bağları kopan Akşener, İYİ Parti’yi kurdu. Başlangıçta birçok yorumcu, bu partinin başarılı olamayacağını düşünüyordu. MHP gibi köklü bir ideolojik partiden ayrılarak kurulan bir partinin, kısa vadede kendisini siyasetin odağına taşıyacak bir kitle desteğine erişemeyeceği kanaati yaygındı. Akşener’in farklı kesimlere seslenerek onlarla irtibat kurabilmesi, partisine bir çatı hüviyeti kazandırabilmesi ve buna denk düşen bir sosyolojiyle bulaşabilmesi beklenmiyordu.
Lakin Akşener kendisinden beklenmeyeni yaptı. Daha partisini kuran belgelerin üzerindeki mürekkep kurumadan girdiği ilk seçimde, %10’a varan bir oy aldı. Partiler arasında seçmen mobilizasyonun asgari seviyede seyrettiği bir vasatta elde edilen bu netice, büyük bir başarıyı ifade ediyordu. Artık Türkiye siyasetinde, Akşener ve partisini göz ardı ederek bir hesap yapmanın imkânı kalmamıştı.
İYİ Parti’nin bu şekilde siyasette bir ağırlık merkezi haline gelmesinde en büyük pay, şüphesiz, Akşener’in. Hatta, belki biraz abartmak pahasına, İYİ Parti’nin vardığı noktanın tek başına Akşener’in eseri olduğunu söylemek de mümkün. Zira onu bir tarafa koyduğunuzda, ortada bir partin kalacağı çok şüpheli. Akşener’in kısa bir vakitte hatırı sayılır bir yol almasını sağlayan üç başat hususiyetinden bahsedilebilir:
Kararlı Ve Güçlü Lider
İlki, Akşener’in muhalif kanattaki etkili lider boşluğunu doldurmasıdır. Liderlik özellikleri, halkın tercihlerinin şekillenmesinde en önemli faktörlerden biri. MetroPoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi’nin, muhalefet partilerinin performansına odaklanan “Türkiye’nin Nabzı Şubat 2021” başlıklı araştırmasında, seçmenlerin oy davranışlarını en çok % 39 ile ekonomik şartların etkilediği belirtiliyor. Parti liderliği ise, % 22 ile ikinci sırada geliyor.
Akşener, bu meyanda, etkili bir liderlik ortaya koyuyor. Bahçeli’ye başkaldırdığı günden bu yana, cesur ve gözü pek bir aktör profili çiziyor. Siyasi alanı baskı altında tutmak ve muhaliflerin sesini kısmak isteyen Cumhur İttifakı’nın liderlerine, anladıkları lisanla mukabele ediyor. Suçlamalar karşısında geri adım atmıyor. Kendisini hedefe koyan ithamları (FETÖ’cü, kripto) anında cevaplıyor. Bel altı saldırıları ve itibar suikastlarını (eşini aldatma, nesebi gayri sahih çocuklar, Fosforlu Meral) doğrudan halka şikâyet ediyor. Minder dışına çıkanları mindere çekip karşılığını orada veriyor.
Akşener’in çizdiği bu kararlı ve güçlü lider portresi, arayış içinde olan seçmenlerin bir kısmını İYİ Parti’ye çekiyor. Bildiğinde ısrar eden, doğru olduğuna inandığı yoldan şaşmayan ve kendisine saldıran muktedirlere kafa tutan siyaset tarzı, gidişattan memnun olmayan ama malum nedenlerle seslerini çıkaramayan bazı kesimlerde karşılık buluyor.
Sokakta Muhalefet
İkincisi, Akşener’in muhalefeti Meclis’te sınırlı tutmayıp sokağa indirmesi, halkla birebir temas kurmasıdır. Seçmenlerin temel istemlerinden biri, siyasetçilerin ulaşılabilir olmasıdır. İnsanlar kendilerinin ve ailelerinin hayatı ve geleceği hakkında karar verenlerle yüz yüze muhatap olmaya; sorunlarını, endişelerini, korkularını, beklentilerini ve umutlarını direkt onlara iletmeye büyük bir anlam atfederler. Halka, onun yanında olduğunu ve dertleriyle dertlendiğini hissettirme, bir partinin toplumla bütünleşme ve başarıya ulaşmasının anahtarlarından biri.
MetroPoll verilerine göre, seçmen muhalefet partilerinin TV ve medya üzerinden siyaset yapmalarını doğru bulmuyor. Etkin bir muhalefet için siyasetçilerin sokağa çıkmasını, halka gitmesini, esnafla hemhal olmasını istiyor. Seçmenin %66’sı, partilerin politikalarını aracı kullanmadan halka anlatmaları gerektiğini düşünüyor. Muhalefet seçmenlerinde bu oran %70’in üzerine çıkıyor.
Akşener, halktaki bu talebi en erken fark eden lider; her gün sokakları arşınlıyor. Siyaseti en yalın anlamıyla yapıyor; işçiyle, işsizle, ev kadınlarıyla, esnafla konuşuyor. Her hafta Meclis’te geniş toplumsal kesimlerin sorunlarını konu ediniyor ve kürsüsünü de bu sorundan mustarip olan bir temsilciye bırakıyor. Komplike meseleleri basit formüllere indirgiyor. Derdi de çareyi de halkın diline tercime ediyor. Hislerine tercüman olduğu hissiyatı, Akşener isminin öne çıkmasını sağlıyor.
Geçiş Üstünlüğü
Üçüncüsü, Akşener’in milliyetçiliğidir. Bugün Türkiye’de milliyetçi olmanın siyasetçilere sağladığı dört mühim avantaj var:
Bir, dozu farklı olsa da hemen her parti milliyetçiliği sahipleniyor, milliyetçilik bir tür ortak payda olarak görülür. Dolayısıyla milliyetçiliğiyle maruf bir lider, her partinin tabanına hitap edebilecek bir dil kurmada, diğerlerine göre daha rahat bir konumda bulunuyor.
İki, bilhassa son beş yıldır içte ve dışta girilen türbülans milliyetçi duyguları daha da kabartıyor. Kendini milliyetçi olarak adlandıran partilerin tesir ve oy gücünü artırıyor. Seçmenlerin beşte birinin sandıkta milliyetçi partilere yönelmesi, doğrudan bu sahada hak sahibi olduğunu iddiasını taşıyanların elini güçlendiriyor.
Üç, milliyetçi kimlik, taşıyıcısı olan siyasetçiyi beli bir oranda koruyan bir işlev görüyor. Hem sahibini bazı menfi niyet okumalarından muaf tutuyor hem de sahibine yönelecek olan suçlamaların etkisini kırıyor. Misal, Cumhur İttifakı’na karşı duran herkese vurulan “bölücü”, “gayrı-milli” ya da “terör destekçisi” damgası Akşener’in sırtına da yapıştırılmaya çalışılıyor ama tutmuyor.
Ve dört, milliyetçilik devlet nezdinde de makbul kimlik addediliyor. Elbette milliyetçi bir isim de geçici olarak bir kenara konulabilir, yaptığı tercihlere bağlı olarak onunla ilişki belli bir düzeyin altında tutulabilir ve hatta bir dönem hedef tahtasına oturtulabilir. Fakat, nihayetinde, milliyetçiliği tescilli biri devlet için bir tehlike teşkil etmez, yarın- öbür gün iktidarda onun olması mutlak ve yapısal bir sorun gibi telakki edilmez.
Hülasa, milliyetçilik Türkiye siyasetinde “geçiş üstünlüğü” sağlayan bir kimliktir. Elbette Akşener bu kimlikte bazı revizyonlar yapıyor. Örneğin, MHP’nin tepkici-agresif siyasetine karşılık, Ali Bayramoğlu’nun deyimiyle “meşruiyetçi bir tutum” alıyor. Keza hem sosyolojik değişimi hem de milliyetçi cenahtaki seküler damarı gözeterek, daha şehirli, nispeten daha yumuşak ve daha seküler bir siyasi çizgi tutturmaya çalışıyor.
El Yükseltmek
Kamuoyu araştırmaları Akşener’in hem geçiş üstünlüğünü hem de konjonktürel olarak doğan fırsatları iyi kullandığını ve puanını giderek yükselttiğini söylüyor. MetroPoll araştırmasında, AK Parti’ye karşı en başarılı muhalif lider %49 ile Akşener çıkıyor; yani Akşener’in kendi seçmen desteğinin üzerinde bir “başarılı lider” algısı var. Ortaya çıkan bu algı, birbiriyle bağlantılı iki sonuç üretebilir:
Biri, arkasına aldığı havaya yaslanarak Akşener’in daha büyük oynamasıdır. Akşener, adı konulmamış bir cumhurbaşkanı adayı gibi davranıyor. Millet İttifakı’nın çizgilerine duyarlı davranıyor. Milliyetçileri rahatsız etmemek için azami gayret sarf ediyor. HDP’ye ve Kürt seçmenlerine dönük daha dikkatli bir dil kullanıyor. Tutturması kolay bir denge değil; bu da normal, zira kurulan oyunun büyüklüğü aktörleri ve ilişkileri artırıyor, denge kurmayı da zorlaştırıyor.
Diğeri ise, desteğinin artmasının, Akşener’in kendisinin haricinde birine razı olmasını zorlaştırmasıdır. Akşener, Millet İttifakı’na kendini dayatabilir; Cumhur İttifakı’na karşı birlikte hareket etmek için, kendi adaylığı dışındaki bütün seçeneklere kapıyı kapatabilir. Kendi ismi üzerinde mutabık kalınmazsa, 2018’de olduğu gibi, her partinin kendi adayıyla seçime girmesinin yolunu açabilir.
Bu yol ise, gerek Millet İttifakı ve gerek Akşener için tehlikeler barındırır. Çünkü dağınıklık görüntüsü, bir taraftan muhalefetin iktidar alternatifi olma iddiasını aşındırır ve Millet İttifakı’nın Cumhur İttifakı karşısındaki şansını düşürür. Diğer taraftan ise, 2018’den sonra cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanacak olan ikinci bir yenilgi, Akşener’in kariyerinde telafisi zor kırılma yaratır.
Ezcümle Akşener’in oynadığı oyun büyük ama bir o kadar da riskli…
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları




























































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025
15.07.2025